Berrin Sönmez

bsonmez@gazeteduvar.com.tr
TÜM YAZILARI
Kulislerden sızdırılan ‘yumuşama’ görülmüştür Muhalefet partileri zemini görmeden iktidarla dansa kalktı. Kaygan zeminde ilk tökezleme gecikmedi. Hemen Kurtulmuş ile ilk görüşmenin ardından 1 Mayıs'ta geldi. Bundan sonra Erdoğan iktidarının çizdiği çerçeve, muhalefetin doğal sınırları olarak kabul edilmesin bence. Bu iktidarın gizli kapaklı oyunlarını bozacak şey şeffaflık.
Neyi müzakere edeceksiniz, 1921 Teşkilât-ı Esasîye’yi mi? Muhalefet olarak size iktidarın, bu zorunlu istikamete yönelmek için Anayasa gündemi gibi bir zorunlu görüşme koşulu sunmasına izin vermeyin. 9’uncu Yargı Reform Paketine odaklanıp Meclise sunulmadan önce içerik tartışmasına zorlayın iktidarı. Gücünüzün farkına varıp, iktidarın işaret ettiği yöne savrulmak yerine siyaseti şekillendirme becerinizi ortaya koyun. Kobani Davası: Erdoğan’ın boğazındaki kılçık Kürt sorununda demokratik çözümü sonlandırmak yıllar sonra Erdoğan için yutamadığı bir lokmaya dönüştü. Kobani davası da bu sorunun tam merkezine yerleşmiş oldu çünkü bu dava hakkında verilecek karar iktidarın kayyım politikasına geri dönüp dönmeyeceğini ve tabii ki barış umutlarımızın ne yönde tecelli edeceğini de gösterecek.
Toplumsal cinsiyet eşitliği artık dünyadaki fay hatlarından biri Şirazesinden çıkmış dünya çılgınlar gibi eşitlik karşıtlığına koşarken onu tekrar cinsiyet eşitliği yörüngesine oturtmak da kadınların payına düşen sorumluluk. Savaş ve çatışma iklimine karşı, faşizan yönetimlere karşı ortak mücadeleyi sürdüreceğiz başka yolu yok. Sonunda kazanacağız eşitlik mücadelesini ama öyle görünüyor ki sadece biraz zaman alacak gibi. Van direnişi, demokrasi umudu ve riskler Eskimiş de olsa Millet İttifakı'nın CHP dışındaki partileri nasıl bir muhalefet kimliğine bürünecek? Majestelerinin sadık muhalefeti mi olacaklar yoksa demokratik muhalefet kanadında mı yer alacaklar? Bu sorunun cevabı çok önemli çünkü bugün geri adım atmış olsa da iktidar, yerel seçim yenilgisini kolay hazmedecek gibi görünmüyor. CHP’nin sınavı, kadınların umudu, muhalefetin sorumluluğu Anayasa, Medeni Yasa ve Mehmet Uçum’un hemen seçimin arkasından “sürecek” ifadesiyle dile getirdiği bütün o reform girişimleri karşısında artık parlamentonun ve milletvekillerinin, partilerin, çok daha diri ve direngen olması gerekiyor. Yerel seçim sonuçları biraz da toplumun, muhalefet partileri arasında iş birliğine yönelik beklenti içinde olduğunu düşündürüyor. Seçimden suça ortak olmayacak belediye çıkar mı? Yasalarla tespit edilmiş yükümlülerini yerine getirmeyen merkezi ve yerel yönetimler, hepsi, cinsiyet temelli şiddette faillerin suç ortağı. Bu tabloyu değiştirme niyeti olan adaylar varsa umarım seçmen onlara teveccüh eder. Yoksa siyaseti yeniden düzenlemek için kolları sıvayalım. KYŞ için eziyet maddesi, Yargıtay'ın bozma kararında Açık ve net konuşuyor Fatma: 'Hoşgörmüyorsan yasayı uygula!' Kadına yönelik şiddet, eziyet suçu kapsamında olduğu halde 'basit yaralama veya yaralama' kapsamında değerlendirilerek hüküm verildiğinde bu durum yargının şiddetin mağduruyla değil sanığı ile empati kurduğunu gösterir. Şiddet ve yoksulluk raporu: Merkezi ve yerel yönetim sorunsalı Bugün karışımıza çıkan şiddet olgusunun gerek vahşileşmesi gerekse artışı, bilinen ataerkinin yeni bir kılıkla karşımıza çıkması. 1990’lardan itibaren görünür hale gelen bu yeni sürüm ataerki, neoliberal ekonomi modelinin krizini fırsata dönüştürdü diyebiliriz. Üstelik yeni sağcılığın otoriter yönetim sistemiyle uyuştu: Otoriter erk-ek... Üstüne bir de din sosuyla cila çekildi. Müslüman dindar kadınlar için 8 Mart'ın önemi Sokağa çıkan kadınlar dine karşı söz kurmuyor, ataerkiye itiraz ediyor. Dindar kimliğiyle Medeni Yasa'nın değiştirilmesine itiraz eden kadınlar da dine karşı duruş sergilemiyor. Erkek egemenliğini kuran patriyarkal geleneği kırmak için mücadele ediyor. Dindar kadınların hiç değilse Mücadele suresinin ilk dört ayetini hatırlayarak kadın eşitlik mücadelesinde paydaş olması gerektiğini düşünüyorum. Seçmece darbeler ülkesi iflah olur mu? Toplumun kılcal damarlarına kadar ilerleyen bir büyük ağabey gözetlemesiydi 28 Şubat darbesi ve yıllarca yaşanan bir süreçti. Ve bunlar kesinlikle yasal değildi. Hukuku toplumun bir kesimi için askıya alarak yapılan işlerdi. Hukuk darp edildi. Darbe demeniz için hukukun darp edilmesi yetmiyorsa… İktidarı eliyle sömürgeleştirilen ülkeden haberler Bir Cumhurbaşkanı yabancı şirketlere “dükkan senin” mesajı verdi. Üstelik “garantin benim” demiş oldu. Hukukmuş, kanunmuş, kuralmış dert etme, sorun yaşarsan gel beni bul, benim talimatım hukukun üstünde, anlamına gelecek bir açıklamaydı sözleri. Bir buyrukla ülkeyi koloni, kendisini koloni valisi durumuna düşürmekten mutluysa demek ki… İstanbul Sözleşmesi kararı idam isteyenleri besledi Kelle isteyenler, muhaliflere idam yolunu açmak için besleniyor siyaset eliyle. Gerek siyasi parti, gerek sivil toplum, gerek medya ve gerekse bireysel olarak muhalif kimliğe sahip olanlar üzerindeki baskıyı arttırmanın aracı olarak bugün idam çığlıkları kullanılıyor. Peki yarın bu çığlıklar yasallaştırılırsa? Muhalefetsizlik çukuru, debelendikçe daha derine çeken bir bataklık… Ticari laiklik şeriat ister Medeni Kanun sevmez Erdoğan’ın politik ihtiyacına binaen kimi zaman “nas var nas” diyerek düşürdüğü, ihtiyaç bittiğinde ya da yeni bir ihtiyaç hasıl olduğunda nassı bi yana bırakıp faizi yüzde kırk beşe çıkardığı durumlar bir de buradan değerlendirilmeli: Ticari laiklik.  Şiddetle mücadele laik aile hukuku gerektirir Yükselen kadın karşıtı politikalar temelde salt cinsiyetçilikle ilişkili olmakla sınırlı kalmayıp laiklik karşıtlığının sonucudur. Bu durumda cinsiyetçi politikalara karşı mücadele de salt kadınların eşitlik mücadelesi ile sınırlı kalamaz. Laik bir ülkede eşit, özgür yurttaşlar olarak yaşamak isteyen temel sorumluluğu. Medeni ölüme direniş: EŞİK-KCDP Medeni Yasa Çalıştayı Doğumdan ölüme hatta ölümden sonrasına bile tasarruf eden bir yasal düzenleme için, hayatlarımız için, marjinal din yorumlarına sırtını dayamış, ataerkil zihniyetteki küçük bir grup erkek ve kadının karar vermesine sessiz kalamayız. Hayatlarımıza dair karar verme irademizi hiç kimseye ipotek etmeyeceğimiz yönünde kararlı olmak yeter bu çalıştaya katılmak için. Uluslararası Adalet Divanı soykırıma acil önlem hükmü verir mi? Yeryüzü güçleri de bölgesel çatışmalardan medet umduğu için bugün soykırım gerçeğini yaşıyor Filistin. Orta Doğu'daki barış büyük güçlerin çıkarına uyarsa ve UAD soykırım kararı verip engelleyecek hükümler ortaya koyarsa binlerce yıllık din çatışması, insancıl barışa dönüşebilir de. Laik hukuka kökten saldırı: Anayasa ve Medeni Yasa Anlaşılan vakt-i kerahet gelmiş. Dosya dosya, klasör klasör hazırlıklarını, Yeniden Refah ve HüdaPar’ı ittifakta tutmak için parça parça kamuoyuna sunacak ya da sızdıracaklar. Yerel seçime kadar AKP’nin ve MHP’nin Medeni Kanun yanlısı tabanını da ürkütmeyecek şeklide kısmen yanlışlanabilir dozlarda duyuracaklar muhtemelen. Her şey hazır, vakt-i kerahetin kıvamı 31 Mart sonrası… Haftaya bakınca geçmiş ve gelecek görülüyor Bir haftanın gündemi dahi yıllara yayılabilecek kadar yoğun ve hızlıca akar çünkü bu ülkede. Hızlı akar ama hiç değişmez. Yüksek tempolu bir dans adeta. Adımları hiç değişmeden, biteviye aynı hareket, aynı ritim. E, bu durumda bir haftaya bakınca bir yılı gözden geçirmiş olmak mümkün. Terörün ekmeğiyle azınlık iktidarı bütçesi yapılmış Toplumun üçte ikisi Diyanet’e güvenmiyor. Hükümet çocuklarımızın tümünü Diyanet’in pedagojik formasyondan yoksun elemanlarına teslim ediyor. Sosyal mühendislik çalışması ile azınlık iktidarı kuruluyor. Meclis'ten sokağa Filistin: Eylemlerde eşitlik ve mansplaining İsrail soykırımına karşı Filistin ile dayanışma konusu din eksenli sınırlara hapsedilince, aynı inancın eşitlikçi yorumlarına sahip olanlar dahi linç edilmek istenebiliyor. İsrail'in soykırım girişimine son vermek için Filistinlilerin işgal karşıtı direnişi uluslararası hukuk ve insan hakları hukuku çerçevesinde gerçekleştirilmek zorunda. Evlilik kredisi ve emeklilik kıskacında cinsiyet eşitliği Aile ve gençlik fonu ile ev kadınlarına emeklilik hakkı tanıyacak hazırlıkları bir arada düşününce kadınları, eğitim ve istihdamdan, karar mekanizmalarından uzak tutma politikası kadının rızası ile gerçekleştirilmiş olacak. Evlilik kredisi ve ev kadınlarına emeklilik hakkı, fare kapanındaki peynir hükmünde. Yine bir gece yarısı devlet şiddeti genelgeyle ilan edildi 25 Kasım'ı erkek devlet şiddetiyle uluslararası mücadele ve dayanışma günü kabul ettiğimiz gün yayınlanan şiddetle mücadele genelgesi, içerdiği yöntem ve işleyiş değişikliği ile kadın yönelik devlet şiddetinin ta kendisi olmak anlamına gelir. Fakat iktidar tabanı ve dindar kesim 6284’e dokunulmadığı zannıyla kendilerini ve birbirlerini avutarak, gönül hoşluğu ile rıza verirler. 25 Kasım, Hüda Kaya, Gültan Kışanak Din, iktidar, ataerki işbirliğiyle yönetim erklerinin politikaların aparatına dönüştürüldüğü ortamda her kadın ve her çocuk gibi gazeteciler, hak savunucuları, politikacılar, Hüda Kaya ve Gültan Kışanak gibi kadınlar, Can Atalay gibi seçilmiş vekiller dahil erk-ek şiddetinden kimse güvende değilse mücadele ortaklaştırılmalı. Çirkef çukurundaki insanlığın önünde iki ihtimal var Dünyanın sürüklendiği karanlık giderek yoğunlaşırken yeni ekonomik ve siyasi sistemler arayışı kaçınılmaz. İnsani gelişmeden umudu kesmediğimiz takdirde feminist kuramlarla daha yaşanabilir bir dünya şekillendirme gücüne de sahibiz. Hangisinin gerçekleşeceğini kestirmek zor olsa da içine yuvarlandığımız çirkef çukuru gibi bir dünya düzeninde uzun süre yaşamak olası değil. ‘Türkiye Yüzyılı’ Yargıtay eliyle takdim edildi İktidarın mevcut krizi tırmandıracağı aşikar ama nereye kadar sorusuna cevap vermek güç. Anayasayı değiştirmeleri mümkün görünmüyor. Üstelik referanduma kadar beklemek de istemiyorlar. Bir yasal düzenleme ile anayasa hükümlerini daraltmaları da imkansız. Geriye en hızlı yöntem olarak hak ihlali kararı veren AYM üyelerini istifaya zorlamak kalıyor. Zehirli sarmaşık: Neoliberalizm, muhafazakarlık, İslamcılık Neoliberalizm, muhafazakarlık, İslamcılık... Şer ittifakı diyebileceğimiz bu üç politik tutum sarmaşık gibi birbirine dolanarak, ortak çıkarlarına en uygun kıvamda insanı şekillendirmek için planladığı toplum düzeninde önce aileyi yeniden inşa ediyor. Bireylerden oluşan bir kurum olmaya devam eden aile artık politikanın öznesi olduğunda kaçınılmaz olarak bireyler, özne ailenin nesnesine dönüşüyor, dönüştürülüyor. Hâlâ şaşırabiliyor olmak belki en iyi siyasi kuramdır İktidarın yaptıklarını normalleştirmeden, kanıksamadan eleştirel akıl süzgecinden geçirmeyi ihmal etmeden olayları izlemenin bir diğer adı: Şaşırmak. Şaşırabildiğimiz ölçüde itirazımızı yükseltmek mümkün olur zannımca. İtirazın haklı gerekçeleri bu şaşkınlığın ürünü olacaktır. Aile adaleti: Tümünü bilmediğin senaryoda figüranlık Laik aile hukukuna, demokratik eşitlikçi aile modeline ve dolayısıyla insan haklarına dayalı bir toplum yapısına “güle güle” demeye hazırlanın, diyorum. Bir ihtimal var ki o da cumhurun, Cumhuriyet'i sahiplenişi gibi sokaklara akarak laik Medeni Kanunu ve Aile Hukukunu sahiplenmesi. İkinci asrın ilk gününden kadın geleceğine bakış Cumhuriyet aydınlanmasıyla suyun akış yönünü değiştiren bir sosyal mühendislik yapılmadı. Benzetmek yerindeyse suyun akış yönünde debisi yükseltildi Cumhuriyet'in ilanından sonra. Osmanlı'da başlayan kadın hakları hukukunun oluşumu Cumhuriyet döneminde aynı yönde ama çok daha hızlı ilerleyen adımlarla ve tüm yurttaşları kapsayacak şekilde sürdürüldü.