YAZARLAR

Final maçı yemeği: Sosis patates sote

Bu tarif çocukluk yıllarımdan, büyüdüğüm evde yan komşum ve çok iyi arkadaşım Metin’in annesi Almandı, birkaç defa bize bu yemeğin benzerlerini yapmıştı, ben de kendime göre yapmaya çalışırım...

Efes finalde. Bu satırları okuduğunuz akşam ilk Euroleague şampiyonluğuna ulaşmak için Barcelona ile karşılaşacaklar. Böyle maç günleri insan televizyon karşısında keyifli basit yemekler arıyor. 

Şimdi doğruyu konuşalım, bu takım ilk kurulduğunda adı Efes Pilsen’di, son yıllarda gelen müthiş makul karar sonrası isimlerini Anadolu Efes olarak değiştirmek zorunda bırakılsalar da taraftarı için o hep Efes Pilsen olarak kalacaktır. Eh takımın adını düşününce de bu final maçına yakışacak türden bir yemek ne olabilir diye düşünüyor insan. 

Aslında bu tür yemeklerden bir tanesi, daha önce de bahsettiğim nachos, tam şöyle televizyonun karşısında kurulup keyifle içilecek bir biraya eşlik edecek lezzetlerden birisi. 

Bir diğeri de sosis-patates ikilisi tabii. Benim favorilerimden birisidir çocukluktan bu yana. Farklı şekillerde yapabilirsiniz elbette, en popüler hali, kızarmış patates ve kızarmış sosis. Ama bu çok basit, anlatmaya değecek bir tarafı yok. Biz gelin daha farklı bir halini yapalım. 

Aslında bu tarif benim çocukluk yıllarımdan bir anı, büyüdüğüm evde yan komşum ve çok iyi arkadaşım Metin’in annesi Almandı, birkaç defa bize bu yemeğin benzerlerini yapmıştı, ben de kendime göre yapmaya çalışırım ara sıra. Buradan da onları selamlamış olalım. 

Malzemeler 

- 1 paket sosis 
- 500 gr patates
- 1 büyük boy kuru soğan
- 2 sap biberiye
- 1 tatlı kaşığı kimyon
-2 defne yaprağı
- 1 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 yemek kaşığı tereyağı
- Tuz, taze çekilmiş karabiber 

Öncelikle, bu şovun yıldızı elbette sosis. Son yıllarda marketlerde bir hayli çeşit bulunabilir oldu. Özellikle ben fümelenmiş sosis bulabilirseniz onları tavsiye ederim. Ayrıca bazı kasaplar kendileri sosis üretiyor, onlarla da gayet güzel sonuçlar alınabilir. Tercih size ait elbette. 

Öncelikle patatesleri soyup (taze patates kullanıyorsanız çok iyi yıkayıp soymadan da olur) orta boy parçalar halinde doğrayın. Bir tencereye bolca suyla birlikte bol tuz, kimyon ve defne yapraklarıyla birlikte, su soğukken yerleştirin. Altını açın. 

Su ısınırken, soğanı önce ortadan ikiye bölün, sonra da yarım parmak kalınlığında dilimleyin. Su tam kaynamaya başladığında, büyükçe bir tavada zeytinyağını ısıtın ve orta ateşte soğanları çevirmeye başlayın. Soğanların yanmasını istemiyoruz o yüzden gerekirse ateşi azaltın. 

Su kaynamaya başladıktan sonra patatesleri 7-8 dakika kaynatın, suyu süzün, defne yapraklarını çıkarın. Patatesleri tavaya ekleyin. İçerisine tuz, taze çekilmiş karabiber ve ince kıydığınız biberiye yapraklarını da ekleyin. Ara sıra karıştırarak soteleyin. 

Bu arada bir yandan sosisleri de ekleme zamanı geliyor. Ben sosisleri parmak kalınlığında dilimlere ayırıp, doğrudan aynı tavada, patatesler renk almaya başladıktan sonra ekleyerek pişirmeyi tercih ediyorum. 

Tavadaki her şey güzelce renk aldığında, büyükçe bir kaşık tereyağı ekleyin. Eğer elinizde varsa, bir çay kaşığı smoked paprika da müthiş bir lezzet katar. Tereyağı da eriyip yemeğin içinde kaybolduğu zaman ateşi kapatıp bu nefis yemeğin tadını çıkarabilirsiniz. 

Ayrıca konuyu daha da abartmak isterseniz, yemeği fırına dayanıklı bir kaba alıp, üzerine bolca peynir rendesi ekleyip önceden 200 dereceye ısınmış bir fırında peynir eriyene kadar 8-10 dakika tutup o şekilde de deneyebilirsiniz. O zaman kolay yenebilir halinden biraz uzaklaşıyor ama lezzeti gayet şahane oluyor. 

Keyifli bir hafta dilerim, ve haydi Efes!!!


Evren Aybars Kimdir?

1978'de Ankara'da doğdu. Ankara Özel Tevfik Fikret Lisesi ve ODTÜ Makina Mühendisliği'nde okuduktan sonra iş hayatına atıldı. Çalışırken aynı zamanda çocukluk yıllarından beri merakı olan yemek yapma konusunda da kendini geliştirmeye başladı. Bir blog sayfası ile başlayan yemek tarifleri macerası, 2014'te Özge'yle evlendikten sonra evinde çekimlerini yaptığı 10 Numara Mutfak adlı Youtube kanalı ve Radikal gazetesinde gastronomi yazıları ile devam etti. 2015 yılında Uğur Deniz'in babası oldu. 2016 yılından bu yana da Gazete Duvar da gastronomi yazılarına ve bir yandan da makina mühendisi olarak kariyerine devam etmektedir.