YAZARLAR

Ejder meyvesi, ejder meyvesi, neeeeymiş bu ejder meyvesi?

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 30 Ağustos resepsiyonunda ilk olarak herkesin dikkatini çeken elbette ejder meyveli smoothie (Chia tohumu eşliğinde) oldu. Peki ejder meyvesi dediğiniz nedir? Game of Thrones hayranları hayal kırıklığı yaşayacak ancak konunun Khaleesi’nin ejderhaları ile hiçbir ilgisi yok.

30 Ağustos 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen resepsiyon tüm detayları dışında Hürriyet Gazetesi yazarı Sayın Vahap Munyar’ın bahsettiği mönü detaylarıyla gündeme oturdu. Kolay değil, öyle bir mönü ki, benim diyen yemek yazarı bile çözebilmek için günlerdir uğraşıyor. Instagram’ın çakma gurmeleri bile “hani biz gurmeydik?” hezeyanları içinde, aralarında sakallarını kesmeyi düşünenler bile olduğu rivayet ediliyor. Hal böyleyken ailenizin yemek yazarı olarak sizleri konuyla ilgili biraz aydınlatmam gerektiği dürtüsüyle bir yazı kaleme almayı kararlaştırdım.

Önce mönüye bakalım (olduğu gibi yazıyorum):

Ejder meyveli smoothie (Chia tohumu eşliğinde), efuli (Liçi meyvesi eşliğinde), aloe vera (starex meyvesi eşliğinde), orman meyveli special, bahçe naneli limonata, taze sıkılmış portakal, taze sıkılmış greyfurt, taze sıkılmış havuç, taze sıkılmış elma.

Pataşur içerisinde Çerkez tavuğu, zencefilli somonlu suşi, tartalet içerisinde Antakya usulü humus, susamlı levrek simidi, Aydın usulü kuzu çöp şiş…

Efendim ilk olarak herkesin dikkatini çeken elbette ejder meyveli smoothie (Chia tohumu eşliğinde) oldu. Peki ejder meyvesi dediğiniz nedir? Game of Thrones hayranları hayal kırıklığı yaşayacak ancak konunun Khaleesi’nin ejderhaları ile hiçbir ilgisi yok. Ejder meyvesi dediğiniz, İngilizce ve dünyaya mal olmuş adı dragon fruit, pitaya veya pitahaya olarak da bilinen bir meyve. Aslında bir tür kaktüsün meyvesi. Pitahaya ve pitaya isimleri Meksika’daki adlandırılmasından geliyorken, Çin’de anıldığı haliyle “ateş ejderhası meyvesi” ismi İngilizce’ye de aktarıldığından dolayı ejder meyvesi ismiyle ülkemizde anılmakta.

Ancak, sanılmasın ki, Amerika kıtasından yayılan bu meyve tümüyle yerli ve milli değil; ülkemizde de çeşitli seralarda üretimi başlamış durumda. Tropik ve alt tropik iklimlerde kolayca yetişen bu meyveyi yıllar önce iş için gittiğim Kuala Lumpur’da tatma imkanım da olmuştu. İçerisindeki siyah ve gevrek çekirdekler dolayısıyla doku olarak kiviyi andıran ejder meyvesi, hafif tatlı lezzetiyle ve düşük kalori içeriğiyle öne çıkıyor. Çekirdekleri yağ içeriğince zengin olan meyve, aynı zamanda meyve suları ve alkollü içeceklerin (elbette 30 Ağustos resepsiyonunda alkolsüzdü) yapımında da kullanılmakta. Besin içeriği çok derinlemesine incelenmemiş olan ejder meyvesi, bir üreticinin belirttiği kadarıyla 100 gramda 268 kalori içeriyor, yüzde 82 karbonhidrat, yüzde 4 protein ve günlük C vitamini ve kalsiyum ihtiyaçlarının yüzde 11’ini karşılayabiliyor.

Ancak şunu da belirteyim, Gazete Duvar’da köşe yazarlığı konusunda meslektaşım olan sevgili Aydın Selcen üstadım dün Twitter’da evinde yaptığı şeftalili tartı paylaştığında kendisine hezeyanlarımı ilettim, onun gibi bir monşerin nasıl olup ejder meyveli tart yapmadığı konusunda büyük hayal kırıklığı yaşadığımı da buradan tekrar paylaşmak isterim.

Mönüdeki diğer meyve liçinin, (İngilizce adı lychee) ince dış kabuğu yenmiyor; içerisinde beyaz etli bir meyve ve koyu kahverengi bir çekirdek bulunuyor ve kendine has kokusu var. Çin’de M.Ö. 2000 yılına kadar giden kayıtları olan bu meyve, birçok tatlıda kendine yer bulmakta. Ancak 1962’de özellikle fakir beslenme rejimi olan çocuklarda ölümle sonuçlanabilen ciddiyette bir hipoglisemiye, yani kan şekeri düşüklüğüne sebep olduğu ortaya çıkmış. Beslenme eksikliği çeken çocuklarda yüzde 44’e kadar varabilen ölüm oranıyla, özellikle henüz olgunlaşmadan yenen meyvenin ciddi bir sağlık tehdidi de oluşturduğu saptanmış. Amerika Birleşik Devletleri’nin Hastalık Kontrol Ve Engelleme Merkezi'nin (CDC) yaptığı açıklamaya göre, özellikle çocukların kısıtlı miktarda tüketmesi ve kan şekerini yükselten bir yemekten sonra yemeleri gerektiği belirtilmiş. Elbette resepsiyona bu meyveyi içeren bir içecek hazırlayan uzmanlar da bu konuda bilgilidirler.

Mönüde yer alan diğer bir içecek olan aloe vera (Starex meyvesi eşliğinde) ise nedir açıkçası bilemedim. Starex diye arattığımda, ikinci elde en uygun fiyatlısı 17 bin TL civarında başlayan Hyundai Starex panelvan araçları bulabildim, onların suyunun çıkarılıp resepsiyonda sunulduğu konusunda ciddi şüphelerim mevcut. Gerçi demir eksikliği olanlar için faydası da olabilir ancak yine de sanmıyorum. Aloe vera da sabunlardan ve cilt bakım ürünlerinden bildiğimiz bir arkadaş, insan acaba demekten kendini alamıyor. Belki yine İngilizce’de star fruit olarak geçen yıldız meyvesinden bahsetmeye çalışırken telefondaki otomatik düzeltmeden muzdarip olan bir durumla karşı karşıyayızdır, yani umarım öyleyizdir.

Zengin mönüde yer alan ürünler arasında bir diğer merak konum ise, pataşur içinde sunulan Çerkez tavuğu. Pataşur denilen acaba yanlış yazılmış bir paraşüt mü diye de düşünüyorum ama içimdeki Frankofon monşer, bunun profiterol ve ekler gibi tatlılarda kullanılan hamur türü olan “pâte à choux” (pat a şu okunur) olduğunu haykırıyor her seferinde.

Durum böyleyken böyle, umarım sizleri bir nebze olsun aydınlatabilmişimdir. İlginç isimli yiyeceklere doyduğunuz bir gün dilerim.


Evren Aybars Kimdir?

1978'de Ankara'da doğdu. Ankara Özel Tevfik Fikret Lisesi ve ODTÜ Makina Mühendisliği'nde okuduktan sonra iş hayatına atıldı. Çalışırken aynı zamanda çocukluk yıllarından beri merakı olan yemek yapma konusunda da kendini geliştirmeye başladı. Bir blog sayfası ile başlayan yemek tarifleri macerası, 2014'te Özge'yle evlendikten sonra evinde çekimlerini yaptığı 10 Numara Mutfak adlı Youtube kanalı ve Radikal gazetesinde gastronomi yazıları ile devam etti. 2015 yılında Uğur Deniz'in babası oldu. 2016 yılından bu yana da Gazete Duvar da gastronomi yazılarına ve bir yandan da makina mühendisi olarak kariyerine devam etmektedir.