YAZARLAR

Karaköy’de ciddi isim: Mahkeme Lokantası

Mahkeme Lokantası, adını kurulu olduğu Galata Mahkemesi Sokağı’ndan alıyor. 1840’lardan kalma bir han binasına yapılan restoran, son dönem restoranlardaki o 'aşırı şık' havadan ziyade bu tarihi dokusuyla beni cezbetti.

Geçtiğimiz günlerde bir iş seyahati için İstanbul’a gittim, yanımda da İtalyan bir arkadaşım ile birlikteydik. İyi bir akşam yemeği denemesi için nereye gitsek diye düşünürken, aklıma yakın zamanda duyduğum Mahkeme Lokantası geldi ve oraya gittik. İyi ki de gitmişiz.

Mahkeme Lokantası, adını kurulu olduğu Galata Mahkemesi Sokağı’ndan alıyor. 1840’lardan kalma bir han binasına yapılan restoran, son dönem restoranlardaki o “aşırı şık” havadan ziyade bu tarihi dokusuyla beni cezbetti. Bina içerisindeki mermer merdivenler 180 yıllık tarihleriyle yer yer aşınmış, üst katlarda antika havalı bir çok bağımsız oda sayesinde özel toplantılar da düzenlemek olası.

Bu arada Mahkeme Lokantası’nda daha önce Asmalımescit’te büyük ses getiren Yare’nin işletmecisi Eray Özer danışmanlık yapıyor, menüde ve konseptte kendisinden izleri görmek mümkün.

Mekanda genellikle 1970’li yılların popüler müzikleri çalıyor, hem rahatsız edici olmayan bir ses yüksekliği, hem de keyifli. Mahkeme lokantasının tek sorunlu tarafıysa, Karaköy’e göre biraz sapa bir noktada olması, ancak araçlarıyla gelenler için vale hizmeti de mevcut.

Gelelim yemeklere, burası oldukça zevkli bir meyhane. Yeni ve keyifli mezeler arasında, tarçın ve karanfilli fasulye, şalgamlı bulgur, ve özellikle çok beğendiğim portakallı marine levrek nefis. Özellikle bu sonuncuyu mutlaka denemelisiniz, Peru cevicheleri gibi, portakal kabuğunun hafif acılığı, portakalın tatlılığı ve asitliliği, levreğe inanılmaz yakışmış. Şalgamlı bulgur hafif ve ferah, biraz kısır havası var, karanfil ve tarçınlı fasulye ise topikten esinlenmiş gibi, gayet hoş.

.

Ara sıcaklardan pastırmalı humus standarttan çok farklı değil, kabak kızartma Yunan adalarına (veya Yare’ye) gidenlerin bileceği, tempura gibi bir dış kaplamayla yapılmış, çıtır bir kabak.

Ahtapot ızgara da gayet lezzetli, ancak ara sıcaklardan Levrek Sarma da oldukça ilginç bir lezzet. Levrek şeritleri, çeşitli deniz ürünleriyle bir tavada yuvarlak şeklinde dizilip pişirilmiş, üzerine kaşar eritilmiş, tam içeriği çıkaramadım ancak oldukça farklı bir lezzet. İtalyan arkadaşıma tattırmak için istediğim peynir tatlısı da oldukça lezzetliydi.

Bütün bunların üzerine, Mahkeme Lokantası fiyat olarak da İstanbul ortalamasına göre de makul bir konumda diyebilirim. İstanbul’da yeni bir yer denemek isterseniz mutlaka öneriyorum.

Mutlu bir pazar günü dilerim.


Evren Aybars Kimdir?

1978'de Ankara'da doğdu. Ankara Özel Tevfik Fikret Lisesi ve ODTÜ Makina Mühendisliği'nde okuduktan sonra iş hayatına atıldı. Çalışırken aynı zamanda çocukluk yıllarından beri merakı olan yemek yapma konusunda da kendini geliştirmeye başladı. Bir blog sayfası ile başlayan yemek tarifleri macerası, 2014'te Özge'yle evlendikten sonra evinde çekimlerini yaptığı 10 Numara Mutfak adlı Youtube kanalı ve Radikal gazetesinde gastronomi yazıları ile devam etti. 2015 yılında Uğur Deniz'in babası oldu. 2016 yılından bu yana da Gazete Duvar da gastronomi yazılarına ve bir yandan da makina mühendisi olarak kariyerine devam etmektedir.