İkizköy halkı desteğe çağırıyor: Akbelen’in sesini duymuyor musunuz?

İkizköy Çevre Komitesi, Akbelen Ormanı'nda madene karşı tüm duyarlı kamuoyunu desteğe çağırdı. Necla Işık, “Mücadele asıl şimdi başlıyor. Madene verecek toprağımız yok” dedi.

İkizköylüler, ağaçlara sarılarak kesimi önlemeye çalışıyor.
Google Haberlere Abone ol

MUĞLA - Muğla'nın Milas ilçesinde bulunan Akbelen Ormanı'nda kömür madeni için yapılan ağaç katliamının ardından bölgedeki halkın ve çevrecilerin direnişi sürüyor. Son olarak açıklama yapan İkizköy Çevre Komitesi, tüm duyarlı kamuoyunu İkizköy halkına destek olmak için yarın nöbet alanına çağırdı.

Alanda bulunan İkizköy Çevre Komitesi'nden Necla Işık da asıl mücadelenin şimdi başladığı mesajını verdi.

İkizköy Çevre Komitesi'nden Necla Işık, yarınki büyük buluşma için çağrı yaptı. 

'BURANIN ÖLÜM FERMANINI DEVLET VERDİ'

İkizköy Çevre Komitesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, “4 yıldır ısrarla koruduğumuz, savunduğumuz Akbelen Ormanı'ndan, köyümüzden, topraklarımızdan vazgeçmiyoruz. 24 Temmuz'da başlayan hukuksuz kesim faaliyetini durdurmak için defalarca girişimde bulunduk. Kolluk güçlerinin orantısız şiddetine maruz kaldık. Yine de vazgeçmedik. Nöbetimize de mücadelemize de devam ediyoruz. 6 Ağustos Pazar günü saat 14:00'de Akbelen nöbet alanında tüm gücümüzle, haklılığımızla buluşacağız. Bir kömür madeni için yaşadığımız haksız, hukuksuz, adaletsiz süreci kabul etmiyoruz. Biz mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” denildi.

Nöbet alanında bulunan İkizköy Çevre Komitesi'nden Necla Işık, kesimin ardından hissettiklerini anlattı: “Çocuklarıma verdiğim söz, buradaki köylü kadınlara verdiğim söz, hala geçerli. 'Burayı sonuna kadar savunacağım' dedim. Hepimiz 'Bir ağaç dahi kaybetmeyeceğiz, bir avuç toprağımızı vermeyeceğiz' dedik. Ormanımızı aldılar elimizden ve bunu devlet yaptı. Şu an şirketin elinde olabilir ama buranın ölüm fermanını devlet verdi. Jandarmasını, topu tüfeğini, TOMA'sını buraya yığarak asıl koruması gereken kişileri korumadı. Her birimize orantısız güç kullanarak, şiddet uygulayarak, çocukların gözlerine biber gazı sıkarak müdahale edildi. Bu kadar gözü dönmüşlük olamaz. 90 yaşındaki ninelerin, dedelerin gözüne biber gazı sıkarak kestirdiler.”  

24 Temmuz'da başlayan kesim kapsamında binlerce ağaç kesildi. 

‘BURASI KAZANIRSA HER YER KAZANACAK’

Işık, şöyle devam ediyor: “Akbelen Ormanı’nın sesini kesmek onlar için önemli. Çünkü Akbelen, onlar için çok büyük bir ses ve çok büyük bir tehdit. Burası kaybederse her yer kaybedecek, burası kazanırsa her yer kazanacak. Akbelen herkese umut. ‘Madene vermeyeceğiz’ diyor ya ninelerimiz, annelerimiz... Açgözlü şirketlere hem Akbelen'in toprağını, köyümüzü vermeyeceğiz.”

Işık, ağaçlar kesilmiş olsa da mücadelenin asıl şimdi başladığını vurguladı. Tüm duyarlı kamuoyuna seslenen Işık, şunları söyledi: “Her gelene şunu söylüyoruz;  şimdi Akbelen'e sahip çık. Ağacına sahip çıkamadın ama Akbelen Ormanı’nın toprağına ve yeniden ağaçlanmasına sahip çıkarak şimdi görevini yap. Duyarlı sanatçılar neredesiniz, Akbelen'in sesini duymuyor musunuz? Biz bugün düşmeyelim, biz düşersek hepimiz düşeceğiz. Kazanılacak Akbelen Ormanı'nın toprağı var. Dört senedir şirkete kafa tutuyoruz, daha da tutacağız. Her gelenden söz alıyoruz, söz almaya devam edeceğiz. Çoluğumla çocuğumla, eşimle, hayvanımla, kedimle, köpeğimle her şeyi bırakıp buradaysam herkes sorumluluk alacak. Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır. Çiftçisinden, köylüsünden, en yukarıya kadar herkes üzerine düşeni yapacak ve burası için tek yürek olacağız. Buraya sahip çıkarsak vatana sahip çıkacağız. Kazdağları'na sahip çıkacağız, birçok yere sahip çıkacağız.”