YAZARLAR

‘Devrimci’ neden şimdi lazım oldu?

‘Devrimci’ değiştirendir; eskimiş, köhnemiş, çürümüş olanı yıkandır. O yüzden halkın da sevdiğidir.

12 Eylül askeri darbesi sonrasında Özal iktidarı ile yaşanan ‘liberalizasyon’ dönemini hatırlayanlar bilir. Darbe öncesinde devrimci örgütlerde mücadele edip asker postalları altında geçen zor yılların ardından yeni yeni büyüyen reklam sektöründe iş bulanların kullanmayı sevdikleri bir kavram olarak anılır olmuştu ‘devrim’… Kendileri de işkenceli sorguların, yargısız infazların, katliamların mağduru/tanığı olmuş ‘eski solcu’lar reklamcı olduklarında temizlik malzemelerinden beyaz eşyaya, otomobilden çikolataya piyasaya yeni sürülen türlü çeşit malın tanıtımında olur olmaz ‘devrim’ lafını kullanır olmuştu. Gençlik rüyası olarak sarıldıkları ‘devrim’i, kapitalist pazarın gereklerine göre kullanır olmuşlardı… Kendi durumları ile ne kadar çelişik olursa olsun ‘devrim’ hâlâ güzeldi, çekiciydi, ‘piyasası’ vardı. ‘Devrimci’nin de tabii…

***

‘Devrim’ ve ‘devrimci’, olumlu bir manaya sahiptir. O yüzden ‘beka savunması’ yapan her devlet, devrimcilere tarih boyu ‘anarşist’, ‘terörist’, ‘çapulcu’, ‘bölücü’ gibi olumsuz ya da olumsuz olduğunu düşündükleri isimler takmıştır.

Çünkü ‘devrimci’ değiştirendir; eskimiş, köhnemiş, çürümüş olanı yıkandır. O yüzden halkın da sevdiğidir.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin başlangıç yıllarında da kullandığı ‘devrim’ ve ‘devrimci’ kavramlarını uzun bir aradan sonra TÜGVA Genel Kurulu'nda yeniden hatırladı:

"Unutmayın elbette her yenilik, her devrim, her reform, türlü engellerle karşılaşacaktır. Benim karşımda şu anda muhafazakar devrimciler var. Ben, muhafazakar devrimcilerle 2023’ü başarıyla bitireceğimize inanıyorum.”

***

Gezi eylemleri döneminde, "Demokrasi sadece seçim değildir mesaj alınmıştır" diyen dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, Erdoğan’dan farklı zamanlarda, "Adama sorarlar demokrasi sandık değilse ne? Sadece sandıktır, halkın iradesini birileri ipotek alma girişimine girmesin" minvalinde yanıtlar gelmişti.

Şimdi seçim yaklaşırken bir kez daha görüyoruz ki, ‘muhafazakar devrimci’ yeniden lazım oldu. Çünkü ‘engellerle karşılaşan devrimi’, ‘sadece sandık olan demokrasi’de korumak yani ‘muhafaza’ etmek için seçim başarısı, o başarıya ulaşmak için de ‘devrimci’ gerekli…

Aynı konuşmadan anlaşıldığı üzere muhafazakar devrimcinin bir diğer görevi ise, "Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun Allah'ın izniyle olmayacağı bir Türkiye'yi halletmek"…

Yani hem devrim muhafaza edilecek ama hem de –demek ki devrime rağmen devam etmekte olan- yolsuzluk, rüşvet, yoksulluk bitirilecek.

***

12 Eylül sonrasının eski solcu reklamcıları terk ettikleri gençlik hayallerinden kalan yaratıcılıklarını, memleketin ‘tam entegrasyona’ doğru taşınmakta olduğu dünya kapitalist sisteminin parlak ambalajlarını satmak için kullanmışlardı. Bu yolda akıllarına en çok gelen de ‘devrim’ olmuştu. Çünkü ‘devrim’ ve ‘devrimci’ ne yaşanmış olursa olsun hâlâ temizdi.

Hâlâ da temiz… Belli ki, o yüzden lazım oldu!

 

Davutoğlu’nun Demirtaş davasından çekilişi…

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ‘kamu görevlisine hakaret’ten yargılandığı davada eski başbakan, bugün Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na, "Siyasi tutukluyum. Bunlardan biri de Ahmet Davutoğlu’na hakarettir. Davutoğlu’na sormak isterim. Yüreğin soğumadı mı?" diye seslendi. Bunun üzerine, Davutoğlu cephesinden daha önce bu doğrultuda gelen açıklamalara paralel "davada müdahil değiliz" açıklaması geldi. Ancak Demirtaş’ın avukatları, ‘müdahilliğin sürdüğü’ konusunda ısrarlıydı.

Sonuçta Davutoğlu’ndan yeni bir açıklama ve bir telefon gelince konu netleşmiş oldu: Davutoğlu’nun siyaseten çoktan çekildiğini açıkladığı davada, hukuken çekilmesi gelecek duruşmayı bulacaktı!

 

Meğer ‘LGBT komplosu’ her yerdeymiş!

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, neden Ukrayna’dan dört bölgenin ‘ilhak’ edilmesi kararının alındığı gün, ‘1 numaralı ebeveyn ve 2 numaralı ebeveyn tehlikesi’nden söz ettiğini Övgü Pınar’ın yazısı ile öğrendik.

Otoriterleşmenin siyasette yarattığı ülkeler arası trafiğin en yeni ve ilginç örneklerinden birini anlatan yazıyı kaçırdıysanız bir kez daha dikkatinizi çekmiş olalım…