Batman’da kayıp yakınları Hrant Dink’i andı: 19 Ocak’ta ne oldu?

BATMAN – Batman’da kayıp yakınları, İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi öncülüğünde 563’üncü kez bir araya geldi. Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde yapılan açıklamada, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden İHD Batman Şube yöneticisi Mahfuz Akgül’ün fotoğrafı da taşındı.

Bu hafta Hrant Dink’i anan kayıp yakınları, ‘19 Ocak’ta ne oldu’ sorusunu sorarak adaletin sağlanmadığını belirtti.

‘HASANKEYF’İN YOLDAŞINI KAYBETTİK’

Açıklama öncesi İHD Batman Şubesi Eş Başkanı Devran Yıldız, bu hafta içi hayatını kaybeden İHD yöneticisi Mahfuz Akgül’ü andı. Yıldız, “Bir çevre aktivisti, insan hakkı savunucusu ve bir Cumartesi İnsanı’ydı kendisi… Ne yazık ki, geçtiğimiz günlerde amansız kanser hastalığına yenik düştü. Bizler onun yoldaşları olarak onun bıraktığı bayrağı yerden kaldırmaya ve ileriye taşıma sözü veriyoruz. Geçtiğimiz yıllarda başka bir yoldaşımız Cengiz Fırat’ın yanına onu uğurladık. Hasankeyf’in yoldaşını kaybettik” diye konuştu.

Yıldız’ın konuşmasının ardından bu haftaki açıklamayı İHD MYK Üyesi Mehmet Zeki Tangüner gerçekleştirdi. Tangüner, “Bugün hüzünlüyüz. Hasankeyf başta olmak üzere her alanda bizimle birlikte olan arkadaşımızı kaybettik. Anısını yaşatma sözü veriyoruz” dedi.

‘SENELERDİR SORULAN BİR SORU VAR’

Kayıpların, faili meçhul cinayetlerin ve adalet bekleyenlerin sesi olmaya devam ettirdiklerini dile getiren Tangüner, “Senelerdir sorulan bir soru var: 19 Ocak’ta ne olmuştu? Öyle bir soru ki bu, cevabı vermekten herkes -en çok da vermesi gerekenler- kaçıyor, koşarak uzaklaşıyor. Biz insan hakları savunucuları olarak görevimizi yapalım, hatırlatalım” ifadelerini kullandı.

Tangüner, Hrant Dink’e 19 Ocak 2007 tarihinde saat 15:00 sıralarında genel yayın yönetmeni olduğu Agos gazetesinin Şişli Halaskârgazi Caddesi üzerindeki binası önünde silahlı saldırı düzenlendiğini hatırlattı.

Tangüner, “Dink, Türkiye ile Ermenistan arasında komşuluk ilişkilerinin tesisi, sınırın açılması, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin desteklenmesi ve 1915 olaylarının ölenler üzerinde acıtıcı rakamsal bir anlayış yerine kalanlar üzerinden, karşılıklı iki halkın onurunu gözeten empatik bir üslupla konuşulur kılınması, konuya ilişkin resmi tez dışında alternatif yayınların da yaygınlaşması konularını gündeme getirdi” dedi.

‘UMUDUMUZU KAYBETMEMEYE ÇALIŞARAK ADALETİN İZİNİ SÜRÜYORUZ’

Hrant Dink’in son yazısında ‘güvercin tedirginliğini’ dile getirdiğini belirten Tangüner, “Yakın tarihimizdeki bitmek bilmeyen kara lekelerin en büyüklerinden biri olan bu cinayete dair dava süreci bir Türkiye klasiği olarak yılan hikâyesine döndü; daha da dönmeye devam edecek gibi duruyor. Biz de umudumuzu kaybetmemeye çalışarak adaletin izini sürüyoruz, süreci takip ediyoruz, onun hatırasını yaşatmaya, derdini anlatmaya ve bu ülkeyi hep birlikte daha yaşanılabilir bir yere döndürmeye gayret ediyoruz. Başarabilecek miyiz, zaman gösterecek” ifadelerini kullandı. (DUVAR)