Osman Özarslan

osmanozarslan@gmail.com
TÜM YAZILARI
Ağlarsa Meral ağlar... Akşener, Veda hutbesinde kendisini bir tür pabucu yerini bulmamış Külkedisi gibi takdim etmeye çalışsa da, Türk siyasetindeki yeri üzerine bol gelen özel harekatçı kıyafetlerinin içinde Hansel ve Gretel’i besleyen yaşlı kadın ya da Sindrella’yı çatı arasından indirmeyip, saray ile müzakereyi kendisi yürütmeye çalışırken çuvallayan bir üvey anne olarak kalacak.
Küstakoz: Utanıyormuşuz gibi çek pampa Karun sofralarında düşman çatlatmak, itibardan tasarruf etmemek için masalsı sofralar donatmak AKP’nin ve yetiştirdiği neslin en sevdiği şeylerden birisi. Fakat burada konu, ıstakozun hâlâ vesayet, darbe, monşer gibi eski Türkiye denilen kompartımanın kültürel kodlarından birisi olması ve hep öyle kalmasının murad edilmesi. İsrail: Ölücü bir devletin organları 1999-2010 yılları arasında, dünyanın değişik yerlerindeki organ simsarları ve organ avcıları İsrail vatandaşları için organ temin ederler ve İsrail vatandaşları da bu organları ya merdiven altı hastanelerde ya da Kosova-Sırbistan, Ukrayna gibi hukuki olarak alacakaranlık kuşağında yer alan mafya devletlerde edinirler ve ödemeler de, bu işlere kendisini vakfetmiş vakıflar aracılığıyla yapılır.
Seçim sonuçlarının anlamı: İkili devlete karşı ikili iktidar Büyükşehirleri yöneten CHP’liler, ürkek ve utangaç bir şekilde, elleri sosyal kurumlarda, gözleri vatan millet edebiyatında, sosyal demokratik kurumları inşa etmeye çalıştılar. İstanbul’daki kent lokantaları, öğrenci bursları, kreşler, Ankara’da ulaşım sübvansiyonu ve Gökçek’in yarattığı tahribatın bir ölçüye kadar durdurulması, CHP’nin AKP muhalifi, kentli, sekülerler ile birlikte, kent yoksullarının da adresi olmasını getirdi. Müstemleke Müstemlekede, doğa ile insan arasındaki fark tümüyle ortadan kalkar. İnsan doğanın diğer parçaları, nehirler, madenler, ormanlar gibi, hammadde ve enerji kaynaklarından birisi haline gelir, ve efendilerin kolon bağırsaklarında altın, demir, kömür, şeker için öğütülür. Diamonds are forever… Bir Sevgililer Günü hikayesi Tıpkı bugün Erzincan İliç’te yaşanan altın madeni cinayetinde olduğu gibi, değerli taşların tarihi, insanın değersizleşmesinin, doğanın talan edilmesinin ve yoksulların heder edilmesinin tarihidir. Bu bakımdan, elmaslar da bütün diğer maddeler gibi sonsuz değildir ama kanlıdır, Sevgililer Günü'nde bile. Ölü yıldızlara yaşamı götürecektik İlk iki gece, ateşten çıngı gelir diye korkup meydan ateşine yanaşmamıştım ama zaten bir şekilde sabaha kadar herkes ayakta, yanmak kabil değil gibi görünüyor, ama donmak daha yakın bir ihtimal. Yanan varilin içine birkaç kütük daha atıp, yer yatağına uzanıyorum. Yıldızların altında en son böyle Atina’da uyumuştum, “çocuklardık, parlak yıldızlardık o zaman…” Dilber’in taneleri, Yılmaz Güney'in terekesi Baba’nın kurgusu, Oğul’un Umut’u, ve Kutsal Ruh olarak Arkadaş… Nedir bu sınırları zorlayan Yılmaz Güney referansları? Acaba, hazır Yılmaz Güney, bilhassa Arkadaş (maçoluk ve ahlakçılık eleştirisi) ve Baba (Üç Maymun tartışmaları) üzerinden, son derece sansasyonel hale gelmişken, buradan da mı “fail gafı”na benzer bir reytinge yürüme muradı var? Dilber evin barkın yok mu? Dilber’in evi barkı yoktur. Zaten, onu Comodo ejderine dönüştüren şey, evsizliğidir. Fakat, işi gücü yolunda, Angara Havasına ‘dans’ diyen bir grup insanın seküler eğlenceyi evin reddi sanarak coşmaları ile Dilberlerin evsizliği arasında büyük bir mesafe var. İmkansız CHP, imkansız muhalefet CHP muhayyel bir anayasa söyleminin etrafında, ne barış isteyebiliyor ne de savaşa karşı çıkabiliyor, militer politikaların Demokles kılıcı altında titredikçe de özüne dönüyor ve tıpkı Nazizme giden dönemeçlerde olduğu gibi yalnızca kendi sonunu değil, bir bütün olarak toplumsalın ve siyasalın da sonunu hazırlıyor. YürüTmenin tarihi: Pensilvanya'nın Delawaresi İstanbul'un Kanalı Yani diyorum ki, sokaklar yürüyenlerle dolup taşmadıkça, dalavere bitmeyecek, yürütme (hem adli olarak hem de adi suç olarak) durdurulamayacak. Bir de tabii, yıllarca Pennsilvanya’ya taşınan AKP’liler hocaefendilerinin hayır dualarını alıp yarım hacı olmaya değil, Amiral Penn ve mahdumlarının yarattığı tertibatı, yerinde görüp, ihtisas yapmaya gittiler. Piyango batar ve ışık saraydan yükselir 2022 yılında büyük darbe alan 2023 yılbaşında ruhuna rahmet okunan en büyük yılbaşı geleneği piyango bileti. 2023’te tek kaybettiğimiz şey piyango olmadı. Aslında, piyangonun kaybında somutlanan şey, şansı bile kolonize eden büyük bir hegemonya sisteminin kalıcı hale geldiğine dönük büyük bir önkabul ve bu önkabulden doğan umutsuzluk.   Bizi çileden çıkartan şey Erzurumlu Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in aşağıladığı cumhuriyet, eğitimi İstanbul merkezli olmaktan çıkarıp Anadolu’ya yaymaya çalışmış ve hepsinden önemlisi, Yusuf Tekin’in mezun olabildiği Mekteb-i Mülkiye’yi Ankara’ya taşımıştır. Şimdi, Eğitim Bakanı, totaliterlikten, elitlikten filan bahsedince epey komik oluyor. Laz Kızı, açılan ne kapanan ne LazKızı’nın elinde belli ki onu dünyaya bağlayan akıllı telefon, komisyonuna bakan dijital pezevenklik uygulamalarından başka bir iktidar ilişkisi yok. O da belirli iktidar ağlarının içinde olmuş olsaydı, bu ağların görünmez eli, onun canlı yayında patlayan ve patladığı gibi muhafazakar aile ütopyasını murdar eden gögüslerinin düğmelerini usulca ilikler ve konu kapanırdı. Kunta Kinte Minas, 12 Eylül Cuntası ve MKE Ankaragücü MKE Ankaragücü, pek çok diğer futbol kulübü gibi, futboldan başka her şeyle ilgili olan iktidar odaklarının, gayri ticari-gayri ahlaki işlerde kullandıkları, ihaleye fesat karıştırdıkları, itibar-statü devşirip, vatan-millet Sakarya edebiyatı yaparak toplumsal kutuplaşmayı derinleştirdikleri bir oyuncak. Faruk Koca ve hakemler ise bu tarihsel tertibatın, nedenleri değil sonuçları. Manukyan, Erzan, Terim Tıpkı, Manukyan’ın isminin listenin üstünden buharlaştırılmasına benzer bir hassasiyet. Manukyan şampiyon olamaz, Terim şampiyon olmak zorunda. Manukyan, Hıristiyan Ermeni bir kadın olarak başarılı olamaz, ama Terim de TÜRK sporunda derin izleri olan birisi olarak başarısız olamaz. Çernobil Çernobil kitabı tanıtımı için bugün Çernobil fotoğraf sergisi açıldı. Fotoğrafçı Emin Altan’ın kitapta yer alan bazı fotoğraflarının sergileneceği sergi İstanbul’da tarihi Yeldeğirmeni’nde bulunan Poligon-The Shooting Gallery’de 16 Aralık’a kadar açık kalacak. Külkedisi, Kısas-ı Enbiya, Polatlar Polatlar, güzel hikaye anlattılar. AKP’nin tüm mesele sandıkmışçasına anlattığına benzer illüzyonlarla dolu bir hikaye. Yani Polat ailesinin meselesi basit bir ilişkiler ağı değil, bu ağa ruh veren onu canlı kılan belirli bir sosyolojik yapının üzerinde doğaçlamalar. Külkedisi ile Yusuf’un post-modern hikayesinde şansın yerini, kaderin cilvesi/tecellisinin alması. Yeni Türkiye’nin Kuru Otlar’ı Filmde, Nuri Bilge Ceylan’ın ucu açık, serbest çağrışımlara bıraktığı pek çok sekans, görüntü, diyalog olsa da, bunların aslında bir bağlamı var. Ben bu bağlamı temelde iki başlıkta ele alacağım: Kurumlar ve erkekler. Bunları başka başka biçimlerde de adlandırmak mümkün elbette, kurum yerine tarih, devlet, memur da diyebiliriz; erkeklerin yerine de, sevgi, değer, ilişki ikame edilebilir. Monalisa Angara pavyonlarında Ukraynalı kadın, keyifli, artık Sosyal Hizmet'ten yardım almaya çalışan annesini bekleyen küçük kız değil, Ukraynalı faşistlerle Putin otokrasisinin çapraz ateşi arasında kalmış ergen de değil. Kaşık havası oynayan kadın en azından bir süre tramvayda değil limuzinde ağlayacak, sonrası sonra. Çünkü, buraya “ne kendi isteğiyle geldi/ ne de soylu bir atın sırtında” 3. Dünya Savaşı, Ferdinand’ın 3. ölümü ve Filistin Sermayenin yeni şekli ya da neo-liberalizmin yeni formu sivilliği öldürüyorsa, muhtemelen bu sivillik fikriyle inşa edilmiş olan meşru egemenlik biçimlerini de öldürecektir ve yurttaşlıkta Antik-Yunan formuna yol alınırsa gibi, egemenlikte de Ortaçağ feodalizminin vasallik yapılarına doğru yol almak mukadder olacaktır. Yürümek Erkan Baş’ın Hatay’ın henüz kaldırılmamış enkazları arasından Ankara’ya başlattığı yürüyüş tam da burada hayati bir önem kazanıyor. Bu yürüyüşün sonunda varılacak menzilde, bu ucube rejimin halkın boynundaki siciminin kaderi biraz daha belli olacak ya da halkı teneşire getirmeye çalışan, kokuşmuş ucube rejimin teneşire gelmesi için önemli bir adım atılmış olacak. Babalar, oğullar, suçlar Smerdyakov’un babayı öldürmeyi düşünen üvey ağabeyleri ile kardeş olabilmek için, babayı öldürmesine benzer bir şekilde, CHP de AKP’nin KHK ile garanti altına alınmış ne kadar yerli-milli projesi varsa, onları AKP’den daha muhafazakar icra etmeyi siyaset sanıyor. Ki bunun çok mutena, çok konforlu, çok Atakule manzaralı tanımları var “devlet adamlığı” “yerli-milli duruş”. Vasat Tek adam rejimini yöneten şahsım’ın tek kişilik dev kadrosundaki çoklu kişilikler, bilardo şampiyonluğundan, futbola, sosyoloji guruluğundan, fıkıh alimliğine kadar oldukça geniş bir yelpazede. Ama vasatlığın asıl sembolü muhalefet. Çünkü, Memmi’nin bahsettiği şekliyle, gayri meşru zaferin gerçek bir zafere dönüşebilmesi ancak ötekinin ikna edilmesiyle mümkün. Ghosting: Bir muhalefet illüzyonu olarak Kılıçdaroğlu Ghosting'de muhatabınız bildiğiniz toz oluyor. Klavyede başlayan, klavyede bitiyor, tıpkı Thodexçilerin fişi çekip toz olması gibi, karşı ekran kararıyor ve gaslighting’dekine benzer bir şekilde gerçeklik sorgulaması başlıyor. Şimdi tıpkı Türkiye’deki yüzde 48’in muhalefet etmek aslında ne demek diye sorguladığı gibi. “Peki neydi muhalefet?”, yanıt herhalde Yılmaz Erdoğan’dan gelir “verilen sözler birdi/ edilen yeminler sıfır”. Memleket için dört Erkin Koray şarkısı Erkin Koray Türkiye’nin ve dünyanın en önemli sanatçılarından birisidir. Ağlanacak halimize gülmeyi başardıysak, feleğin binbir numarasını davul dümbelek karşıladıysak, Bombay’ın, NewYork’un, Ürgüp’ün, Beyrut’un seslerini aynı şarkının içinde duyabildiysek, ve 70’li yılları, hala bir tür çocukluk nostaljisi olarak hatırlayabiliyorsak tüm bunlar elbette, biraz da Erkin Koray sayesindedir. Kendine ait bir oda Derida, Marks için "küçük bir kız çocuğu" der, ama herhangi bir kız değil; Marks, Derida’ya göre Kibritçi Kız masalının sonunu değiştirmeye çalışan bir kibritçi kızdır. Bu kız çocuğunun bir evi, bir odası yoktur, ama dünyayı tutuşturmaya muktedirdir. Gaslighting Geride bıraktığımız 14-28 Mayıs seçimleri en geniş anlamıyla tam bir gaslighting operasyonuydu. Toplumun aşırı politize edilmesi, sonrasında, muhalefetin yalnızca yenilmesi değil, yenilginin sosyal gerçekliğinin, toplumsal muhalefetin muhalefet etme iradesini ortadan kaldıracak şekilde dizayn edilmesi, yani Clauswitz’in söylediği şekilde söylersek toplumsal muhalefetin ahlaki-etik kodlarının ayaklar altına alınarak iradenin süngüsünün düşürülmesi. Kalpsiz dünyanın kalbi Bir keyif olarak cezbe, hayatla tutunma yeri olarak rabıta ipi, ev olarak dergah, baba olarak şeyh, komünite olarak tarikat; bitik bir berduş için yeniden doğmak. Artık, kendinizi harcamanın anlamlı bir yoluna sahipsiniz. Yani bir davanız var. O esnada Anadolu’da Yamak her şeyi herkese anlatacak. Ibrık ise her şeyi herkesten, o gece orada olanlardan bile saklayacak. Erkekler, sobada ısınmış ıbrıkla gusul abdesti alacak ve günahlar bedenden akan kirler gibi oturak aleminin hamamından, kanalizasyona karışıp gidecek... Ertesi gün, bu işret alemini düzenleyen erkekler, “abdestli ağzımla...” diye söze başlayıp, işlerine devam edecekler.