YAZARLAR

Yunan kebabı souvlaki

Yunanistan'da keyifle yenen yemeklerden souvlaki’yi özleyenler varsa diye, bu güzel tarifi araştırdım ve gerçekten müthiş sonuç aldığım bir deneme yaptım. Bu güzel lezzeti özlemiş olabilecekler için, tarifini paylaşmamak imkansızdı. Ayrıca souvlaki ile genellikle servis edilen pita ekmeğini de nasıl yapacağınızı sizlere anlatacağım.

Ülkemizde Covid-19 belasıyla olan mücadelede sanki biraz ışık görünmeye başladı gibi. Bu satırları yazdığım 25 Nisan Cumartesi sabahı itibariyle ülkemizde vaka sayısı 104 bin 912, can kaybı sayısı ise 2 bin 600 idi. Geçtiğimiz haftada bu rakamlar sırasıyla 78 bin 546 ve bin 769 iken, iki hafta önce ise 47 bin 29 ve 1006 idi. 24 Nisan tarihinde açıklanan rakamların en önemlisi ise, 3 bin 122 yeni vakaya karşılık 3 bin 246 iyileşen hasta olması. Bu, aktif vaka sayısının azalması demek, bu şekilde ilerlemenin süreceğini ummaktan başka yapacak bir şey yok. Hafta içerisinde bizzat bilgi aldığım bazı doktorlar da ülkemizde durumun çok zorlu boyutlarda olmadığı görüşündeler. Biz onlara güveniyoruz ve tüm sağlık çalışanlarına bu çok zorlu dönemde güç kuvvet diliyorum.

Haydi konumuza dönelim.

Birkaç sene öncesine kadar, Yunanistan birçok kişi için keyifli bir tatil rotası haline gelmişti. Euro karşısında Türk Lirası hâlâ nispeten değerliydi. Komşu ekonomik kriz dolayısıyla zor günler geçirdiğinden dolayı fiyatlar da düşmüştü. O nedenle bizim tatil yörelerimizle kıyaslandığında yarıdan daha düşük fiyatlara enfes sofralara oturulabiliyordu.

Sonra 2018’deki döviz krizi nedeniyle fiyatların eski cazibesi azaldı, bu sene de Covid-19 nedeniyle zaten an itibariyle sınırlar kapalı olduğu için büyük ihtimalle gitmek iyice zor olacak.

.

İşte bu durumda, orada keyifle yenen yemeklerden souvlaki’yi özleyenler varsa diye, ki ben şahsen çok özlemiştim, bu güzel tarifi araştırdım ve gerçekten müthiş sonuç aldığım bir deneme yaptım. Bu güzel lezzeti özlemiş olabilecekler için, tarifini paylaşmamak imkansızdı. Ayrıca souvlaki ile genellikle servis edilen pita ekmeğini de nasıl yapacağınızı sizlere anlatacağım.

Önce souvlaki (6 şiş) için:

500 gr. kuşbaşı et (aşağıdaki açıklamaları okuyun)

5 yemek kaşığı zeytinyağı

3 yemek kaşığı beyaz üzüm sirkesi

1 orta boy soğan

2 diş sarımsak

1 çorba kaşığı taze biberiye

1 çorba kaşığı taze kekik

1 limonun kabuğu

Tuz, karabiber

Öncelikle, souvlakiyi tavuk, kuzu veya dana etleriyle yapmak mümkün. Önerilerim, tavuk yapılacaksa but eti, kuzu sırt veya but, dana ise bonfile, kontrfile gibi ızgaralık kesimler kullanılması. Etleri hazırlarken, 2-3 cm’lik küpler oluşturmak gerekiyor, bunu kasabınıza da yaptırabilirsiniz, kendiniz de yapabilirsiniz.

Eğer evde bambu şişler kullanacaksanız, 6 adet şişi ilk olarak en az bir saatliğine su içerisinde bekletin, bu sayede yanmalarını engelleyeceksiniz.

Etinizi hazırladıktan sonra, zeytinyağı, sirke, ince kıydığınız sarmısak, ince kıydığınız biberiye ve kekik yaprakları, limon kabuğu rendesi, tuz ve karabiberle karıştırın. Eğer taze kekik ve biberiye yoksa bir tatlı kaşığı kuru kekik ve yarım tatlı kaşığı kimyonla da deneyebilirsiniz. Soğanı dörde bölün, sonra her bir çeyreği tekrar enine bölün, iri soğan parçaları elde edin, ve bu iri parçaları da kabın içerisine alın. Kabın üzerini bir streç filmle kapayın ve buzdolabında en az bir saat, mümkünse 2 ila 4 saat arası marine edin.

Sonra bir parça et, bir parça soğan olacak şekilde şişlerinizi hazırlayın. Her bir şişe 6 parça et dizebilirsiniz. Soğan haricinde biber, mantar, domates gibi sebzeler de koyabilirsiniz.

Bir ızgara tavasında ya da mümkünse mangalda güzelce pişirin. Pita ekmeği içerisinde kuru cacık ve domates ekleyerek servis yapın. Pita ekmeği için ise tarif şöyle:

PİTA EKMEĞİ

320 gr. un

160 ml. süt

80 ml. su

2 çay kaşığı kuru maya

1 çay kaşığı deniz tuzu

2 yemek kaşığı zeytinyağı

1 fiske toz şeker

Mayayı süt, su ve şekerle karıştırın. Su ve sütün oda sıcaklığında, hatta mümkünse 30 derece sıcaklıkta olması tercih edilir.

Tuz ve unu bir kaba alıp iyice karıştırın. Eğer elinizde varsa içerisine biraz taze kekik yaprağı da ekleyebilirsiniz.

Mayalı karışımı 5-10 dakika bekletin, biraz köpürecek, üzerine zeytinyağı da ekleyin ve un karışımınızın üzerine ekleyin. Hamur bir araya gelmeye başlayana kadar bir kaşıkla karıştırın. Sonrasında hafifçe unladığınız bir yüzeyde elinizle 5-10 dakika kadar yoğurun. Hamurun elastik ve pürüzsüz bir hal alması gerek. Bu noktaya geldiğinizde, zeytinyağı ile hafifçe yağladığınız bir kaba alın, mayalanması için üzerini streç filmle kapayın ve bir saat ılık bir mekanda bekleyin. Sürecin sonunda hamurunuzun büyüklüğü 2 katına çıkacak.  Hamurunuzu alın, altı parçaya ayırın, tüm parçalardan küçük bezeler yapın. Üzerlerine elinizle veya bir fırça ile biraz zeytinyağı sürün.

Tezgahınıza da yine el veya fırça ile biraz zeytinyağı sürün ve bezelerinizi elinizle açın. İsterseniz merdane de kullanabilirsiniz, hamuru çok aşırı inceltmeden, yaklaşık 20 cm. çapında açın. Şekli mükemmel bir daire olmak zorunda değil. Ben merdane ile denedim, çok iyi beceremedim, el alışkanlığım pek yok, ama elimle açarak fena olmayan sonuçlar almayı başardım.

Sıcak bir teflon tavaya az miktarda zeytinyağı damlatın, hamurları sırayla, her bir yüzünü 2-3 dakika kadar pişirin. Çok fazla pişirmeyin, ekmeğinizi kurutmayın.

Sağlıklı günler diler, geçmiş Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nızı kutlarım.


Evren Aybars Kimdir?

1978'de Ankara'da doğdu. Ankara Özel Tevfik Fikret Lisesi ve ODTÜ Makina Mühendisliği'nde okuduktan sonra iş hayatına atıldı. Çalışırken aynı zamanda çocukluk yıllarından beri merakı olan yemek yapma konusunda da kendini geliştirmeye başladı. Bir blog sayfası ile başlayan yemek tarifleri macerası, 2014'te Özge'yle evlendikten sonra evinde çekimlerini yaptığı 10 Numara Mutfak adlı Youtube kanalı ve Radikal gazetesinde gastronomi yazıları ile devam etti. 2015 yılında Uğur Deniz'in babası oldu. 2016 yılından bu yana da Gazete Duvar da gastronomi yazılarına ve bir yandan da makina mühendisi olarak kariyerine devam etmektedir.