YAZARLAR

Fecir Film Festivali 38 yaşında

Nisan ayında yapılacak uluslararası Fecir Film Festivali de son düzlüğe girdi. Oldukça profesyonel bir organizasyon olan Fecir Film Festivali, Asya’daki en önemli sinema organizasyonlarından biri.

İran’ın en önemli film festivali olan Fecir film Festivali’nin ulusal bölümü şubat ayında tamamlandı. İran İslam Devrimi’nden sonra Farabi Sinema Kurumu bünyesinde organize edilmeye başlanan Fecir Film Festivali, uzun süre ulusal ve uluslararası bölümler birlikte tek festival olarak organize edilirken bir süredir 2 farklı festival haline dönüştürüldü. Her yıl şubat ayında ulusal boyuttaki Fecir Film Festivali yapılıyor. 

Bu yıl 38. kez düzenlenen festival, daha başlamadan Ukrayna uçağının yanlışlıkla düşürülmesinin ilanından sonra ünlü yönetmen Mesud Kimyai, Kan Oldu isimli filmini festivalden çektiğini ilan etmesiyle tartışmaların göbeğinde yer almaya başlamıştı. Türkiye’de haber değeri kavramı oldukça tartışmalı ve manipülatif olduğu için bir festivalden bir yönetmenin filmini çekmesini duyurmasının haber değeri var ama o festivalde hangi filmlerin ödül aldığının haber değeri yok. Bütün haber ajansları Mesut Kimyai’nin filmini çekmesinin haberini verirken festivale hangi filmler katıldığını ve en iyi film ödülünün hangi filme verildiğini öğrenemiyoruz. Bu hafta İran kaynaklarından, yıl içinde festivallerde karşımıza çıkacak filmlerin ilk durağı olan Fecir Film Festivali’ndeki filmleri yazdım.

MECİD MECİDİ'NİN YENİ FİLMİ GÜNEŞ

Fecir Film Festivali’nin En İyi Film bölümünde bu yıl yarışan yirmiden fazla filmden favori aday Mecid Mecidi’nin yeni filmi Güneş’ti. Şaşırtıcı olmayarak Kristal Simurg Ödülü Güneş filmine verildi. Mecidi son filmi Bulutların Ötesinde’yi 2017’de Hindistan’da çekmişti. Hindistan sinemasının karakteristik özelliği olan müzikle sinemanın harmanlanmış hali, Mecidi’nin filmine de sirayet etmişti. Mecidi’nin sinema yaklaşımı için oldukça yeni bir tarz olan bu durum, Hindistan piyasası için zorunlu görülmüş olmalı. Ancak yönetmenin üslubuna uygun olmamıştı. Yeni filmi Güneş, yönetmenin eve dönüş filmi olarak görülüyor. Filmde özellikle Tahran’da sayıları giderek fazlalaşan çocuk işçiler üstüne duran bir film. Mecidi’nin eski filmlerini hatırlatan, vicdan muhasebesini merkeze alan, çocuk oyuncuların başrolde oynadığı bir çalışma görünümünde. Film En İyi Senaryo Ödülü de aldı.

Ana yarışmada 23 filmin, Yen Bir Bakış, belgesel ve kısa film kategorilerinde 10’ar ilmin yarıştığı festivalde en çok ödülü alan film de Muhammed Kart’ın yönettiği  Kelebekleme Yüzme isimli çalışma. İran sinemasında son yıllarda sayısı giderek artan madde kullanımına odaklanan yapımlardan biri olan film, Tahran’ın güney kısmına yaşayan yoksulların dünyasında uyuşturucunun giderek artan etkilerini anlatan bir çalışma.

Said Melekan’ın Sıfır Günü isimli film de Yeni Bir Bakış bölümünde En İyi Film seçildi. Film İran’ın Pakistan sınırında uzun süre varlığını devam ettiren silahlı şiddet eylemleri gerçekleştiren örgüte karşı yapılan operasyonun filmi. 2010’da örgütün lideri yakalanmış ve idam edilmişti. İran sinemasında bu konuda benzer filmler yapılıyor. Geçen yıl Fecir’de en çok ödül alan Nergis Abyar’ın filmi de bu konudaydı. 

Ayrıca bu yıl yarışan filmlerden alternatif konularda filmler de görücüye çıkmış durumda. Amir Abbas Rabiei’nin çektiği Özel Kıyafetler bunlardan biri. İslam Devrimi döneminde Devrim öncesinin geniş bir kitlesi olan Tudeh Partisi üyelerinin tutuklamaları ve sorgularıyla ilgili bir film. 

Navid Mahmoudi’nin Sıcak Suda Öl isimli filmi ise Avrupaya göç etmek için Müslüman İranlıların Hristiyan olmalarının hikayesi.  Mehrdad Hoşbaht’ın çektiği Abadan 1160 filmi ise İran-Irak Savaşı sırasında Saddam’ın kuvvetlerinin ilk saldırdığı yer olan Abadan şehrinde radyo yayınlarıyla direnmeyi sürdüren Radyo çalışanlarının mücadelesini anlatan bir yapım. Abadanlı yönetmen Mehrdad Hoşbaht, daha önce sinemaya taşınmamış bir hikayeyi gün yüzüne çıkarmış. 

TÜRKÇE FİLM TARTIŞMASI DEVAM EDİYOR

Bu yılki Fecir Film Festivali’nde iki Türkçe film de yer aldı. Son yıllarda her yıl bir kaç Türkçe film çekilmeye başlandı. İran’da yaşayan Azerbaycan Türkleri kendi dillerinde uzun metraj film sayılarını arttırıyorlar. Bu konuya ilgi duyanlar için daha ayrıntılı bir yazı yazmıştım. 

Dil zengini İran sineması 2: İran’ın Türkçe filmleriDil zengini İran sineması 2: İran’ın Türkçe filmleri

Geçen yıl İsmail Munsef’in Kömür ve Rıza Cemali’nin Ölemeyen Yaşlılar filmleri uluslararası Fecir’de gösterilmişti. Bu yıl ulusal Fecir’de İran’ın meşhur oyuncusu Niki Kerimi’nin yönettiği Atabay ve Tebrizli ikiz kardeşler Bahram ve Bahman Ark kardeşlerin yönettiği Deri filmleri festivalde gösterildi. Deri Türkçe olmasının yanında mistik bir korku filmi olmasıyla da bütün filmlerden ayrılıyor. Atabay filmi de  hem yönetmeni kadın olan tek film olmasıyla hem de İran’da dil tartışmalarına neden olmasından ötürü oldukça konuşuldu. 

Önümüzdeki dönemde uluslararası festivallerde karşımıza çıkacak İran filmlerinin önemli bir kısmının görücüye çıktığı ilk platform olan ulusal Fecir Film Festivali, 38. yılda önemini koruyor. 30’dan fazla yeni film ilk defa gösterilmiş oldu. Bu yıl ilk defa Irak’ta öldürülen General Kasım Süleymani için de bir ödül eklenmiş.  

 NİSAN'DA ULUSLARARASI FECİR BAŞLIYOR

Nisan ayında yapılacak uluslararası Fecir Film Festivali de son düzlüğe girdi. Geçen yıl Nisan ayında yapılan uluslararası bölüme ben de katılmıştım. Hem Türkiye’deki sinema sektöründe yönetmen destekleri üstüne bir konferans vermiş hem de İslam Devrimi’ni 40. yılında isimli panelde Türkiye’den İran sinemasının nasıl göründüğünü açıklamaya çalışmıştım. Oldukça profesyonel bir organizasyon olan Fecir Film Festivali, Asya’daki en önemli sinema organizasyonlarından biri.  Festivalde Volker Schlöndorff, Krzysztof Zanussi, Robert Chartoff, Semih Kaplanoğlu, Zeki Demirkubuz, Bruce Beresford, Percy Adlon, Paul Cox, Shyam gibi saygın sinemacılar jüri üyesi oldular. Fecir, İran’ın dışa açılan en önemli sinema olayı kabul ediliyor. Ulusal Fecir’de yarışan filmlerin en çok ses getiren ve evrensel temalı olanları Uluslararası Fecir’de de yarışma olasılıkları var. 


Rıza Oylum Kimdir?

1984 İstanbul doğumlu. İstanbul Kültür Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde lisans, Trakya Üniversitesi’nde aynı alanda yüksek lisans eğitimi aldı. Varlık, Virgül, Agora, RadikalGenç, Birgün, Cumhuriyet Kitap, Film Arası, Kitapçı, Sendika.org, ve Edebiyathaber.net gibi farklı mecralarda sinema ve edebiyat merkezli metinler yayımladı. Uzakdoğu Sineması, Rus Sineması, Alman Sineması, Ortadoğu Sineması, Dünya Yönetmenlerinden Sinema Dersleri, Doksanlar, Dünya Yazarlarından Yazarlık Dersleri ve İran Sineması kitaplarını yazdı. Ulusal ve uluslararası festivallerde jüri, küratör ve yayın editörü görevlerinde bulundu. Türkiye’de ve yurtdışında ülke sinemaları üstüne konferanslar verip workshoplar yaptı. Halihâzırda bir vakıf üniversitesinde sinema tarihi dersleri veriyor. Seyyah Kitap’ın genel yayın yönetmenliğini sürdürüyor.