YAZARLAR

Poşet A.Ş.

Herkes 3,1 milyon ton plastik ambalaja dokunmayan ama halka ve doğaya dokunacağı aşikâr bir düzenlemede kendini çok aldatılmış hissediyor. Dahası halkımız bitkisel yağına, ilaç şişesine geri kazanım payı adı altında bakanlığa para vereceğini keşfetmedi. Onu da keşfettiğindeki hayal kırıklığı ne olacak?

2019 yılına market kasaları önünde politika tartışarak girdik. Ülkedeki en politik ekonomi tartışması buralardan, market kasalarının çevrelerinden yayılmaya başladı. Her şeyden para alan devletin poşetten de 25 kuruş alması asıl mesele değildi. Bu 25 kuruşun 15 kuruşunu cebine indirmesi bardağı taşıran son damla mıydı bilinmez ama gelen tepkilere bakılırsa insanlara çok dokunmuş.

Düşünsenize 20 milyon binanın 9 milyonu kaçak ve bakanlık bunları affediyor. Hem de para karşılığında. Ya da ÇED’i mahkeme tarafından reddedilen kömür santrali, yapılıp bitiriliyor ve hatta çalışıyor. Bu örnekler akıllarda mı bilinmez ama bilinen tek şey paranın gideceği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, hiçbir zaman doğaya ve insana çalışmadı.

Artan plastik kirliliği ve devletin atıklar konusunda gerekli sorumluluğu almaması ortada iken bir anlamda Poşet A.Ş.’nin finansörü olduk! Hepsinden önemlisi, paralı olan sadece poşet değil. Devlet artık pek çok şeyden geri kazanım katkı payı alacak ve bu paralar gelir olmaktan öteye geçmeyecek. Poşet buzdağının sadece görünen yüzü.

YEŞİL YALANLAR

Atık konusunda iktidar kasım ayında iki koldan ilerledi. Bir taraftan Emine Erdoğan’ın “himayesinde” Sıfır Atık Zirvesi düzenlendi.(1) Ülkede her yer atık, ortada devlet yok ama sıfır atık adı altında çeşitli kuruluşlara ödüller verildi. Her zaman olduğu gibi yeşil yalanlar üretilmeye başlandı.

Tabii ki bu sadece bir reklamdı, toplumda iyi şeyler olacak beklentisini satın almak içindi. Yoksa 16 ayda sadece 179 ton atık toplamış (2) bir kampanyanın adının sıfır atık olması büyük bir ayıp. Ama propagandayı sorgulamazsanız bilemezsiniz. Hele yeşil yalana ortak olursanız hiç bilemezsiniz. Diğer koldan ise düzenleme torba kanun olarak meclise doğru yola çıkmıştı.

PROPAGANDAYI SORGULA!

Bir başka yeşil yalan ise torba yasada poşet düzenlemesi gelince dolaşıma sokuldu. Poşet paralı olacak denilerek toplanılan paranın geri dönüşüme değil, bakanlığa gideceği gerçeğini sakladılar. Buna pek çok insan, hatta çevreci grup, kuruluş inandı, hatta böyle paylaştı.

Sorgulanmadığı zaman doğru gelen bu propaganda aslında o kadar zayıf ki. Zaten poşetin 1 Ocak’ta paralı olacağına dair bir düzenleme (3) olduğunu bilmediğimizi zannettiler. Torba kanuna konan poşet düzenlemesi ile bu paranın bakanlığa akacağını da anlamayacağımızı düşündüler. Hatta sadece poşet değil pilden bitkisel yağa kadar her şeyden geri kazanım katılım payı alınacağını, bu paranın geri dönüşüme değil bakanlığa gelir olacağını da hiç telaffuz etmeden konuyu kapatacaklarını zannettiler.

POŞETTEN PARA KAZANMA İŞ PLANI

Aslında sadece gelişmelere baksak poşetten para kazanma planının nasıl iyi çalıştığını göreceğiz.

  • 1 Kasım’da Emine Erdoğan Sıfır Atık Zirvesi yaptı.
  • 13 Kasım’da “Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Meclis’e geldi.(4)
  • Hemen Çevre Komisyonu'nda görüşüldü ve ardından 19 Kasım haftası Meclis Genel Kurulu'na geldi.
  • Genel Kurul'da farklı partilerden üç vekil meselenin geri dönüşü olmadığını, bakanlığa gelir kazandırmak olduğunu söyledi.
  • 29 Kasım’da Genel Kurul'da kabul edildi.
  • 10 Aralık’ta Resmi Gazete’de (5) yayımlanarak yürürlüğe girdi.
  • Her şey bir buçuk ayda oldu. Bir buçuk ayda hepimiz poşet, yağ, lastik gibi kalemler üstünden bir bakanlığın finansörü olduk. Daha güzeli, işin ucunda halktan para almak varsa mevzuatın bir buçuk ayda geçtiğini, yoksa imkânsız olduğunu öğrendik.

HALKIN PLASTİK VE POŞET KANUNU

Yapılması gereken ortada. Aslında hepimiz biliyoruz. Hatırlayalım, 2017’de bayram tatili dönüşü sınır kapılarında çöp yığınları oluşmuştu ve şöyle (6) demiştik:

“Almanya’da yaşayan bir vatandaş Türkiye’ye gelince neden çöpünü ortalığa atar? Orada atık sistemi kurmayan ve saatlerce kuyrukta bekletenlerin hiç mi suçu yoktur? Hedeflerini takip etmeyen, bu konuda sektörü denetlemeyen bir ülkenin atık politikası olabilir mi? Pet şişe suyu, cam şişede gazozu satan şirket atığından sorumlu olmazsa ne olur? Ülkenin atık politikası bile hafriyat ya da konteyner üreticisine para kazandırmak üstüne...”

1,5 yıl önceki bu tespit bugün için de doğru. Çok açık ki iktidar poşet-plastik bağımlılığı üstüne o kadar çalıştı ki bugünlerin geleceği belliydi.

Politika olmayınca belediyeler için atık sadece bir konteyner ihalesi. Devlet içinse sıfır atık reklamı. Bizim içinse mikro-plastik, fosil yakıt bağımlılığı ve de halkın vergilendirilmesi.

Çözüm çok basit. Bu ülkede alkolden, tütünden, petrolden alınan paralar iklime değil, otoyol, köprü ve havalimanı müteahhitlerine gitti. Çok açık ki halkımız burada paranın geri dönüşüme değil yeşil yalanlara, bakanlığın giderlerine harcanmasından rahatsız. Doğa ve topluma gitmeyecekse neden poşet paralı? Tüketilen poşet miktarı azalacak hikayesi buzdağının görünen yüzü.

2016’da 3,1 milyon ton plastik ambalajın yaklaşık 200 bin tonu poşet ve mevzuat bunun sadece yarısını kapsıyor. Yani 30-40 bin ton poşetten tasarruf edilecek diye 3,1 milyon tonun akıbetini umursamayacak mıyız?

Bir düzenleme yaparsınız ve bu düzenleme ile toplumdan alınan para doğa ve topluma döner, kentsel dönüşümden (?) benzeri işler yapan bir bakanlığa değil.

POŞET A.Ş. İYİ GÜNLER DİLER

Devlet bir anda bütün halkı kafasındaki Poşet A.Ş.’ye müşteri yaptı. Çok açık ki bu durum ülkedeki propagandanın, yeşil yalanların, halkın vergilendirmesinin geldiği noktada bardağı taşıran son damla oldu. Bu olay market kasasına varınca patladı. Herkes 3,1 milyon ton plastik ambalaja dokunmayan ama halka ve doğaya dokunacağı aşikâr bir düzenlemede kendini çok aldatılmış hissediyor. Dahası halkımız bitkisel yağına, ilaç şişesine geri kazanım payı adı altında bakanlığa para vereceğini keşfetmedi. Onu da keşfettiğindeki hayal kırıklığı ne olacak?

2019 yılı yeşil yalanların ve propagandanın sorgulandığı bir yıl olarak hızlı başladı.

2019’da Poşet A.Ş. herkese iyi alışverişler diler. Markete giderken filenizi, torbanızı yanınıza almayı unutmayın.

Not: Yazının ekinde poşet dışında geri kazanım payı adı altında sizlerden para alınacak ve bakanlığa gelir olacak diğer maddelerin listesine buradan ulaşabilirsiniz.

(1) https://www.sabah.com.tr/yasam/2018/11/01/geri-donusumde-yenilikcilik-odulu-ibbye

(2) http://csb.gov.tr/sifir-atik-projesinde-16-ayda-toplanan-atik-179-tona-ulasti-bakanlik-faaliyetleri-25323

(3) RG’de yayımlanan yönetmelik: http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/12/20171227-12.htm 

(4) Tasarını ilk hali: https://www2.tbmm.gov.tr/d27/2/2-1285.pdf 

(5) http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/12/20181210-4.htm

(6) https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2017/09/05/copuyle-cennet-ulkem/


Önder Algedik Kimdir?

Proje yöneticisi, enerji ve iklim uzmanı. Çeşitli sektörlerde proje yöneticiliği yaptıktan sonra son yıllarda iklim değişikliği ve enerji alanında uzman olarak çalışmaktadır. İklim, Enerji, Çevre Sorunları Araştırma Derneği başkanı olup 350ankara.org iklim aktivist grubunun kurucularındandır. Raporlarına ve arşivine http://www.onderalgedik.com/ adresinden ulaşılabilir.