YAZARLAR

Timsahlar ve kadınlar

Şehrin neredeyse tüm güvenlik güçleri hazır kıta onları bekliyordu… Mutlaka geleceklerdi ve geldiler. Yasaklı, itiş kakışlı, açık – örtük küfürlü, öfkeli, kelepçeli, biber gazlı bir Feminist Gece Yürüyüşü daha eda eylendi. Bir haftadır önümüze konan, yeniden karşı karşıya kalabileceğimiz hatırlatılan kanlı çukurun tercümesi de, cevabı da yine kadınlardan, Cumartesi Anneleri’nden geldi.

Kadınların yola çıkmaları, toplanmaları, yürümeleri Yasak Şehir Sendromu’nu bir kez daha depreştirdi.

Büyük randevu için hazırlıklar 24 saat öncesinden başlamıştı. Bu büyük ve özel buluşma için 7 Mart Salı akşamından itibaren Taksim Meydanı ufaktan ufaktan insansızlaştırıldı, İstiklal Caddesi’ne çıkan ara ve ana yollar bariyerlerle çevrildi. 8 Mart günü saat 14.00’den itibaren Tünel (Karaköy – İstiklal Caddesi), Füniküler (Kabataş – Taksim) ve Metro’nun Şişhane, Taksim istasyonları ulaşıma kapatıldı.

Şehrin neredeyse tüm güvenlik güçleri hazır kıta onları bekliyordu… Mutlaka geleceklerdi ve geldiler. Yasaklı, itiş kakışlı, açık – örtük küfürlü, öfkeli, kelepçeli, biber gazlı bir Feminist Gece Yürüyüşü daha eda eylendi.

Korku ve ondan doğan tüm engellemelere, şiddete karşın kadınlar bir araya geldiler, sözlerini söylediler. Sadece İstanbul’da, Ankara – İzmir gibi büyük kentlerde değil, deprem bölgesi dahil, her yerde. Meclis kürsüsü dahil: 8 Mart’ın ertesi günü CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin’in konuşmasını ve “devlet” katında bunun bulduğu yankıyı anmak yeterli.

Bir haftadır önümüze konan, yeniden karşı karşıya kalabileceğimiz hatırlatılan kanlı çukurun tercümesi de, cevabı da yine kadınlardan, Cumartesi Anneleri’nden geldi.

TİMSAH PARK’TA YEŞİL – BEYAZ TUZAK

Çukuru görmek için Bursa – Amed hattına uzanmak gerekiyor. 1990’lardaki kirli ve kanlı operasyonların tetikçilerinden Yeşil’in, adam kaldırma/kaybetme işlerinin temsili aracı Beyaz Toros’un tribünlerde arzı endam etmesinden bir hafta önceye gitmek gerekiyor.

Malum, deprem nedeniyle liglere ara verildi. Maçlar yeniden başlar başlamaz protesto sloganları yükseldi tribünlerden. Hemen maçların seyirciye kapatılacağı tehdidi yükseldi Devlet katından! Fenerbahçe seyircisi Kayseri’de stadyuma alınmayarak tehdit, fiili uygulamaya dönüştü. Devlet Bahçeli, Beşiktaş taraftarlığından istifa ettiğini açıklayarak protestoları protesto etti. Gerçi üyelik aidatını ödemediği için üyeliği fiilen düşmüştü ama yine de protestoyu protesto için istifa açıklaması yaptı, üstüne bir adım daha attı: Bundan böyle Karagümrük taraftarı olacağını açıkladı.

Bu transferi Karagümrük Çetesi olarak anılan “Nuriş Çetesi’ne selam” olarak yorumlayanlar olsa da o cenahları bilenler, “Çakıcı varken Nuriş ne alaka” cevabıyla bu yorumu çürüttüler. Bilemeyiz.

Ama Karagümrük tribünleri selamı hemen aldı, tribünlerde ne tür sloganlar ve tezahürat gösterileri yapılacağını başta Bozkurt selamı olmak üzere özgün, başarılı koreografilerle anında sergilediler.

Bir diğer adı Timsah Park olan Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu’ndaki Yeşil – Beyaz Şov’la derin bilinç üst düzeye taşındı. Bursa da, maçtan bir gün önce ayaktaydı: Amedspor için özel karşılama – hoş geldin töreni düzenlenmişti. Konuk takımın konakladığı otelin önünde toplanan gruplar tekbirler, meşaleler, havai fişekler, “Ne mutlu Türküm diyene” sloganlarıyla şehrin geleneksel konukseverliğini coşkuyla sergilemişti.

Yaş ortalaması 25 – 30 arasında seyreden coşkulu tribünlerin Yeşil kod adlı tetikçiden, adam kaçırma/kaybetme operasyonlarının Beyaz Toros’undan haberleri olmasa da Amedspor’u selamlamak için kirli ve derin tarihin bilinciyle onları resmeden pankartlar tribünleri süslüyordu.

Derinin derini akıl ve espri gücü böylece Bursaspor’un renklerini işaret ediyordu kendince: Yeşil – Beyaz.

Operasyon akılları espri üretmekte birbiriyle yarışa giriyordu. Yeşil’in Bursa’nın sıfatı olduğunu hatırlatan mı ararsınız, Mim Mim Grubu imzasını taşıyan, adını İttihat Terakki’nin istihbarat/operasyon teşkilatından alan timsahçı takım mı…

Örnek: “Renault Toros, 1989 – 2000 yılları arasında Oyak Renault’un Bursa’daki fabrikasında, yıllarca Bursasporlu ve Bursalı işçi ve emekçiler tarafından üretilmiş bir otomobil markasıdır. Bu bağlamda #Bursaspor tribünlerinde Beyaz Toros pankartı açılması gayet doğaldır.”

Oysa Devlet Bahçeli, dolaylı yollara gerek duymaksızın apaçık konuşacaktır:

“Bursaspor taraftarlarını selamlıyorum, milli duruşlarından dolayı tebrik ediyorum.”  

 Bursaspor yetkilileri bu büyük devlet desteğinin altında kalmayacak, Bahçeli’nin adına forma hazırlatacaktır…

            ***

Seçime giderken kan kokan bir vodvil bu.

YEŞİL’İN VE BEYAZ TOROS’UN PEŞİNDEKİ KADINLAR

Kan kokan bu vodvilin ardından konuştu Cumartesi Anneleri. Bu onların Türkiye’ye, dünyaya 937. kez seslenişleri. 27 Mayıs 1995’den beri her tür engele, engellemeye karşı her Cumartesi bir araya geliyorlar. Bu hafta olduğu gibi, gerekirse on – line olarak buluşuyor, sözlerini söylüyorlar.

Onları tetikçi Yeşil ve Beyaz Toroslar yarattı… Bugün yeniden tribünlere taşınarak hortlatılan Yeşil’ler, Beyaz Toroslar onların çocuklarını yok etti kaybetti, katletti. Cumartesi Anneleri kirli kanlı operasyonların, operasyoncuların peşinde 937 haftadır. Yeşil ve Beyaz Toros nedir, onlardan dinleyin

Canlı tarih önümüzde. Utancı, acısı bizimle.