YAZARLAR

Filistin’e büyük ambargo, katliama tam destek

İsrail'e laf etmeye kalkanın kellesi anında kopartılıyor. Filistin’in 'F’si alenen yasak! Bakanlar o dakika görevden alınıyor, siyasal hayatı son buluyor. Yazar, sanatçı, düşünür, her kim 'F' diyecek olsa, lanetleniyor, aforoz ediliyor, üstü çiziliyor.

Cinnet ve vahşet dünyayı sarmış durumda.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi “insani ateşkes” önerisini reddetti. Dünyanın efendileri, Filistin halkının yeterince cezalandırılmadığını ilan ettiler böylece.

Uygarlığın baş temsilcileri ABD, İngiltere ve Fransa alenen, açık ve net olarak “hayır” dedi öneriye. Uzakdoğu’dan Japonya da onlara eşlik etti. Atom bombasının yarattığı kölelikle efendilerine eşlik etti Japonya. Kendisini “dünya büyüğü” sanan, aslen para-sermayeye bağımlı altı ülke de “çekimser” durarak henüz yeterince kan dökülüp dökülmediğine; evde, çadırda, okulda, hastanede, mabette, nerede olursa olsun sivil halkın üstüne yeterince bomba yağdırılıp yağdırılmadığına karar veremediklerini ilan ettiler dünyaya… Cinayete, katliama devam dediler.

Siyonistliğini gururla açıklayan ABD başkanı Biden, “hasımlarının İsrail'in hiç olmadığı kadar güçlü olduğunu görmelerini sağlamak” için Kongre’den “acil ek yardım bütçesi” istedi. Daha çok silah, daha çok ölüm için acil bütçe!

FİLİSTİN’İN F’Sİ YASAK

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Almanya ve İngiltere başbakanları da koştular İsrail’e, Netanyahu’ya sarıldılar, sırtını sıvazladılar. Fransa başbakanı Macron yolda. Kim erken gidecek yarışı devam ediyor. İsrail’e laf etmeye kalkanın kellesi anında kopartılıyor. Filistin’in 'F'si alenen yasak! Bakanlar o dakika görevden alınıyor, siyasal hayatı son buluyor. Yazar, sanatçı, düşünür, her kim “F” diyecek olsa, lanetleniyor, aforoz ediliyor, üstü çiziliyor. İsviçre, “İsrail Filistin gerilimi konusunda sosyal medyada yansıttığı fikirleri” nedeniyle Fazıl Say’ın konserlerini yasaklıyor. İsrail’i protesto için sokağa çıkanlar yaka paça derdest ediliyor Avrupa’nın hemen her yerinde.

Vatanları ellerinden alınan Filistinliler dur durak bilmeyen saldırılarla, bombardımanla hapsedildikleri Gazze’yi terke zorlanıyor, Batı’nın tam desteğiyle. Düşün-sanat dünyası tüm bu kuşatma ve ambargoya canla, başla eşlik ediyor. 

Küçük bir örnek: Alman edebiyat kuruluşu LitProm’un düzenlediği LiBeratur Ödülü’nü bu yıl Filistinli Adania Shibli kazanmıştı. Ödül Frankfurt Kitap Fuarı’ndaki törenle verilecekti yazara. Tören iptal edildi, ödül geri alınırsa şaşmamak gerek.

Adından da anlaşılacağı üzere fevkalade liberter amaçlar taşıyan bir ödül söz konusu. Adıyla sanıyla özgürlükçü bir ödülden bahsediyoruz. Güney yarımküreden; Asya, Afrika, Latin Amerika ve Arap dünyasından kadın yazarları desteklemek amacıyla 1987’de kurulmuş, 35 yıllık bir geçmişe sahip bir ödül. Filistinli bir yazar kazandığı için tören iptal ediliyor. Aksi halde düzenleyici kuruluş da Fuar da aforoz listesine girebilir.

F laneti ve cinneti bu raddede!

1974’te Filistin’in Celile şehrinde doğan Adania Shibli’nin Kudüs İbrani Üniversitesi’nde okuması, Berlin’de yaşıyor olması da değiştirmiyor durumu.

Yazar ve romana karşı saldırılar fuar öncesinde başlamış zaten. Die Tageszeitung gazetesine göre Shibli, İsrail’i “bir cinayet makinesi” olarak göstermekteymiş.

2017’de yayımlanan, Türkçeye 2021’de çevrilen Küçük Bir Ayrıntı’da cinayet makinası mı görürsünüz, tarihsel gerçekliği ve trajediyi mi, bugünün cinnetini mi görürüsünüz, “okuma” biçiminize, durduğunuz yere bağlı.

TARİHSEL TECAVÜZ

Çift zamanlı bir anlatıyla karşılaşıyoruz romanda. Önce geçmişe gidiyoruz. 9 Ağustos 1949’da başlıyor her şey.

700.000 Filistinlinin yurdundan sürülmesiyle, bir taraf “Nakba” -felaket- yası yaşarken, öteki tarafta İsraillilerin “vatana kavuşma” kutlamalarıyla açılıyor roman ve tarih sahnesi. Tecavüze uğrayan, açılan, aşılan sınır eşliğinde İsrail askerleri çölde ele geçirdikleri bir grup bedeviyi öldürüp içlerindeki Filistinli kızı alıkoyarlar. Hepsi tecavüz eder sırayla. Sonra onu da öldürüp kuma gömerler.

Yıllar yıllar sonra, günümüze yakın zamanlara geliriz. Ramallah’ta genç bir kadın, bir gazete haberinde karşısına çıkan “küçük ayrıntı”yı, kendisi dünyaya gelmeden 25 yıl önceki bu olayı takıntı haline getirir, ardına düşer.

2003 Nobel Ödülü’nün sahibi John Maxwell Coetzee, yazarın anlatım tekniğiyle yazınsal yönden risk aldığını işaret ediyordu: “Adania Shibli, romanındaki kilit olayı –bedevi genç bir kadına tecavüz edilmesi ve katli–, İsrailli bir psikopat ve otizm spektrumundaki Filistinli amatör bir dedektif gibi, tümüyle kendi dünyasına gömülmüş iki anlatıcı üzerinden aktararak büyük bir risk alıyor.” Ama yazarın eğretileme ve “şok edici son”la hedefine ulaştığını belirtiyor Coetze.

Asıl şok romanın dışında; 2023’te kazandığı ödülle şimdi yaşanıyor. Filistin’den ve İsrail’den söz ederek büyük risk alan yazarı asıl risk şimdi bekliyor; aforoz riski.

Frankfurt Kitap Fuarı direktörü “Hamas’ın İsrail’e karşı barbarca terörünü” şiddetle kınadığını söylerken fuarda “İsrail’in sesi olacak daha fazla etkinliğe yer verilmeyi” planladıklarını ekleme gereğini duymuştu.

 

ANALİZ YASAĞI

“Felsefenin popstarı” unvanıyla tanınan Zizek’in fuarda konuşmasının kesilmesi, protesto edilmesi planlanan etkinliklerden olmasa da hayli etkiliydi. İbretlikti.

Zizek, “Tabii ki İsrail’in kendini savuma hakkı var. Hamas’ın İsrail halkına yönelik saldırılarını elbette kınıyorum” sözlerinin ardından “Ama aynı zamanda Filistinlileri de dinlemeliyiz. Çatışmayı anlamak için olayların arka planına dikkat etmek gerekir” demiş ve kıyamet kopmuştu.

Essen Eyaleti Antisemitizm Sorumlusu Uwe Becker yerinden fırlayıp kürsüye yürümüş, konuşmacıyı protesto ederek salondan çıkmış, sonra geri dönüp Zizek’in ardından mikrofonu kapmış, “Hamas'ın suçlarını küçük gösteren önemsizleştiren” konuşmayı ve konuşmacıyı kınamıştı.

“Filistinlileri de dinlemek lazım” derseniz, “İsrail'in acılarına hakaret ediyor, suçu önemsizleştiriyor, antisemitizme kapı açıyorsunuz.”

İsrail’e laf etmeye kalkanın cezası net: Susturulur.

               ***

Aleni cinnet ve katliama dair “analiz yasağı” getirilmiş bulunuyor Zizek’in deyişiyle.

Filistin’in F’si yasak. Faşizmin büyük F’si yürürlükte.