Ankara'da ne yaşanıyor: Devlet krizi mi, maaş krizi mi?

ANKARA - Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin TİP Milletvekili Can Atalay ile ilgili AYM kararına uymaması ve AYM üyeleriyle ilgili suç duyurusunda bulunması büyük tartışma yarattı.

Muhalefet partilerinden “Yargı darbesi”, “devlet krizi” gibi açıklamalar gelirken, hukukçular “anayasal düzeni değiştirme teşebbüsü” şeklinde sert yorumlar yaptı.

“Son yılların en büyük devlet krizi” olarak nitelendirilen karar yargı içinde “büyük çatışma” olarak yorumlanırken bu durumun ortaya çıkmasının perde arkasında açıklanan hukuki gerekçelerin yanı sıra "maddi bir unsur" olduğu da iddia ediliyor.

İktidar ve muhalefet partilerinden birçok milletvekili AYM’nin geçen ay Yargıtay ve Danıştay üyelerinin maaşlarıyla ilgili düzenlemeyi iptal etmesinin de bu kararda etkili olduğunu savunuyor.

Anayasa Mahkemesi 12 Ekim’de aldığı kararla Yargıtay ve Danıştay üyelerinin maaşlarına birinci sınıf hakim savcılardan daha çok ek zam yapılmasını öngören kanun hükmünü iptal etmişti. İptal kararı, gerekçenin Resmi Gazete’de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek.

Ne olmuştu?

Meclis'te 30 Mart 2023’te çıkarılan kanuna yüksek yargıçların ek zam oranlarına ilişkin madde eklendi. Danıştay ve Yargıtay üyelerine ek zam getiren düzenleme ile Yargıtay ve Danıştay üyelerinin maaşı, Anayasa Mahkemesi üyeleriyle eşitlendi. Ancak düzenleme "anayasanın eşitlik ilkesine aykırılık" nedeniyle yargıya taşındı. Yüksek Mahkeme de itirazı haklı bularak düzenlemenin iptaline karar verdi. Böylece Yargıtay ve Danıştay üyesi hakimlerin maaşlarını Anayasa Mahkemesi üyesi yargıçlar seviyesine çıkaran düzenleme hayata geçmedi. (DUVAR)