YAZARLAR

Enerji Bakanı kime sitem etti?

Her ne kadar Berat Albayrak'ın konuşması Kılıçdaroğlu’na cevap gibi görünse bile, aslında kömüre karşı çıkan yereller ve onların içinde yer alan CHP örgütlerine cevap veriyor. Sadece CHP örgütleri yok bu resimde.

Cumartesi günü Zonguldak'ta CHP “Enerji Politikaları Zonguldak Taşkömürü Çalıştayı" düzenledi. Çalıştayda Kılıçdaroğlu’nun söyledikleri ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, AK Parti Şile İlçe Kongresi'nde cevap verdi.

AKP Enerji Bakanı Albayrak konuşmasında "İki senedir yerli kömür seferberliği başlattık zat-ı muhterem yeni duyuyor” diyerek sitem etti. CHP'li belediyelerin kömür santralleri konusunda ortalığı ayağa kaldırdıklarını söyledi. Öyle kızmıştı ki güneş ve rüzgar ihalelerini örnek gösterip Kılıçdaroğlu’nun haberi olmadığını söyledi.

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

Çalıştayda, Kılıçdaroğlu aslında 3 temel şeyi söyledi. Birincisi enerjide dışa bağımlılığın arttığı. İkincisi enerjide Rusya’ya bağımlı olduğumuz ve buna nükleer santralin eklediği. Üçüncü olarak dünya kömür santrallerini kapatıyor vurgusu ve sanayi kullanımını ile kısıtlı bir taş kömürün üretimi idi. Nitekim konuşmasında dünyanın önce kömür rezervlerini tamamen kapattığını, Almanya'nın enerjinin yüzde 40'ı termik santrallerden gelmesine rağmen 2022'de bunları tamamen kapatacağını ifade etti. Ayrıca “Almanya enerjide büyük bir dönüşüm hamlesi başlattı. Şu anda güneş enerjisinde maliyetler sürekli düşüyor, bir süre sonra çok daha düşük maliyetlerle insanlar elektrik üretebilecek." dedi.

BAKAN NEDEN CEVAP VERDİ?

Siyaset hep bunu yapar. Muhalefeti teke indirmek, ona hedef bulma kolaylığı sağlıyor. Zaten her ne kadar konuşması Kılıçdaroğlu’na cevap gibi görünse bile, aslında kömüre karşı çıkan yereller ve onların içinde yer alan CHP örgütlerine cevap veriyor. Sadece CHP örgütleri yok bu resimde. Bugün sadece CHP değil, HDP, İYİ parti, MHP üyeleri bile karşı. Hatta AKP örgütlerinde bile çatlaklar var. Dolayısıyla, bakan halka cevap veriyor.

Dahası Trakya ve Eskişehir örnekleri üstünden Kılıçdaroğlu’na kızarken, aslında bir parti başkanına kızmak olarak göremeyiz. Çünkü bu kentlerde kömür santrallerinin hiçbir meşruiyeti kalmadı. Hatta kömür santrallere teslim edilmiş olan Elbistan’da bile halkın karşı çıkıyor olması varken tabi ki orada halka cevap vermeyecek. Basit bir örnek verecek olursak, AKP'li bakan daha 31 Aralık’ta “EÜAŞ bünyesinde bulunan Çayırhan, Afyonkarahisar-Dinar, Tekirdağ-Çerkezköy, Malkara, Konya Karapınar ve Afşin Elbistan kömür havzalarının yatırıma açılabilmesi için yol haritası çalışmalarına hız veriliyor” derken, aradan 5 gün geçince Elbistan’daki kömür santralinin ÇED raporu halkın itirazı sonrası onaylanmadı.

Yani bakan, Kılıçdaroğlu’nu muhatap aldı, çünkü halkı muhatap alamıyor, çünkü halkı hedef aldığı zaman iş değişecek.

KILIÇDAROĞLU NEYİ SÖYLEMEDİ?

Kılıçdaroğlu konuşmasında enerji bağımlılığını, ithalat bağımlılığını ve Rusya bağımlılığını söyleyerek çok iyi bir iş yaptı. Sonuç ortada. Ama bakanın konuşmasının asıl nedeni halkın artık kömürü öğrenmiş olması.

Enerji bağımlılığını toplum yaz saati uygulaması, enerji verimliliğinde ertelemeler, enerji tüketicisi AVM’lerin önünün açılması ile toplum “enerji ihtiyacı“ söylemini öğrendi.

Halk ithalata bağımlığını da öğrendi. İktidar ithalatı azalmak için yerli üretim dedikçe bunun ithalat olduğunu herkes biliyor. Kadir Has Üniversitesi bu yıl ikincisi gerçekleştirilen, 'Türkiye Toplumunun Enerji Tercihleri Araştırması'nda “Türkiye enerji sisteminin en önemli sorunu nedir?" sorusuna "ithal enerjiye bağımlılık" diyenlerin oranı 2016’da yüzde 38,6 iken 2017’de bu oran yüzde 16,8’a düştü. Çünkü halk “ithalata karşı yerli üretim” söylemine inanmıyor. Çünkü herkes kömürde yerli dedikçe ithalatın önünün açıldığını biliyor. Tıpkı samanda, ette, mercimekte olduğu gibi.

KILIÇDAROĞLU FOSİL BAĞIMLIĞINI SÖYLEDİ Mİ?

Kılıçdaroğlu konuşmasına Türkiye’nin Rusya’ya bağımlılığına, ithalat bağımlılığına değinse bile fosil yakıt bağımlılığına yer vermedi. Verseydi belki 2017’de yaşanan aşırı iklim olaylarını da konuşabilecektik. Fosil yakıt bağımlılığı yerine enerji verimliliğini konuşacaktık. Bunları konuşabilseydik neden Zonguldak’a kömür yerine güneş paneli fabrikası kurulmadığını da konuşabilecektir.

KÖMÜRE YER YOK

Bakan belki bilmiyor ama Türkiye’nin 2000 yılına kadar ithal kömür santraline sahip değilken bugün 7 bin MW kurulu güce ulaştığını herkes biliyor. Bugün ithal kömür santrallerinin yerli kömür santrallerinden daha fazla elektrik ürettiğini de herkes biliyor. Hatta ithal kömür santrallerinin bile teşvikten yararlandığını da biliyor. 2010’dan bu yana üç fosil yakıtın hep beraber arttığını, böylesi özel bir durumun bu kadar fosil yakıt aşkından kaynaklandığını da bilmeyen pek kalmadı.

Bakanın bilmediği aslında bu da değil, herkesin bildiğini bakan da biliyor.

Çok açık ki kömür bir çevre meselesi değil, bir iklim meselesi de değil. Halkın bir meselesi. Enerji Bakanı bir parti başkanına cevap vermedi, ötesinde bir iş yaptı. Ülkede artık küçük bir azınlığın dışında büyük bir çoğunluğu artık kömüre yer yok diyor. Artık Trakyalılar kömür santrali istemiyor diyebiliyoruz. Artık Eskişehirliler kömür santrali istemiyor diyebiliyoruz. Artık Elbistanlılar koca şirketlere, koca stratejik planlara ve siyasetin baskısına rağmen projelerin ÇED’inin onaylanmasını engelleyebildiğini görüyoruz.

Bakan konuşmasına "Senin dünyadan haberin yok Kılıçdaroğlu” diyor. Ama bizler bakanın kendi bakanlığından haberdar olduğunu söylemiyoruz. Daha geçenlerde kendi bakanlığı kömür ve nükleerin pahalı olduğunun sayılarını ortaya koydu. Kendi bakanlığının verileri 4 bin MW aday kömür santrali varsa 20 bin MW aday ithal termik santrali olduğunu söylüyor. Ama bakan bunları biliyor ama söyleyemiyor. Çünkü bunları konuşursanız Elbistan’ı, Eskişehir’i, Trakya’yı, Bartın’ı, Bursa’yı konuşursunuz, kömüre karşı çıkan halkı konuşursunuz.

Enerji Bakanı, Kılıçdaroğlu’na sitem etti çünkü herkesin söylediğini o da söyledi. Hem de kömür çalıştayında. Bakan halka sitem edemezdi ki, bugün herkes politikanın farkında, o da fosil yakıtlardan para kazanmak ve iklim değişikliğini halka ödetmek.

Daha fazla veri için:

Kömür ve İklim Değişikliği 2017


Önder Algedik Kimdir?

Proje yöneticisi, enerji ve iklim uzmanı. Çeşitli sektörlerde proje yöneticiliği yaptıktan sonra son yıllarda iklim değişikliği ve enerji alanında uzman olarak çalışmaktadır. İklim, Enerji, Çevre Sorunları Araştırma Derneği başkanı olup 350ankara.org iklim aktivist grubunun kurucularındandır. Raporlarına ve arşivine http://www.onderalgedik.com/ adresinden ulaşılabilir.