YAZARLAR

Nükleer gibi desteklenmek istiyoruz!

Bir nükleer santral yapacağınız zaman ne ülkeye soktuğunuz alete gümrük vergisi ne dökeceğiniz çimento için KDV ne de işçinizin sigorta primini ödüyorsunuz.

Geçen hafta Resmi Gazete’de yeni bir karar yayınlandı. 2017/9917 sayılı karar ile nükleer enerji santrali yatırımlarının 5'inci bölgede uygulanan bölgesel desteklerden yararlanmasına karar verildi.

5'inci bölge destekleri gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, yatırım yeri tahsisi, faiz desteği gibi kalemleri içeriyor. Yani bir nükleer santral yapacağınız zaman ne ülkeye soktuğunuz alete gümrük vergisi ne dökeceğiniz çimento için KDV ne de işçinizin sigorta primini ödüyorsunuz. Yetmiyor devlet size araziyi bedava veriyor, KDV’siz çimento için alacağınız kredinin faizini de üstleniyor.

ASGARİYE BÖYLE DESTEK VERİLSE BELKİ 2000 TL OLUR!

İlk bakışta insan imreniyor. Neden imrenmesin ki? O destek bize verilse güzel olmaz mı? Mesela kitap alacaksınız. Hemen “KDV kesemezsiniz, benim 5'inci bölge desteğim var” deseniz ve kitabın yüzde 8 KDV’si düşse! Ya da bir cep telefonu alacaksınız. KDV yanında bir de gümrük vergisini almasalar harika olmaz mı? Ya da işverenin sigorta primi istisnasını biz çalışanlara doğrudan uygulasalar? Böylece sigorta primi cebimize kalsa iyi olmaz mı? Sadece bunlar bile 1400 TL olan asgari ücretin 2000 TL’nin üstüne çıkması demek.

İTHAL KÖMÜR VATANDAŞTAN DEĞERLİ

Haydi nükleer teşviki sizi çok şımartır diye düşündünüz, “bari 5'inci bölge teşviki almayayım” dediniz. Bu durumda geçen yıl ithal kömür santrallerine verilen destek de fena değil bence. Mesela Hatay’a yapılacak 1236 MW gücündeki Tosyalı KES santral için KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti getirildi. Yaklaşık 2,8 milyar TL’lik yatırımın KDV’den istisna tutulması 541,5 milyon dolarlık ithal makinenin ise gümrükten vergisiz geçmesi ilginç bir durum. Düşünsenize bizlerin de gümrüksüz ve KDV’siz mal alabildiğimizi. Ama asıl sorun, ödenmeyen KDV’nin bile 500 milyon TL ettiği bu durumda o parayı kimin ödediği. Bütün bunu devlet 300 kişiye daha istihdam sağlamak için yapıyor. Nasıl değerli bir yatırım ise, iklimi değiştirecek bir yatırımda bir işçi için tam 9,3 milyon TL yatırım yapılıyor. O parayı rüzgara yatırsalar hem o işçi, hem köyü kurtulur.

YOZGAT'A NÜKLEER SANTRAL

Akla bir başka soru geliyor, bu 5'inci bölge acaba neresi? 5'inci bölgede Adıyaman, Aksaray, Bayburt, Çankırı, Erzurum, Giresun, Gümüşhane, Kahramanmaraş, Kilis, Niğde, Ordu, Osmaniye, Sinop, Tokat, Tunceli ve Yozgat yer alıyor. Sinop zaten bu bölgede. Demek ki bu karar Mersin Akkuyu için çıkartılmış. Anlayacağınız pahalı nükleerin maliyetini düşürmek için devlet Mersin’deki projeye Yozgat’taki proje muamelesi çekecek.

AKKUYU'NUN VERGİ İSTİSNALARINI KİM ÖDEYECEK?

Akkuyu’nun maliyeti 20 milyar dolar olacak denirken, yerli katkının ise 7,5 milyar dolara çıkabileceği söylenmişti. Bir anlamda 12,5 milyar dolar ithal, 7,5 milyar dolar yurt içi katkı ile santral yapılacak. Şimdi gümrük, KDV gibi istisnalar ve diğer destekler dikkate alınınca proje maliyette ciddi tasarruf edecek. Tabii bu tasarrufu biz olsak edemeyeceğiz. Mesela yurt dışından siz bir şey getirseniz yüzde 20 gibi bir vergi ödersiniz. Bu bile 2,5 milyar dolar anlamına geliyor. Yerli katkının KDV’si derseniz bu 1,35 milyar dolar demek. Şimdi sorun şu, Akkuyu’nun ödenmeyen vergi istisnalarını bu durumda kim ödeyecek?

İŞÇİ PRİMLERİNDEN 500 MİLYON TL KIYAK!

Mesele KDV ve gümrük istisnası ile bitmiyor. Mesela sigorta primi işveren hissesi desteği diye bir şey var. Brüt maaşın yüzde 15,5'i gibi bir oranda ödeniyor. Şirket inşaat döneminde 12 bin 500 işçinin çalışacağını söylüyor. Herhalde ortalama olarak işçi başına brüt 5 bin TL verseler, sırf buradan aylık işçi başına 775 TL, yıllık ise 9 bin 300 TL tasarruf edecekler. İnşaat süresini 5 yıl saysak bu bile 500 milyon TL’den fazla sigorta işveren priminin ödenmeyeceği anlamına geliyor. Sadece bu para bile taşeron işçiliğin devamı için iyi bir neden, sadece bu miktar bile kıdem tazminatı fonunu kaldırmak için iyi bir neden.

Hesabı uzatabiliriz. Eminim ki bu hesabı benden daha iyi yapacak insanlar vardır. Hesap temelde çok net bir şey söylüyor. Nereden baksanız bakın 4 milyar dolar gibi bir meblağı destek kapsamında Rus şirketin ödemeyeceğini var sayabiliriz. Şimdi sorun şu, 70 milyon birleşsek bu 4 milyarı nasıl çıkartırız?

Böyle bir hesabı yapınca bizim de 5. bölge desteği almamız gerektiğini düşünmeye başladım. 20 milyar dolarlık yatırım üstüne 4 milyar dolarlık devlete ödemeden kurtarabiliyorken, asgari ücretli bir işçi 2100 TL brüt maaşın 700 TL’si devlete doğrudan ödeniyor. Kalan 1400 TL’nin de en az 250 TL’si KDV’ye ödeniyor. Hesabı devam ettirsek herhalde Akkuyu’nun ödenmeyen faturası için bir asgari ücretlinin 1100 TL gibi bir meblağı devlete doğrudan veya dolaylı vergi olarak ödeyeceğini düşünebiliriz.

Siz en iyisi benim dediğimi yapın, nükleer gibi desteklenmek istediğinizi iletin. Hesap ortada, çatlayan, patlayan, sızdıran bir nükleer projeye 4 milyar TL’lik bir destek yerine asgari ücretten kesinti yapılmasa, kitabın, tiyatro biletinin, bisikletin, sağlık ürünlerinin filan KDV’si kaldırılsa, kredi kartı borçlarının faizini devlet karşılasa filan güzel olmaz mı?

Nükleer gibi hepimiz desteklenmek istiyoruz! Haksız mıyım?


Önder Algedik Kimdir?

Proje yöneticisi, enerji ve iklim uzmanı. Çeşitli sektörlerde proje yöneticiliği yaptıktan sonra son yıllarda iklim değişikliği ve enerji alanında uzman olarak çalışmaktadır. İklim, Enerji, Çevre Sorunları Araştırma Derneği başkanı olup 350ankara.org iklim aktivist grubunun kurucularındandır. Raporlarına ve arşivine http://www.onderalgedik.com/ adresinden ulaşılabilir.