YAZARLAR

Vagner Putin’in façasını alsa da…

Vagner “potansiyel sorun” olarak bundan sonra nasıl ele alınacak? Tasfiye mi edilecek yoksa orduya mı bağlanacak? Prigojin’e ne olacak? Rusya gibi bir devletin façasını alan bir savaş ağasının yaptığı yanına kâr kalır mı? Özel harp şirketlerine alan açmanın içe dönük askeri-siyasi maliyetlerine dair dersler çıkarılır mı? Tersinden gidersek Prigojin’e komuta kademesinde değişiklik sözü verildi mi?

Rusya lideri Vladimir Putin’in kendi elleriyle yarattığı özel savaş şirketi Vagner’in bir mayın gibi kucağında patlaması zaman meselesiydi. Vagner’in kurucusu Yevgeni Prigojin, Ukrayna’da cephanesiz bırakıldıkları gerekçesiyle galiz küfürler eşliğinde Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov’a saydırıyordu. Prigojin, Vagner’in Rus uçağı tarafından vurulduğu suçlamasının ardından önceki gün ikiliyi indirmek için isyan başlattı. Adına “Adalet Yürüyüşü” dedi. Güçlerini Rostov’da toplayıp talep karşılanmazsa Moskova’ya yürüme tehdidi savurdu. Sonra Moskova istikametinde hareketlilik başladı. Düne kadar iki güç yapılanması arasındaki sürtüşmeye mesafeli duran Putin sahadaki komutanları dinledikten sonra yumruğunu ordudan yana vurdu. Beklendiği gibi. FSB’nin hakkında soruşturma başlattığı Prigojin ise ülkenin başkomutanına da cephe açtı. Halbuki Putin’in etrafındakiler tarafından yanıltıldığını öne sürerek patrona direkt ateş açmıyordu.
Ukrayna’nın karşı atağa geçtiği bir dönemde bu isyan, Rusya için felaket senaryolarının pimini çekti. Tüm dünya Putin’in siyasi kariyeri boyunca karşılaştığı en ciddi tehditle nasıl baş edeceğine odaklandı.

***

Suriye, Libya, Orta Afrika, Mali ve Burkina Faso’da devletin doğrudan dahil olmak istemediği ‘maskeli’ operasyonlarda Vagner bir tercih nedeniydi. Yasadışı operasyonlarda ABD’nin Blackwater’ı (Academi) kullanması gibi. Devletler özel savaş şirketlerini kullanarak işlenen suçlardan, kayıpların getirdiği yüklerden ya da savaş nedeni sayılabilecek sorumluluklardan kaçabiliyorlar. Sözgelimi 2018’de Suriye’nin doğusunda ABD’nin kontrolündeki petrol ve doğalgaz alanlarına Vagner’i gönderdiler. Bu işi Rus ordusuyla yapsalardı iki ülke karşı karşıya gelebilirdi. Vagner 200 kadar kayıp verirken Rusya Savunma Bakanlığı “İlgimiz yok” deyip işin içinden çıkıverdi. Yüzüstü bırakıldıklarını düşünen Prigojin’in Şoygu ve Gerasimov’a öfkesinin geçmişinde bu hezimet yatıyor.
Orta Doğu ve Afrika’dan farklı olarak Rusya’nın Vagner’i Ukrayna’da yürüttüğü konvansiyonel bir savaşa sürmesi riskliydi. Putin birkaç nedenle riski göze aldı:
Ukrayna harekâtına ‘savaş’ yerine ‘özel operasyon’ demeyi tercih etti. Hedefi küçümsedi. Sahadaki tökezlemeler ve savaşın uzaması yüzünden kısmi seferberliğe gitmek zorunda kaldı. Buna savaş demiyorsanız seferberliği anlatmak ve halkı bir dava etrafında kenetlemek zor. Bu tökezlemede Vagner daha da kıymete bindi. Kısmi seferberliğe paralel olarak “gönüllü” yani “paralı seferberlik” yürütüldü. Seferberliğin istenildiği gibi gitmemesi Vagner’i daha fazla seçenek haline getirdi. Binlerce mahkûmu Vagner’e savaşçı yapmak da kolaydı. Askerlere sunulan yardım ve muafiyetlerden gönüllülerin de yararlanması için kararname çıkarıldı. Yolsuz komuta altında hantal, motivasyonsuz ve tecrübesiz düzenli birlikler yerine hızlı, şehir savaşlarında deneyimli, yöntemleriyle sıra dışı ve acımasız Vagner’in yanı sıra Çeçenlerin gönüllü birlikleri öne çıktı. Savaş uzamasaydı belki Vagner’in arz ettiği tehlikeler bertaraf edilebilirdi.

***

Vagner’in Bahmut’ta (Artyomovsk) ciddi kayıplar vermesi Prigojin’i çıldırttı. Bu savaşta vazgeçilmez olduğunu düşünüyordu. Askeri özerklik hırslarını kamçıladı. Bunun Putin’in yerine göz dikecek şekilde siyasi boyut kazanıp kazanmayacağı da bir iddia konusuydu. Vagner’in devletin başına bela olacağı öngörüsüyle 10 Haziran'da Şoygu’nun imzaladığı kararnameyle tüm gönüllü birlikleri için 1 Temmuz'a kadar Savunma Bakanlığı ile sözleşme imzalama mecburiyeti getirildi. Çeçen birlikleri talimata uyarken Prigojin, Savunma Bakanlığı’na bağlanmayı reddetti. Putin’in de çağrısına uymadı. Bu şekilde patronunu ilk kez açığa düşürmüş oldu. Prigojin’in yaptığı, mahallenin delisi gibi, generallerin açıkça konuşamadığı tabloyu Rusların gözünün içine sokmaktı. Her seferinde Putin’in Şoygu ve Gerasimov’u feda etmeye zorlayacağı yönünde beklentilere yol açtı. Nihayetinde Şoygu ve Geresimov’dan başlayarak Rus ruleti oynamaya koyuldu. Halk arasında savaşla ilgili tereddütler ve askeri kayıplar artarken Vagner-ordu atışmasında Prigojin daha avantajlıydı. Prigojin Ukrayna savaşının küçük bir grup serserinin terfi almak için kurgulandığı iddiasıyla Putin’in hikâyesini hedef aldı ama kendi ayağına da kurşun sıktı. Günün sonunda Putin’in darbe girişiminin hedefi olması tabloyu değiştirdi.

***

Şimdiye kadar Prigojin’i idare eden Putin beklenenden sert bir açıklama yaptı. İsyanı ülkeye ihanet ve sırtından bıçaklama olarak niteledi. “Aşırı hırslar Rusya’ya ihanete yol açtı” dedi. Vagner savaşçılarını ‘kahraman’ olarak niteleyip isyanı başlatanların onlara ihanet ettiğini savundu. Batı’nın Rusya’yı bölme girişimlerine parmak bastı. 1917’deki bölünmeye ve iç savaşa dikkat çekti. Bir kez daha bölünmeye izin vermeyeceğini vurguladı. “Düşmanlarımızın bizi parçalamak için faydalanabileceği her tür nifak bir kenara atılmalıdır… Her türlü fitne, ölümcül tehdittir. Eylemlerimiz çok sert olacak. Ordu, isyan organize edenleri etkisiz hale getirmek için gereken emirleri aldı. Sorumlu olan herkes cezasını çekecek” dedi.
Putin’in soruna yaklaşımında birkaç şey öne çıktı:
Liderlik zafiyeti anlamına gelecek taviz vermek istemediği görüldü. Şoygu ve Gerasimov’u görevden almak zafiyetin teyidi olacaktı. Fakat Vagner savaşçıları ile asi komutanları birbirinden ayrı tutarak meseleyi güçler arası bir krize dönüştürmekten kaçındı. Aceleyle Vagner’e savaş açmanın Ukrayna’da cephe hatlarını çökertmeye yol açacağı ihtimalini göz ardı etmedi.
Vagner’in temerküz ettiği Rostov, Ukrayna cephesinin bel kemiği. Vagner’le baş etmek için seferberliğin yönünü değiştirmek Ukrayna cephesinde çöküşe neden olabilirdi. İç çatışma seçeneğinin Rusya’yı nereye götüreceği de kestirilemez. Buradan bölünme senaryoları da alıp başını gidebilir.
Putin cezalandırmaktan bahsetse de önce ikna kanalları denendi. Savunma Bakan Yardımcısı ve eski İnguşetya Cumhuriyeti Başkanı Yunus-Bek Yevkurov ve Askeri İstihbarat Servisi (GRU) Başkan Yardımcısı General Vladimir Alekseyev’in Rostov’da Prigojin’le görüşmesi “Komutanlar isyana katılıyor” çıkarımlarına neden oldu. Yanıltıcı bir çıkarımdı. Konuşmaların metni yayınlandı; ikili, Prigojin’i isyandan vazgeçirmeye çalışıyordu.

***

Kalkışma darbe girişimine evrilirken ordu, bürokrasi ve hükümette bölünmelerin olacağına dair bahisler açıldı. Fakat Putin’e sistemin ana kolonlarından destek açıklamaları geldi. Çeçenya Cumhuriyeti Başkanı Ramzan Kadirov koltuğunu borçlu olduğu Putin’e kalkan oldu. Hatta Çeçen savaşçılar Vagner’e karşı Rostov’a doğru yola çıkarıldı. Kadirov da ilk zamanlar Prigojin’le dosttu. Ulusal Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev ve Duma Başkanı Vyeçeslav Volodin gibi köşe başı yetkililer ve federal bölge valilerinin yanı sıra Birleşik Rusya ve Komünist Partisi Putin’in arkasında durdu. Rus Ortodoks Patriği Kirill de Putin’i yalnız bırakmadı. Prigojin’e yakın duran General Sergey Surovikin elinde silahla video çekip asileri hayal kırıklığına uğrattı. Ekim 2022-Ocak 2023 arasında Ukrayna’daki güçlere komuta eden Surovikin dikkatli konuşmasıyla emir komuta zincirinden çıkmadığını gösterdi. Sorunların başkomutanın rehberliğinde çözüleceğini vurguladı. Önceliğin çatışma değil barışçıl çözüm olduğu mesajı verdi. Bu da Kremlin’de çatışmadan kaçınmanın birincil tercih olduğunu gösteriyordu.
Dün gün boyu Vagner’in Moskova’ya ilerleyişi ve alınan önlemler konuşuldu. iStories bir Rus askeri kaynağa dayanarak Ukrayna’daki güçler çekilmediği sürece Rostov-Moskova hattında Vagner’i durduracak askeri bir kapasitenin olmadığını yazdı. Önlem olarak diğer bölgelerden asker toplandığı belirtilirken Putin’in nihai planının şu olduğu öne sürüldü: Prigojin’i ortadan kaldırıp Vagner savaşçılarına af teklif etmek.
Bu tartışmalar sürerken Putin Belarus, Kazakistan, Özbekistan liderlerinin yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştü. Putin’e desteğini ileten Erdoğan arabuluculuk da önerdi! 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Putin’den gördüğü desteği karşılıksız bırakmıyor. Arabuluculuk Belarus lideri Aleksandr Lukaşenko'ya nasip oldu. Dün akşama doğru Lukaşenko’nun girişimi sonuç verdi. Bazı güvenceler karşılığında Vagner’in çekileceği açıklandı. Prigojin, Moskova'ya 200 km yaklaşan konvoyların üslerine döneceklerini duyurdu. Kan dökülmemesi için bu yönde bir karar aldığını belirtti. Kremlin Pregojin’in Belarus’a gideceğini ve hakkındaki suçlamanın kaldırılacağını duyurdu.

***

Kremlin Sarayı’nın Putin’in başına yıkılması, Rusya’nın dokuz parçaya bölünmesi ve Ukrayna’nın Kırım dahil kaybettiği toprakları geri alması yönündeki senaryoların ömrü 24 saat sürmedi. Fakat tehlike savuşturulsa da isyan geride tortular bırakacak ve yansımaları olacaktır. Vagner “potansiyel sorun” olarak bundan sonra nasıl ele alınacak? Tasfiye mi edilecek yoksa orduya mı bağlanacak? Belarus’a gittikten sonra Prigojin’e ne olacak; Rusya gibi bir devletin façasını alan bir savaş ağasının yaptığı yanına kâr kalır mı?Özel harp şirketlerine alan açmanın içe dönük askeri-siyasi maliyetlerine dair dersler çıkarılır mı? Tersinden gidersek Prigojin’e komuta kademesinde değişiklik sözü verildi mi? Olay biraz soğuduktan sonra Şoygu ve Gerasimov görevden alınır mı? Ukrayna’daki gidişat değişir mi? Putin aldığı yaradan güçlenerek çıkabilir mi?
İsyanı kan akıtmadan bu aşamada durdurmak Putin’in halk nezdindeki yerini güçlendirebilir. Ama isyanı tetikleyen sorunlar Prigojin’in ruh haline bağlanır da askeri yapılanma ve cephedeki sorunların üzerine yatılırsa huzursuzluk başka vesilelerle kapıyı tekmeler.


Fehim Taştekin Kimdir?

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1994’te başladı. Yeni Şafak, Son Çağrı, Yeni Ufuk, Tercüman, Radikal ve Hürriyet gazetelerinde çalıştı. Muhabirlik, editörlük ve dış haberler müdürlüğü yaptı. Ajans Kafkas’ın kurucu yayın yönetmeni olarak Kafkasya üzerine çalışmalar yürüttü. Kapatılıncaya kadar İMC TV’de “Doğu Divanı”, “Dünya Hali” ve “Sınırsız” adlı programların yanı sıra MedyascopeTV ve +GerçekTV’de dış politika programları yaptı. BBC Türkçe’nin analiz yazarları arasında yer alıyor. Al Monitor ve Gazete Duvar’da köşe yazılarına devam ediyor. Kafkasya ve Orta Doğu üzerine saha çalışmaları yürüttü. “Suriye: Yıkıl Git, Diren Kal”, “Rojava: Kürtlerin Zamanı” ve “Karanlık Çöktüğünde” adlı kitaplara imza attı.