VİDEO

Tası tarağı toplayıp güneye gittiler: Dijital göçebeler

Metropolün ortasında dört duvar arasında geçen hayatlarının zincirlerini kırıp, bir laptop, bir çadırla yola çıkanlar…

ANTALYA - Metropollerde çalışan ve şehrin kargaşasından uzaklaşmak isteyen insan sayısı bir hayli fazla. Pandemiden sonra, meşhur bir hayal olan "güneye yerleşmeyi" başarabilen, Ege kıyılarına taşınan birçok kişi var. Onlara "dijital göçebeler" deniyor...

İstanbul'daki işlerini uzaktan yapmaya başlayıp, internet ve bilgisayarın olduğu her yerde çalışan dijital göçebeler, hikayelerini Gazete Duvar'a anlattı.   

Barlas Çetin

İstanbul merkezli bir reklam şirketinde yöneticilik yapan Barlas Çetin, yaşadığının tam da bu tarife uyduğunu şu sözlerle anlatıyor: “Hani derler ya çok gezen mi yoksa çok okuyan mı bilir? Aslına bakarsanız hem gezip hem çalışıp hem de okuyarak yaşamak mümkün. Ben hayatımı aynen böyle devam ettiriyorum. Keyifli bir süreç oluyor benim için. Pandemiyle birlikte, birçok global şirkette, işleri yürütmek için aslında ofise çok da ihtiyaç olmadığı ortaya çıktı. Bilgisayarın olduğu her yerde çalışılabildiği fark edildi. Pandemi kötü bir şeydi ama bize kattığı şey gayet güzel oldu.”

YEPYENİ BİR HAYATIN HABERCİSİ

Fikret Turan

Fethiye’nin 3 bin yıllık tarihini bağrında taşıyan Kayaköy Antik Kenti, terkedilmiş Rum evlerinin, sanat filmlerini anımsatan atmosferinde dijital göçebelere göz kırpıyor.

Bölge işletmecilerinden Fikret Turan’a göre, güneşi bir tatil kasabasında doğurup bir başkasında batırarak çalışmak, değişen, dönüşen, yepyeni bir hayatın habercisi: “6 yıllık Ege hayatımda dijital çalışma modellerinin dünya piyasasında gün geçtikçe yükselen bir trend olduğunu gördüm ve bu da insanların uzaktan çalışmaya yönelmesine sebep oldu. Bugün yoga eğitmeniyseniz, danışanınızla karşılıklı online yoganızı yapabiliyorsunuz. Elimizdeki elektronik cihazların güçlenmesi, internet imkanının yaygınlaşmasıyla pazarlamadan tanıtıma her şey dijitale dönmeye başladı.”

DOĞAYI, MACERAYI SEVEN ÖZGÜR RUHLAR

Faik Ersöz

Kamp alanı işletmecisi Faik Ersöz de antik kent Kayaköy’de hitap ettikleri kitleyi şöyle tarif ediyor:

“Doğayı, macerayı seven özgür ruhlar… Şehrin daraltan etkisinden bunalmış insanlar, buraya geldiğinde inanılmaz rahatlamış hissediyorlar kendilerini. Hikaye var ya hani her şeyi bırakıp güneye giden adam… İşte onlardan biri de benim...”