Bakırköy'de seçim meydanı: Erdoğan olmasa kimseye oy vermem

Bakırköy, 16 Nisan anayasa referandumunda İstanbul'da en fazla 'Hayır' oyunun çıktığı ilçelerin başında geliyor... Peki 24 Haziran öncesi muhalefet hâlâ güçlü mü? Partiler seçim çalışmalarını yürütürken seçmenler ne diyor? Meydanda seçim çalışması yapan bütün partilerle konuştuk...

30 Mayıs Çarşamba 2018 Saat: 07:40 Güncellenme: 16 Kasım Pazartesi 2020 Saat: 17:46

DUVAR - İstanbul Bakırköy meydanındayız... CHP, HDP, AK Parti, Vatan Partisi ve Saadet Partisi'nin stantları kurulmuş... Meydana gelenleri partilerin görevlileri karşılıyor! HDP'liler ve CHP'liler Bakırköy'de Türkiye ortalamasının üstünde oy alacaklarını savunuyor. AK Partililer ve Vatan Partililer ise Bakırköylülerin CHP'li belediyeden aldıkları hizmetlerin yetersiz olduğu, bunun da seçimlere yansıyacağı düşüncesindeler. AK Parti seçim çadırında bulunan Muhammed İkbal adlı bir seçmen ise 24 Haziran erken seçimlerinde kime neden oy vereceğini şöyle anlatıyor: 2001 yılına kadar hiç oy kullanmadım. Bu seçimde de Recep Tayyip Erdoğan olmasa hiç kimseye oy vermem...

Bakırköy'de seçim sohbetlerine geçmeden önce siyasi partilerin 16 Nisan Anayasa referandumu ve 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde aldıkları oy oranlarına bakalım: İstanbul’un 3. Seçim Bölgesi’nde yer alan ilçede 16 Nisan’da 171 bin 327 seçmenden 152 bin 139 seçmen oy kullandı. Sandıktan yüzde 77, 73 'Hayır' oyu çıkarken yüzde 22, 27 'Evet' oyu çıkmıştı. 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri’nde partilerin aldığı oy oranları ise şöyleydi: CHP yüzde 56,1 AK Parti yüzde 23,9 HDP yüzde 9,6 MHP yüzde 8,6 Vatan Partisi yüzde 0,6 SAADET yüzde 0,3 BBP yüzde 0,3.

'CEZAYI HALK VERİR...'

İlk olarak Saadet Partisi'nin çadırına giriyoruz. Bir tek partili var. O da 'konuşma yetkisi olan kimse bulunmadığını' söylüyor. Bunun üzerine CHP çadırına giriyoruz. CHP Bakırköy İlçe Başkanı Selçuk Biber bizi karşılıyor. “Toplum bu seçimin Türkiye için yol ayrımı olduğunu biliyor” derken seçmenlerin ilgisini şöyle anlatıyor: “Bu seçim Türkiye Cumhuriyeti'nin tekrar rayına girme seçimi. Toplum cumhuriyetin yetiştirdiği değerlerimizi ve yüzyıl sonra bu rejimin değişmesini istemiyor. Bizler 24 Haziran'da Millet İttifakı'nın Meclis'te çoğunluğu elde edeceğine inanıyoruz. Bakırköy'dekiler de bunu en iyi bilen seçmen kitlelerinden biri. Bu yüzden bize ciddi derecede destek veriyorlar.”

“Biz yerel seçimlerde Bakırköy'de en çok oyu alarak birinci parti olduk” diyen Biber, 24 Haziran'da Bakırköy'de en az yüzde 70 oy alacaklarını söylüyor: “Bunu başaracağımıza inanıyoruz. Bunu gerçekleştireceğiz. Oyumuzun yüksek çıkmasında en önemli etken de yerel hizmetlerimiz. Toplumun çoğu ilişkili olduğu yerel yönetimlerle iç içe. Biz yerel yönetimlerde başarılı olduğumuz iddiasındayız. Belediye başkanlarının görevden alınmasını kabul etmiyorum. Eğer hukuksuz bir şey varsa yargılanabilir. Ama seçimle gelmiş insanların suçluluğu ispatlanmadan görevden alınması doğru değil. Bu diğer partiler için de gerekli. Cezayı halk verir. Seçim günü yaklaştığında belediye başkanından toplum mutlu değilse halk kendisini görevden alır. Demokrasilerde bu böyledir. Şimdiden 25 Haziran sabahı Türkiye'ye demokrasi geleceğini buradan tüm Türkiye halkına duyuruyorum.”

'İNSANLAR HDP'NİN BARAJI AŞAMAYACAĞI ENDİŞESİNİ TAŞIYOR'

Biber'le sohbetimizin ardından HDP standında görevli İstanbul 3. bölge 15. sıra milletvekili adayı Muazzez Töre ile konuşuyoruz. Töre'ye diğer partilerin seçmenlerinin kendilerine nasıl yaklaştığını sorduğumuzda, standa gelenlerin HDP'nin baraj sorunu yaşamasından şüphe duyduklarını söylüyor: “İnsanlar HDP'ye çok daha sıcak davranıyor. Türkiye'nin ve Kürtlerin üzerinde uygulanan şiddet herkesi bıktırmış durumda. İnsanlar bizim yanımıza gelerek, 'biz AKP'ye oy veriyorduk. Ama herkesi terörist diye içeri attılar. Ne olduğunu da bilmiyoruz. Artık AKP'ye oy vermeyeceğiz' diyor. Biz de kendilerine 'siz olursanız Türkiye'nin kaderini birlikte değiştiririz' diyoruz. İnsanlar artık HDP'nin politikalarını anlamış durumda.”

Töre'nin Bakırköy için beklentisi ise şöyle, “Türkiye 3 kampa ayrıldı. Biz de üçüncü kampız. Millet İttifakı, Cumhur İttifakı ve HDP... Burada bir baraj sorunu çıkartmaya çalışıyorlar. Baraj sadece HDP'ye uygulanıyor. İşte bunu dünyaya açıklayamayacaklar. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı dışında herkes bunun haksızlık olduğunu biliyor. Bakırköy minyatür bir Türkiye. Çünkü bütün halklar burada var. Ermeniler, Kürtler Sünniler, Aleviler bütün vatandaşlar var burada. Bakırköy'ün minyatür bir Türkiye olduğunu düşünüyorum. Bakırköy aynı zamanda İstanbul'un aynasıdır.”

'CHP ARTIK HDP'YE ÇALIŞIYOR'

HDP standından ayrıldıktan sonra bankta oturan bir kişiyle sohbet ediyoruz. Bize HDP standında neler konuştuğumuzu soruyor önce sonra kendisi konuşuyor, “Artık vatandaş Demirtaş'ın cezaevinde olmasını kendisine yediremiyor. Halk bunu kabul etmiyor. Gençler bu seçimde HDP'ye daha yakın. Herkes HDP'yi merak ediyor. Herkes HDP'nin barajı geçip geçmeyeceğini merak ediyor. Ben de bunun endişesini yaşıyorum. HDP sonuçta ötekileştirilmiş bir parti. CHP de artık HDP'ye çalışıyor. Bu meydanda bunu görebiliyoruz.”

'AK PARTİ'YE DEĞİL ERDOĞAN'A OY VERİYORUM'

AK Parti standında ise görevliler konuşmak için 'yetkileri olmadığını' söylüyor. Bu sözler üzerine stanttan ayrılırken tekerlekli sandalyede oturan biri, “Ben konuşursam olur mu” diyor. Stant görevlisi olmayan Muhammed İkbal, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sevgisinden dolayı AK Parti'ye oy verdiğini belirtiyor, “Bu seçimde AK Parti'ye değil Recep Tayyip Erdoğan'a oy veriyorum. Bana hizmet adamı lazım. Diğer partiler için böyle değil. Onların içinde bir şeylere körü körüne bağlı kemikleşmiş bir yapı var. Kağıt koysalar oy veriyorlar. Bir gecede insanların maaşlarını almadığını gördüm, hastaların hastanede ölüme terk edildiğini gördüm. Peki şu an böyle mi? Şu an ekonomik kriz yok. Ekonomik krizi yaymaya çalışan kitleye bakmak gerekiyor. Döviz kuruyla Recep Tayyip Erdoğan'ı kimseye yedirtmem.”

'DİĞERLERİ CUMHURİYETÇİYİM DİYOR AMA...'

İkbal, Bakırköy'deki insanların AK Parti'ye ilgilerinin gün geçtikçe arttığını ifade ediyor. 30 yıldır burada yaşayan İkbal'e CHP'li Bakırköy Belediyesi'nin hizmetlerinden memnun olup olmadığını sorduğumuzda ise şunları aktarıyor: “Bence Bakırköy halkı belediyeden memnun değil. CHP'nin buradaki sistemi sadece gürültü çıkartmak. Bakırköy'de yüzde 35 veya yüzde 40 oranında oy alacağımızı düşünüyorum. Ben bir engelli olarak bütün ihtiyaçlarımı karşılıyorum. Şu an yapılan her şey engellilere göre tasarlanmış. Biri 'Külliye'yi yıkacağım' diyor biri 'köprüyü yıkacağım' diyor. Hizmete dair bir şey söylemiyorlar. Ben 2001'e kadar oy kullanmadım. Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı kimseye oy vermezdim. Eskileri gördükten sonra Recep Tayyip Erdoğan'ın hakkını yememek gerekir. Şu an Türkiye'deki değişiklikleri görebiliyoruz. 24 Haziran'a kadar bütün yalanlar bitecek inşallah cumhurbaşkanımız tekrar halkın cumhurbaşkanı olacak.”

İkbal son olarak meydandaki diğer partilerin stantlarını işaret ederek, “Burada bir demokrasi var. Bakın meydanda bütün partiler var. Bu insanlar demokrasinin olmadığı ülkeleri görmeliler. 'Demokrasi yok' diyenlere buraya gelip görmelerini öneriyorum. Burada iyi olan kazansın diyoruz” diye konuştu.

'ÜLKÜCÜ GENÇLERDEN ÇOK FAZLA DESTEK ALIYORUZ'

Son olarak Vatan Partisi'nin çadırında ise Öncü Gençlik Üyesi Sevgi Neşe Ekmence bizi karşılıyor. Ekmence özellikle Bakırköy'deki stantlarında birçok partiden gençlerin kendilerine destek verdiğini söylüyor. Ekmence, “Vatan Partisi laikliği savunan bir parti, diğer partilerin tabanlarından güzel tepkiler alıyoruz” diyor ve ekliyor, “Burada insanlarla sohbet ediyoruz. Bu sohbetlerden güzel şeyler alıyoruz. Ülkücü gençlerden çok fazla destek alıyoruz. Son bir ay içerisinde doğulu gençlerden de destek alıyoruz. Çözüm önerilerimiz onları bize getiriyor. Gençler özellikle AKP ve HDP tarafından sıkışmışlar. Şu an Türkiye bu çıkmazda. Bu sürecin bizi iktidara getireceğine inanıyoruz. Bakırköy insanı da yerel hizmetlerden memnun değil. Her tarafımız inşaat oldu. Bir düzensizlik var. Herkese iş üreten millet partisiyiz. Sorun tek kişinin iradesiyle çözülmez. Medyada çok yer almıyor ama 208 genç milletvekili adayımız var. Bizim gençlerimiz siyasi açıdan bilgili. Hep halkla iç içeyiz. Gençler bizde vitrin süsü değil. Hepsi ilk sıralardan aday. Biz Türkiye'nin en genç partisiyiz.”

Üsküdar'da seçim sohbeti: 'Atı alan' geçecek mi?