Meclis Başkanı Kurtulmuş'tan Can Atalay açıklaması: Ben onu oradan nasıl çıkaracağım?

DUVAR - TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, mazbatasını alan hatta Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na üye seçilen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın tahliye edilmemesine ilişkin konuştu.  

TRT Haber yayınında soruları yanıtlayan Kurtulmuş, "Can Atalay konusunda karar verecek olan Yargıtayın ilgili ceza dairesidir" dedi. 

Meclis Başkanı Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları şöyle: 

SORUMLULUĞUM DA GÜCÜM DE YOKTUR: (Atalay ile ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Numan Kurtulmuş asıl sorumlu sensin. Atalay'ı oradan çıkaracaksın ve gelecek, yeminini edecek" sözleri) Numan Kurtulmuş'un tutuklu bulunan bir kişi hakkında fikir beyan etme hakkı olabilir ama oradan onu çıkarıp getirmek gibi bir sorumluluğu da yoktur, böyle bir gücü de yoktur. 

TBMM'NİN VERECEĞİ BİR KARAR DEĞİL: Atalay'ın salıverilmesi ya da tutukluluk halinin ortadan kaldırılması, TBMM'nin vereceği bir karar değildir. Ben onu oradan nasıl çıkaracağım? TBMM Başkanı bir yazı mı yazacak, bir karar mı verecek mahkeme adına?

BİR AN EVVEL KARAR VERİLMELİ: Burada kararın verilmesi mahkemenin sorumluluğundadır. Burada siyasetçiler olarak söyleyeceğimiz şey şudur; bir an evvel mahkemelerin kararını vermesi. Yargının gecikmiş olması bizatihi adaleti ortadan kaldıran bir husustur. Can Atalay konusunda karar verecek olan Yargıtay'ın ilgili ceza dairesidir. Siyaseti de TBMM'yi de rahatlatacak olan, tutukluluk haliyle ilgili kararın mahkeme tarafından verilmesidir."

TBMM TUTUMUNU ORTAYA KOYDU: TBMM Atalay ile ilgili tutumunu ortaya koydu; yemin sırasında ismi ilan edildi. Özlük haklarının, maaşının ve 3 danışmanının verilmesiyle ilgili süreçler başlatıldı. Ayrıca Atalay İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeliğine seçildi. 

ÇOK SESLİLİK DEMOKRASİYE KATKI SAĞLAR: Mevcut parlamento çok sesli bir parlamento. İktidar ve muhalefet kanadındaki arkadaşlarımız bir hoşgörü içerisinde ama karşılıklı söz haklarını da koruyarak bu süreci yürütebilirlerse bu çok sesliliğin Türkiye demokrasisine büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum. Aslında bu kadar muhalefet partisinin var olmasının, eğer sözlerini, seslerini doğru bir şekilde ifade etme imkanları bulurlar ve parlamento çalışmalarına katkı sağlarlarsa hükümete de önemli bir güç katacağını, yürütme tarafına etki edeceğini düşünüyorum.

YENİ ANAYASA: Türkiye'nin 1921 ve 1924 anayasaları yapılmış; 1961 ve 1982 anayasaları ise yazılmış anayasalar. Darbelerin ürünü olan bir anayasanın artık bütünüyle yeniden konuşulması gerekiyor. 

Türkiye için yeni, çağdaş, sivil, katılımcı, kapsayıcı, kuşatıcı ve milli bir anayasanın oluşması için vaktin geldiğini düşünmemiz gerekir. (HABER MERKEZİ)