Kazı başkanı Doç. Özdoğan anlattı: Kuzey Mezopotamya'da Neolotik dönemin anahtarı Çayönü

Çayönü'nde yürütülen kazı çalışmalarının başkanı Doç. Aslı Erim Özdoğan, geçmişi MÖ 9300'ye kadar ulaşan bu yerleşim yerinin köyden kente doğru evrilecek gelişmenin ilk adımlarını ayrıntılı olarak sergilediğini belirtiyor. Çayönü'nün hala bir çok bilinmeyeni barındırdığını söyleyen Özdoğan, "Çayönü Kuzey Mezopotamya Neolitik dönemi için bir anahtar yerleşme niteliğinde" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - Yakın zamanda Ergani’de Çayönü ve Hilar köyünü gezme fırsatı bulmuştum. Burada edindiğim izlenimleri ve köylülerin bu tarihi mekanlar hakkında anlattıklarını yazmıştım. Aradan neredeyse bir ay geçti ancak Çayönü ve Hilar aklımdan çıkmadı. Buna neden, bu tarihi alanın ihmale uğramasıydı elbette. Gezdiğim yerlerde, gördüğüm yapılarda, tanıtıcı levhalar yok denecek kadar azdı. Tarihin bir dönemine ışık tutacak bir bölgede olduğunuzu hissediyorsunuz ama gerisi gelmiyor. Köylüler, kazı çalışması yapanlardan edindikleri bilgileri paylaştılar elbette, ayrıca internetten de bazı bilgilere ulaşmak mümkün. Ama bunların ne kadarı tekrarlanarak başka bir şeye evrildi, kestirmek mümkün değil. Burada tarihe ışık tutacak ve Ergani ile çevresini ekonomik olarak zenginleştirecek bir hazine yatıyordu. Üstelik bu hazine define avcılarına ve zamana bırakılmayacak kadar kıymetliydi. Ama bu hazinenin günışığına çıkması neden bunca yıl ihmal edilmişti?

Diyarbakır'da 'uyuyan' tarih: Çayönü...Diyarbakır'da 'uyuyan' tarih: Çayönü...

Çayönü ve Hilar hakkında şu ana kadar ulaşılmış bilimsel bilgilere sahip olan kişi ise Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aslı Erim Özdoğan’dan başkası değildi. 1978 yılında öğrenciyken Çayönü’ndeki kazılara katılan Özdoğan, şimdiyse Çayönü’nde gerçekleşen kazıya başkanlık yapıyor. Çayönü’nü hakkında hiçbir bilgim yokken dolaşmıştım ve en basit soruların cevapları bile yoktu bende. Aslı Erim Özdoğan’a, Çayönü’nü gezerken aklıma gelen soruları sordum.

Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nden Doç. Dr Aslı Erim Özdoğan, Çayönü'nü anlattı.

Çayönü ne zaman, kim tarafından keşfedildi?

Çayönü, 1963 yılında Prof. Dr. Halet Çambel ve Prof. Dr. Robert J. Braidwood başkalığındaki bir ekip tarafından İstanbul ve Chicago Üniversiteleri Güneydoğu Anadolu Tarihöncesi Araştırmaları Karma Projesi kapsamında Siirt, bugünkü Batman, Diyarbakır ve Urfa illerinde sürdürülen yüzey araştırmasında bulundu. Projenin esas hedefi, ilk üretimciliğe geçiş evresinin tüm doğal verilerini içeren ve arkeolojik açıdan hiç bilinmeyen (terra incognita) Yukarı Dicle Havzası’nda besi üreticiliğine geçiş aşamasıyla ilgili araştırmalar yürütmekti. Bu proje 1950’li yıllarda Irak ve İran’da aynı amaçla sürdürülen projelerin Türkiye sınırları içinde kalan bölümünü kapsamaktaydı.*  Eski ismi Kote-ber- çem.

KÖYDEN KENTE EVRİLİŞ SÜRECİ

Çayönü’nün önemi nereden geliyor?

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra Şeyh Sait isyanı ile her türlü araştırmaya kapatılan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki ilk bilimsel kazı uluslararası ve disiplinler arası niteliği ile...  Çayönü’nün benzersiz en önemli yanı Esas Çayönü Evresi olarak bilinen, kal. MÖ 9300-6300 yılları arasındaki 3000 yıllık zaman diliminde köyden günümüz kentine doğru evrilecek gelişmenin ya da dönüşümün ilk basamakları olan yerleşik avcı-toplayıcı bir düzenden tarım ve besiciliğe geçiş ve küçükbaş hayvancılığı ile yarı göçebeliğe geri dönme sürecini bütün ayrıntılarıyla kesintisiz sergilemesidir. Bu süreçte insanlık tarihi için önemli sayılan “ilkler” arasında, bakır işçiliği, hasır ve keten dokumacılığı, sepetçilik, dericilik ve obsidyen alet yapımı gibi üretim araçları kendi doğal akışında geliştirilmişse de koçerlik düzeninin farklı kavramları ile çevre felaketleri yerleşik sosyo-ekonomik düzeni tümüyle değiştirmiştir.

Çayönü kazısı ilk ne zaman başladı ve siz ne zaman katıldınız bu çalışmaya?

1964 yılında başladı. İlk 1978 yılında öğrenci olarak katıldım.

1992 yılında bir çok yerle birlikte Çayönü'ndeki kazılar da 'güvenlik' gerekçesiyle durduruldu.

Kazı çalışması neden bir süreklilik kazanmadı? Devlet, benzer çalışmalara yeterli destek veriyor mu sizce?

1992 yılında güvenlik nedeniyle Güney Doğu Anadolu’da kazıları ve araştırmalarını durdurdu devlet. Devlet elindeki parasal imkanların başka yerlere harcanmasını tercih ediliyor çoğunlukla. Kültüre ayrılan bütçe çok az, son yıllarda turizm gelirleri de ciddi aşağı inince, durum bu.

Çayönü ve Hilar’ı bir su ayırıyor. Bu suyun iki yakasındaki yerler arasındaki farklılık nedir? Çayönü ilk yerleşim yeri de Hilar’a daha sonra bir göç mü oldu?

Neolitik Dönemde, yani Çayönü yerleşmesinin bulunduğu dönemde, Boğazçay yok. Bugünkü yatağını, tahmini MÖ 3. binlerden sonra açmış. Köyün girişindeki mezarlar Geç Roma-Erken Bizans dönemine ait (yak. MS 4. - 5. yy). Çayönü yerleşmesi ile hiç ilgisi yok, arada binlerce yıl var.

Daha sonra Artuklu ya da Osmanlı döneminde mezarların bir kısmı yok edilip birleştirilerek bir han yapılmış. Ergani ovası, Kuzey Mezopotamya ile Elazığ-Malatya hattındaki kervan yolu üzerinde. Özellikle bu güzergah bakır madeni nedeniyle MÖ. 3. binlerden itibaren yoğun olarak kullanılmış. Hanı kesin tarihleyebilecek bir bulgu elimize geçmedi.

Özel sektör arkeolojik kazı yapabilir mi?Özel sektör arkeolojik kazı yapabilir mi?

Hilar’ın tarihi nedir? Kimler, nasıl yeniliklere öncülük ederek yaşadı burada?

Kuruluş tarihini bilmiyoruz. Han çevresinde gelişen bir yerleşme olabilir ya da Bizans döneminden beri var. Hilar eski bir isim. 1915’e kadar tarım ve hayvancılıkla geçinen küçük bir Ermeni köyü.

Hilar açık hava müzesi. Ama hem görünenler hem de yıkılıp giden yerler için neler yapılmalı?

Açık hava müzesi sürekli gözümüzün üzerinde olduğu bir yer. Önümüzdeki yıllarda tanıtım levhaları, plakaları gibi unsurlar ile daha kapsamlı hale getirilecek. Bir de hücre planlı bir yapının birebir boyutta aynısını yapacağız.

Burada kurulan medeniyet hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Çayönü Tepesi Çanak Çömleksiz Neolitik A-C dönemlerine ait büyük bir yerleşik köy. Daha sonra Çanak Çömlekli Neolitik dönemde de yerleşilmiş. MÖ.3. binlerde yani İlk Tunç Çağ’da bazı kesimler kısmen mezarlık, kısmen basit bakır ergitme atölyeleri olarak kullanılmış. MÖ. 1. Binlerde, Demir Çağ’da, küçük bir yerleşme ya da çiftlik.  Geç Roma-Erken Bizans dönemi ile ilgili kapsamlı bir araştırma yapılmadı henüz.

Çayönü ve Hilar, bir arkeolog olarak hangi özellikleriyle heyecanlandırıyor sizi?

Çayönü Kuzey Mezopotamya Neolitik dönemi için bir anahtar yerleşme niteliğinde. Hala birçok bilinmeyeni barındırıyor.

Hilar’daki kalıntılar benim dönemim değil ama bölgenin Milattan sonraki yerleşimcileri hakkında bilgi verme potansiyeli açısından önemli, ayrıca turizme kazandırılması gerektiğine inanıyorum.

Yakın zamanda yeni bir kazı çalışmasından söz etmek mümkün mü? Ve yeni kazılardan elde edilecek yeni buluntularla ilgili bir beklentiniz var mı?

2015 yılında başladık kazılara. Yerleşmenin araştırılmamış doğu kesimini araştıracağız. Özellikle yerleşiklikten yarı –göçer sürecine geçişi araştıracağız. Çayönü Tepesinin tam güneyindeki Hilar kayalıklarında Neolitik olup olmadığına bakacağız. MÖ 6200’lerdeki iklimsel değişim sürecinin Ergani ve çevresine etkileri yani paleocoğrafik araştırmalar da proje kapsamında. 1991’den sonra yarım kalan işler tamamlanacak, vb.

Hedeflerimizden biri de Çayönü’ne daha fazla ziyaretçi çekerek Ergani’nin turizm açısından gelişmesini sağlamak ve ekonomik katkı sağlamak.


*Çambel, H., R.J. Braidwood 1980, “İstanbul ve Chicago Üniversiteleri Güneydoğu Anadolu Tarihöncesi Araştırmaları Karma Projesi: 1963-1972 Çalışmalarına Toplu Bakış”, H. Çambel - R.J. Braidwood (ed.) Prehistoric Research in Southeastern Anatolia:1-64, İstanbul Üniversitesi Yayınları 2589, İstanbul

Neolitik çağda geçim sıkıntısı!Neolitik çağda geçim sıkıntısı!