YAZARLAR

Kadın ve aile krizi, soğan sembolizmi

Soğan sembolizmi, koyunun güzelliği, Kızılcık Şerbeti yerine İslamofobi belgeseli, kırmızı çizgiler. Berat Bey haklı: At izi, it izine karıştı, Allah sonumuzu hayreyleye…

Sayın Berat Albayrak’ın ne kadar ileri görüşlü olduğunu anladınız mı şimdi? Adam 30 ay önce, yani 900 gün, yani iki buçuk yıl önce sadece o gün olup biteni değil, olacakları gördü. At izi it izine karıştı, dedi. Bugün hal ve vaziyet tam da bu.

Milli uzay gözlem uydumuz İMECE Sayın Bakan Komutanımız Hulusi Akar’ı “komplo mu yoksa” diye işkillendiren nice badireden, nice engelden sonra nihayet uzaya fırlatılıyor ama Allah’ın soğanıyla baş edilemiyor. Ne bir kutlama ne bir şey, İMECE adını anan yok. Uzaydan ilk görüntüler geliyor üstün başarıyla, dönüp bakan yok. Her yerde Hilal Kaplan Hanımefendi, eski ve yeni eşiyle birlikte olduğu fotoğrafları. Ayıptır. Uzay nerede, aile arası evlilik fotoğrafları, eski BosphorusGlobal günlerinden fotoğraflar ne alaka? Olacak şey mi? Size ne, kime ne? Bu yetmezmiş gibi bir de varsa yoksa artık fazlasıyla tatsızlaşan, bezdiren ama her ne hikmetse herkesin dert ettiği Kızılcık Şerbeti davası. Başımın püsküllü belası.

Bu şerbet işi nasıl oluyorsa oluyor, İstanbul Sözleşmesi’ne bağlanıyor. O mahut sözleşme çekiştirile çekiştirile 6284’e getiriliyor. Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, birilerinin “kırmızı çizgisi”ne dayanıyor. Karşılıklı kırmızı çizgiler çekilirken bir bakıyorsunuz, fatura Prof. Ebubekir Sofuoğlu Hocaefendiye çıkıyor! Çık işin içinden çıkabilirsen… Daha arada LGBT-İ var. Piyasacılara göre gerdan kıra kıra yukarılara seyreden, Bakan Nebati’ye göre belini kıra kıra inen enflasyon, İMECE’den beter roketlenen Euro, Dolar, Altın üçlüsü var. Sayın Nebati Bakanımızın dana -sığır lobisine karşı açtığı- Küçükbaş Hayvanı Koru - Davarı Sev Kampanyası var: Koyun Candır.

Bakanımız, fevkalade anlamlı bir hareketle Mersin’de, Koyuncu Mahallesi’ne teşekkürle başlattı kampanyayı.

Koyun eti kokuyormuş, yok yağlıymış, geçin bunları. Küreselci lobilerin damak zevkimize müdahalesine geçit yok! Soğan da hem kokuyor hem acı, onun derdine düşüyorsunuz. Niye? Cahiller bilmese de Prof. Dr. Yasin Aktay Bey hocamızın dikkat çektikleri üzere tarihi, ilahi sembolizmi var. Boşuna mı tam seçim zamanı 'soğan, soğan' naraları!

At izini it izine karıştırmaya çabalasalar da hepsinin, her şeyin izahı var. El yakan, göz yaşartan soğandan başlayalım.

ÖZGÜRLÜĞÜN KIYMETİNİ BİLMEYEN SOĞANA SARILIR

Sözü hiç uzatmadan Sayın Prof. Aktay Hocamıza bırakacağım. Soğan Sembolizmi ve Özgürlük başlıklı kıymetli makaleyi maddeler halinde özetlemeye çalışacağım. Aslını okumanızı tavsiye ederim. Koyu harfli vurgular hocamıza aittir. 

1- “Türkiye’de soğan kıtlığı yok, vicdan, izan ve ahlak kıtlığı var. Yoksa Allah bu ülkeye soğanı da sarımsağı da mercimeği de halkına yetecek kadar vermiş, ama gözü doymak bilmeyen tüccarlar ve siyasiler Allah’ın lütfuyla, keremiyle bolca verdiği rızık üzerinde tepiniyorlar.”

2- Neden şimdi, “Cumhurbaşkanı her gün yurdun bir noktasında bir başka açılış gerçekleştiriyor”ken, “Türkiye kendisini kısıtlayan bütün imkansızlıklar, kısıtlamalar, öğrenilmiş veya gerçek çaresizlikler ve bağımlılıkların zincirlerinden kurtuluyor, özgürleşiyor ve inkişaf ediyor”ken, “tam bu açılışların olduğu gün Kemal Kılıçdaroğlu elindeki soğanla ‘Bütün bunlar yenilecek şeyler değil, Türkiye bir kuru soğana muhtaç olmuş. Erdoğan işbaşında kalırsa bugün 30 lira olan soğan 100 liraya çıkacak’” mesajı veriyor?

3- “Soğanın fiyatlarını yükseltmek için büyük simsarların yaptıkları stoklar, aslında tarlada çok çok daha ucuza mal edilen soğan ve başka sebzelerin tam da seçim sath-ı mailinde nasıl bir algı operasyonunun malzemesi haline getirildiğine dair haberleri de izliyoruz.”

4- Sayın Aktay Hocamızın da belirttikleri üzere soğan, Kuran-ı Kerim’de de “sembolik” anlamıyla yer almaktadır. Hz. Musa, kavmini firavun zulmü ve esaretinden kurtarmıştır. Fakat İsrailoğulları, “Uzun süre bir bakıma ekmek elden su gölden ve özgürce bir hayat yaşamaktayken bir süre sonra ‘hep bunları mı yiyeceğiz? Yok mu başka bir şey, hani soğan, hani sarımsak, mercimek?’ diye söylenmeye başlıyorlar.

5- “kendilerine sağlanmış olan o özgürlük ortamında, üstelik en kaliteli, belki üst sınıf insanlara özgü yiyecekler karşısında soğan talep edilmesi yine tesadüf değildir. Soğan belli bir konfora alışıp onu rutin olarak yaşayanlara çoğu kez musallat olan bir geçmişe özlem, yani nostaljinin ifadesidir.” 

6- “Geçmişe, yani kendilerini kişiliksizleştirmiş, onları bölük pörçük gruplara ayırarak birbirine düşürmüş, bu sayede kendi iktidarını sürmekte olan Firavun zulmü altında bütün baskı ve zulümleriyle yaşadıkları kölelik zamanlarını.”

7- “Bunun ayrı bir psikolojisi, ayrı bir halet-i ruhiyesi var tabi. Özgürlüğü herkes taşıyamıyor, nimetler her zaman ve herkeste şükrana yol açmıyor. Yoruyor birilerini özgürlük, başka birilerini şımartıyor, daha başka birilerini de azdırıyor, insanlığın bilincine ve kişiliğine sahip olanı da gürleştiriyor, coşturuyor, rabbine şükrettiriyor.”

Bunun ötesinde ne söylenebilir? Sadece ders alınır, minnetle, şükranla. Milletvekilliği de yapan sosyolog Prof. Aktay hocamızın son eserinin Önce Söz Vardı: Felsefe, İlahiyat ve Sosyolojide Hermenötik olduğunu hatırlatırım. Makalede görüleceği üzere yorum ve anlam bilgisini, teorisini soğan ve özgürlükle bizlere göstermişlerdir. Şükranlarımızı arz ediyoruz. Bilimle ilahiyatı, her ikisiyle siyaseti, yerel kültürü birleştirme konusundaki yetkinlikleri her zaman hayranlık uyandırıcıdır. Bir örneğini arz ediyorum. Saygılarımla. 

CEHENNEM SOĞUYANA KADAR İZAHI

Tv programlarını, videolarını, söyleşi ve tweetlerini ilgiyle izlediğim, can alıcı uyarılarını sizlerle paylaştığım tarihçi, sosyolog, aile danışmanı, Nesli Müdafaa mücahidi Prof. Ebubekir Sofuoğlu hocamız bir tweet nedeniyle yine hedefte. 6284 için “kırmızı çizgimizdir” diyen AKP milletvekili üç kadın yeniden aday gösterilince, hoca hassasiyetini paylaştı hesabından. 

Özlem Zengin Hanımefendi, TV canlı yayınında bu tweet için, “Cehennem soğuyuncaya kadar” üçlemesi için “Tehdit değilse nedir” diye feveran etti, şikâyet etti. Çok yönlü uzman mücahit Sayın Sofuoğlu, bunu bir başka tweet’le yanıtladı.

“Zor anlayanlar için tane tane izah edelim” dedi:

Mesela; sen gelirsen(önerme)
okula gideriz (hüküm)

Cehennem soğuyuncaya kadar (önerme)
Peki bunun hüküm cümlesi nerede?

Yok ve siz dolduruyorsunuz

Cevap ekli tweette:
SANDIKTA DERS VERECEĞİZ

***

Cübbeli Ahmet Hoca’nın aynı hanım vekillere ve ilgililere aynı hususta “Ya siz Müslüman mısınız, gavur musunuz, nesiniz siz? ‘Kadının beyanı esas’ diye bir şey olur mu” çıkışına ses eden oldu mu? Fatura Sofuoğlu’na. (Hocam, sakallar yakışmış MaşAllah.)

Soğan sembolizmi, koyunun güzelliği, Kızılcık Şerbeti yerine İslamofobi belgeseli, kırmızı çizgiler. Berat Bey haklı: At izi, it izine karıştı, Allah sonumuzu hayreyleye…