Batman ve Diyarbakır'da Çalık ile Fidan’ın akıbetini soruldu

Diyarbakır ve Batman'da bir araya gelen kayıp yakınları, 1994 yılında gözaltında kaybedilen Salih Çalık ile Sinan Fidan'ın akıbetini sordu.

Bu haftaki açıklamayı İHD Batman Şube yöneticilerinden Hüseyin Elçi okudu.
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Batman ve Diyarbakır'da bir araya gelen kayıp yakınları, Diyarbakır'da 6 Haziran 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen Salih Çalık ile Sinan Fidan'ın akıbetini sordu.

Diyarbakır'da 6 Haziran 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen Salih Çalık ile Sinan Fidan'ın akıbetini sordu.

KÖYE OPERASYON YAPILDI

Batman'ın Gülistan Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde, 583'üncü hafta eylemi için buluşan kayıp yakınları adına açıklamayı İHD Batman Şube yöneticilerinden Hüseyin Elçi okudu. Açıklamanın başında, Cumartesi Anneleri'nin eylemlerinin sivil ve barışçıl eylem olduğu hatırlatıldı. Elçi, Cumartesi Anneleri'ne, Galatasaray Lisesi önündeki meydanın açılmasını ve AYM kararlarının uygulanması gerektiğini söyledi.

Daha sonra Elçi, 6 Haziran 1994’te Diyarbakır ili Kocaköy ilçesi Şahlat köyünde gözaltında kaybedilen Salih Çalık ve Sinan Fidan’ın akıbetini sormak için toplandıklarını ifade etti. Köylülerin kaybedilme öyküsünü anlatan Elçi, "Şahlat Köyü Askerler tarafından yakıldığı için Çalık Ailesi, Diyarbakır merkezine göç etmişti. Ancak Salih Çalık işçi olduğu için köye gidip gelmeye devam ediyordu. Olay günü Salih yine köye çalışmaya gitmişti. Köyde de bir askeri operasyon başlamıştı. Operasyon sırasında askerler, köylüleri uzun namlulu silahlarla taradılar, tarama sırasında iki köylü yaşamını yitirdi. Olayda Salih Çalık da ayağından yaralanmıştı. Yaralı olduğu için köyden çıkamayınca Süleyman Muntaş’ın evine sığınmıştı. Ancak askerler kaldığı evi tespit ederek, eve baskın düzenledi" dedi.

SAVCI DİLEKÇEYİ AİLEYE İADE ETTİ

Elçi, şöyle devam etti: "Salih Çalık ve evde bulunan Sinan Fidan, askerler tarafından gözaltına alındı. Ev sahibi Süleyman Muntaş da gözaltına alındı, 25 günden sonra serbest bırakıldı. Salih ve Sinan ise gözaltında tutulmaya devam edildi. Serbest bırakılan Süleyman Muntaş, yalnızca 2 gün Salih ve Sinan ile birlikte gözaltında tutulduklarını, sonrasında ikisini onun yanından ayırdıklarını anlattı. Salih Çalık ve Sinan Fidan’ın akıbeti konusunda bir bilgiye ulaşamayan aileleri, Diyarbakır DGM Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Salih Çalık’ın annesi, savcıya iki kişinin Süleyman Muntaş’ın evinden askerler tarafından gözaltına alındığını, Muntaş’ın da buna şahit olduğunu anlattı. Ancak savcı dilekçeyi, 'Bu şahısları biz almadık, gidin PKK’den sorun' diyerek geri çevirdi. O tarihten itibaren Salih Çalık ve Sinan Fidan’dan bir daha haber alınamadı.”

İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Yakup Güven, annelerin hayatı normal yaşayamadığını vurguladı. 

'BARIŞ, SEÇİMDEN DAHA ÖNEMLİDİR'

Diyarbakır'daki eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Yakup Güven ise “Geçen hafta cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu yapıldı. Nihayet seçim gündemini geride bıraktık. Her seçim döneminde burada bekleyen annelerin siyasi iktidar ve iktidar adaylarına güçlü mesajları oluyor. Kürtler dışında kalan kamuoyu, kendileri için ekonomik, sosyal yaşam alanında biraz daha refah isterken, Kürt anneleri ise kayıplarının akıbetinin ortaya çıkarılmasını istiyor. Ne yazık ki talepleri normal yaşamlarına ilişkin değil. Annelerimiz, çocukları ile güzel bir gelecek hayali kurması gerekirken, her hafta çocuklarının akıbetinin ortaya çıkarılmasını ve hesap sorulmasını istiyor. Annelerimiz hayatı normal yaşayamıyor. Bu imkan tanınmadı” dedi.

“Seçim dönemlerinde iktidar adayları, Kürtlere demokrasi vaatleri konusunda yarışmaları gerekirken, Kürtlere daha uzak oldukları konusunda toplumu ikna yarışına girdiler” diyen Güven, şöyle konuştu: “Biz Kürtlere daha uzağız, daha mesafeliyiz yarışına girdiler. Bu yaklaşımla bir sorun çözümünün mümkün olmadığını, sorun çözme niyetinin olmadığını biliyoruz. Bu yöntemlerin yıllardır denendiğini, bir sonuç elde edilmediğini defalarca ifade ettik. Biz Kürt meselesinin, gözaltında kayıpların, faili meçhul cinayetlerin salt seçim gündemi ile çözülmeyeceğinin de farkındayız. Onlar seçim gündeminden daha büyük bir sistemin kurbanı oldular. Siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz; barış, seçimden daha önemlidir. Gözaltında kayıpların ve faili meçhul cinayete kurban gidenlerin; faillerinin ortaya çıkarılması, hesap sorulması da bir seçimden çok daha önemlidir.”