Ankara Konut Piyasası 4 / Ümitköy, Çayyolu, Yaşamkent: Özel okuldayız diye zengin değiliz

Ümitköy, Çayyolu ve Yaşamkent’te de kiralar ve konut fiyatları son dönemde artmış. Özellikle konut satışlarında dolar kurunun seyri etkili oluyor, ancak kiracılar için durum daha içinden çıkılmaz.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Bahçeli bir evde ya da şehrin gürültüsünden biraz uzak yaşayayım denildiğinde çok değil, 10 yıl öncesine kadar Ümitköy/Çayyolu akla gelirdi. Ardından buna Yaşamkent eklendi, burası da Ankaralılar için iyi bir seçenekti. Başkent Üniversitesi’nin bölgede olması, 1+1 ev sayısının fazlalığı öğrencileri de çekiyordu. Böyle olunca semtin nüfusu gittikçe arttı. 2014’ten bu yana Ümitköy ve Çayyolu’nu kapsayan Koru metrosunun faaliyete geçmesiyle arabası olmayanlar için bölge cazipleşti. Bu cazibe, beraberinde son ekonomik durumla pekişen konut fiyatlarında artışı getirdi. Ümitköy, Çayyolu ve Yaşamkent’teki durumu bölgede yaşayanlarla konuştuk.

ASLINDA EVİMİZİN DEĞERİ DOLAR OLARAK 2009 İLE AYNI AMA DOLAR 5 KAT ARTTI

Zoray Bey Yaşamkent’te ailesiyle birlikte yaşıyor. Ev alma hikayeleri şöyle: “Annem ve babam farklı tıp fakültelerinde akademisyen. Henüz ben çocukken kooperatife girip 20-25 yıl ödemeyle şu an oturduğumuzu evi almışlar. Buraya 2009’da taşındık. Doğrusu o zaman Yaşamkent’in adını çok insan bilmiyordu. O zamandan günümüze Yaşamkent ve civarında
hızla yapılaşma başladı. Şimdi burası da Çayyolu, Ümitköy gibi neredeyse şehrin içinde kaldı. Biz buraya taşındığımızda evlerin fiyatları yüksek olmakla beraber yine de makulmüş. Şu an evimiz 1 milyon 300 bin civarı ediyor. 2009 ile arasında 5-6 kat fark var. Asıl dikkatimi çeken, evimizin değeri arttı, ama son 2-3 yıl içinde 3 kat arttı.”
“Siz gelmeden kontrol ettik, biz evimize taşındığımızda 1 dolar 1,6 liraymış. Şu anda 8,5 lira civarında. Yani dolar 5 kat artmış. Aslında evin değeri dolar bazında neredeyse hiç değişmemiş, yani o zaman 140 bin dolar civarında olan ev, yine aynı 140 bin dolar, ama kur farkı girince aynı ev oluyor 1 milyon 300 bin. Ne diyeyim ki…”

AİDATLAR KİRALARA KAFA TUTACAK KADAR YÜKSEK

“Kiralar nasıldı siz taşındığınızda” sorusuna yanıtı şöyle oluyor: “Kira fiyatları da aynı şekilde: Biz taşındığımızda Yaşamkent’in henüz yapılaşması devam ediyordu. Kiralar site aidatlarının uçuk seviyelerde olması sebebiyle oldukça düşüktü. Ancak yapılaşmanın tamamlanmasının ardından kira fiyatları, civar yerleşim yerleri ile (Beysukent, Konutkent gibi) paralel seviyelere ulaştı. Aynı kıyaslamayı kira fiyatları üzerinde de yapacak olursak, 2-3 sene içerisinde 2 kattan fazla bir fiyat artışı var. Ayrıca, evlerin geneli site içerisinde. Yani güvenlik-otopark-bahçe vs. giderler var. Böyle olunca kiraya kafa tutar cinsten aidat ödemelerini de kıyaslamaya dahil etmek gerekir."

Zoray Bey ile görüşmek için önce Kızılay’dan metroya bindik, 25 dakika sonra Koru Durağı (son durakta) indik. Buradan da yaklaşık 10 dakika taksi yolculuğuyla bulunduğu adrese ulaştık. Metro ile Yaşamkent arasında otobüsler çalışıyor, ancak genelde 40 dakikada bir geliyorlar. Bazen de yer olmuyor. Bu durumu Zoray Bey’e aktarıp ulaşım koşullarını soruyoruz. “Yaşadığınızı anlıyorum. Siz de görmüşsünüz Yaşamkent ve civarı, arabası olmayan bir kişi ya da aile için hiç uygun değil. Toplu taşımadaki eksiklikler insanları araç sahibi olmaya bırakın teşvik etmeyi, resmen mecbur bırakıyor. Söz gelimi biz, taşındığımız 2009 yılından beri metronun buraya gelmesini bekliyoruz, ancak daha Koru semtine bile geleli çok olmadı. Ulaşım parametresini göz önünde bulundurduğumuzda, kira ve ev fiyatları hak ettiğinden kesinlikle fazla. Bölgedeki konutların yatırım amaçlı kullanıldığı göz önüne alınırsa, fiyatların daha da artacağını düşünüyorum. Yani buradan ev tutacaksanız ya da alacaksanız arabanız olmalı. Yoksa çok zor.”

EV SAHİPLERİ ESKİ KİRACILARI ÇIKARIP EVİ DAHA YÜKSEKTEN KİRAYA VERMEK İSTİYOR

Zoray Bey’den ayrılıp Derya Hanım’ın yanına gidiyoruz. Kendisi yaklaşık altı yıldır Çayyolu’nda yaşıyormuş. Eve ilk taşındığında doktora öğrencisiymiş, daha önce okuluna yakın diye Dikimevi’nde oturuyormuş, ancak kalabalık ve gürültü taşınmasına neden olmuş. Evine ilk taşındığında aidatı da kirası da makulmüş. “1500 liraya kira ve ısınmayı ödeyebiliyordum” diyor. Ancak son iki-üç yılda durum değişmeye başlamış. Ev sahibi her yıl kiraya makul zam
yapıyormuş, ancak bu yıl sözleşmede TÜFE oranı yazmasına karşın kirayı 220 lira arttırması gerekirken 250 lira artırmış. “Baktığınızda 30 lira çok büyük bir ücret değil, ancak niyet beni sorgulama itti” diyor. Zam oranına itiraz etmiş, ancak ev sahibi “İstemezseniz çıkın” demiş.
"Oysa" diyor, “Eylül 2020’de aidatımız 225 liraydı. Önce aralıkta 325 oldu, sonra şubatta yeniden zam geldi ve 400 lira oldu. Apartman yönetimine kızamıyorum, aidatın içinde ısınma gideri de var. Doğal gaz çok zamlandı. Yani bir yılda yüzde 30-40 zam geliyor. Mecbur kalıyorlar. Ama ev sahibimiz bunu bilmesine rağmen anlayış göstermedi”. Nedenini sorduğumuzda şöyle yanıt veriyor: “Ben aslında bu durumda taşınmak istedim. Ama hem taşınma masraflı hem de komşuların uyarısı kalmama etki etti. Karşı komşum bin 800 lira kira veriyormuş, ev sahibi kirayı 2 bin 250 liraya çıkarmış. Komşum itiraz edince evi boşaltmak zorunda kaldı. Ev sahipleri evleri boşaltmaya zorluyor. Bu semt son dönemde metroyla beraber kalabalıklaştı. Böyle olunca ev sahipleri kolayca kiracı buluyor. Yan binamızda ev sahibi “Ben oturacağım” diyerek kiracıyı çıkardı. Sonra 2 bin 500’den kiraya verdi. Sözleşme oranında zam yapmazlarsa davalık olacaklarını bildikleri için kiracıları çıkarıp daha yüksek ücretle kiraya veriyorlar. Böylece daha çok kazanıyorlar” diyerek mahallesindeki durumu özetliyor.

ÖZEL OKULDA OKUYUNCA EV SAHİPLERİ BİZİ ÇOK ZENGİN SANIYOR

Derya Hanım’dan ayrılıp, semtin diğer sakinleri olan öğrencilerin durumunu konuşmak için Ozan Bey ile bir araya geliyoruz. Ozan Bey Başkent Üniversitesi’nde 4’üncü sınıf öğrencisi. Bir arkadaşıyla birlikte 2+1 evde oturuyor. Evleri 15 yaşında yani Ankara geneline göre yeni sayılır. “Neden Ümitköy?” diyoruz. “Başkent Üniversitesi buraya yakın, servis de buradan geçiyor” diyerek yanıtlıyor. Ozan Bey, Aydın'lı. Pandemide ailesinin yanına dönmemiş: “İnanın kira çok etki etti. Biz şimdi 1400 lira ödüyoruz, ama henüz zam zamanı gelmedi, Eylül’de belli olacak. Bence 1600 lira isteyecek. Aidatımız 450 lira. Şimdi Gökhan (ev arkadaşı) ile konuştuk gidersek 'Bir anda okul açılıyor' derlerse ne yaparız diye. Yani oturmasak da aidat ve kira ödeyecektik. Şimdi mahallede bizimkine benzer evler 2 bin 200-2 bin 600 lira. Aidatla oluyor 3 bin. Benim ailem memur, Gökhan’ınki esnaf. Özel okuldayız ama zengin değiliz, ailemiz kredi çekerek okul taksitlerimizi ödüyor. Ben staj yapıyorum, Gökhan da bir kafede işe girdi."

Gülerek “Kışa hazırlık” diyor. “Çankaya Üniversitesi de buraya taşındı? Bu, ev kiralarını etkiledi mi?” diyoruz. Şöyle
yanıtlıyor: “Çankaya Üniversitesi daha da uzakta, Bağlıca’da. Ama oraya doğru da yerleşim kayıyor. Öğrenci sayısı artıyor. O yüzden 1+1 ev sayısı arttı. Ama biz dört yıl önce geldiğimizde az olan bu 1+1 evlerin kirası 500-600 liraydı. Şimdi sanırım normalleşme başladı diye bu evlere en az 1500 lira istiyorlar. Öğrenci olduğumuzu biliyorlar, şimdi yeni öğrenciler geliyor, ev sahipleri 'Öğrenciler, nasılsa mecburlar' diyor. Sanıyorlar ki hepimizin ailesi çok zengin, oysa değiliz.”
Diğer semtlerde olduğu gibi Ümitköy/Çayyolu ve Yaşamkent’te de kira ve konut fiyatları son dönemde artmış. Özellikle konut satışlarında dolar kurunun seyri etkili oluyor, ancak kiracılar için durum daha içinden çıkılmaz. Pek çoğunun ev sahibi yasal zam oranının üstünde zam yapıyor. Taşınma masrafı, yeni evin depozitosu, emlakçı gideri ve aradaki kira farkı gibi faktörler kiracıları, çok zorlansalar da, kalmaya zorluyor.

Yarın: Uzmanlar Ankara konut piyasası için ne diyor?