Sayılar

Son dönemde kocaman billboard’larda memlekette yayınlanan doktor dizilerinin başrollerinin “korona virüsü alacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir” posterleri dışında ne tedbir alındı dersek, cumartesi ve pazar günleri akşam 8’de sokağa çıkma kısıtlaması haricinde ne var? Restoranlar kapatıldı, bir de alkol satan market ve büfeler artık 20.00’de kapanmak durumunda.

Evren Aybars evrenaybars@gmail.com

Çocukluğumdan beri sayılarla aram hep iyiydi. Hal öyle olunca, matematik ve fen dersleri daha çok ilgimi çekerdi. Biyoloji ve fizik derslerini hep çok severdim, özellikle lise yıllarımda bana bunları öğreten sevgili öğretmenlerime de hazır Öğretmenler Günü taze geçmişken buradan sevgilerimi de iletmiş olayım. 

Neticede makina mühendisi oldum, hayatımda sayılar hep bir şekilde yer aldı. Oğlum da farklı görünmüyor, 1,5 yaşında daha konuşmaya bile başlamadan önce 100’e kadar sayıları bize deftere yazdırır ve biz hangisini söylesek kusursuz bir şekilde gösterirdi. Televizyonda en heyecanlandığı program hava durumuydu. 

Öyle genetik bir sayı merakı bizimki, babam da zaten inşaat mühendisi ve sayılara merakını şöyle tarif edeyim, bir odaya oturduğunda yerde karolar varsa ilk iş çaktırmadan onları sayar. 

Bütün bunları niye anlattım durup dururken? Çünkü bu aralar sayılardan hiç ama hiç hoşlanmıyorum. Aylardan beri günlük açıklanan sayılar var, bunların doğru olmadığı, en azından eksik olduğu apaçık ortadayken insanlar alışveriş yapsın diye tedbirler gevşetildi, salgının yayılmasına engel olunamadı. 

Bizde memlekette son dönemde kocaman billboard’larda memlekette yayınlanan doktor dizilerinin başrollerinin “korona virüsü alacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir” posterleri dışında ne tedbir alındı dersek, cumartesi ve pazar günleri akşam 8’de sokağa çıkma kısıtlaması haricinde ne var? Restoranlar kapatıldı, bir de alkol satan market ve büfeler artık 20.00’de kapanmak durumunda. Geçen hafta da yazdım ya, bu süreçte en ağır darbeyi alanlar da yine içkili mekanlar, paket servis yapmakta en çok zorlanacak olanlar onlar çünkü. 

Tedbir almak elbette herkesin bireysel olarak bir noktada kendi sorumluluğu da, ancak gelişmiş ülkelerin benzer kapatma kararlarında işletmelere verdiği kira, vergi indirim ve maaş destekleri gibi desteklerin birini bile vermeden, kapattık deyip geçmek, işletmeleri, çalışanlarını çözümsüz bırakmak, bu ülkede milyonlarca kişinin geçimini sağlayan bir sektör için ölüm fermanıdır. 

Salgının başında maskeleri biz dağıtacağız diye satışını yasaklayan, insanlar haftalarca maske bulamıyoruz diye bağırınca “o zaman biz maske satışını fiyatları sınırlı şekilde serbest bırakalım” diyenler de aynı kişiler, salgının başından beri açık açık eksik rakam veren, aylarca bunu yutturmaya uğraşan, rakamlar doğru değil diyen Türk Tabipleri Birliği’ne “terörist” bile diyebilenler de aynı kişiler. 

Nihayet bu hafta bize “vaka sayısı” açıklaması yapmaya başladı sayın büyüklerimiz, bir anda günde neredeyse 30 bin kişinin Covid olduğu açıklanmakta. Durum ne kadar ciddi diye soracak olursanız, örneğin 27 Kasım Cuma günü dünya çapında en çok vaka bildiren 4. ülkeyiz, bizden öndeki ülkeler ise sadece ABD, Hindistan ve Brezilya. 

Bunca aydır bize eksik verilen rakamların, ekonomiye destek verilemediği için “yeni normal” diye insanları yeniden hayata döndürmenin sonucu oluşan rehavet nedeniyle acaba fazladan kaç kişi daha hastalığa yakalandı, kaç kişi hayatını kaybetti, bunları bilmek mümkün değil maalesef. 

Neyse canım, biz de o arada işletmelere destek vermek yerine Katar’a varlık sattık, hâlâ Kanal İstanbul’un ihalesine başlayacağız diyoruz, demek ki durum o kadar da kötü değil yani. Değil mi?

 Sağlıklı bir hafta dilerim. 

Tüm yazılarını göster