Her beyaz yakalının hayali, bir sahil kasabasında bir yer işletmektir dersek, çok yüksek yüzdeyle doğrulanacak bir önerme ortaya atmış olur muyuz? Kesinlikle oluruz. Bugün işte bunu çok iyi yapmış bir yeri size anlatacağım.
Reklamcı Levent Bey ve turizmci eşi Saide Hanım, birçok İstanbullu gibi hayatlarından memnun olmayan, trafikten bezmiş bir çift olarak geldikleri noktayı değerlendirdiklerinde, bunu değiştirmek için o zor kararı alabilen cesur çiftlerden. Saide Hanım’ın zaten dillere destan lazanyası üzerine bir takım iş planları varmış, ama süreç içinde bir anda kendilerini Adrasan'da bulmuşlar
.
Lazanya konusunu özellikle irdelemek lazım. Bizde genellikle ağır ve salçalı yapılan lazanya, Saide Hanım’ın kendi açtığı hamur ve taze malzemelerle güveçte tek kişilik porsiyonlar halinde servis ediliyor. Yakın zamanda Torino'nun üst düzey denebilecek lokantalarından biri olan Tre Galline'de yediğim lazanyadan hiç bir eksiği yok, Türkiye'de yediklerimden en lezzetlilerden birisi.
Kabak mücver ise hem hafif hem de un ve yumurta kabağın tatlı lezzetini bastırmadığı için gayet keyifli yeniyor. Tam bir ev mücveri. Portakallı elmalı salata da beni gayet mutlu eden bir lezzet verdi.
.
Tatil yerlerinde genellikle yemekler standart ve çok özellikli olamıyor ne yazık ki. Şanslıysanız iyice bir gözleme yiyebilirsiniz. Zaten Alaçatı-Bodrum civarındaysanız aç gezseniz daha iyi, güzel bir yemeğe verebileceğiniz rakamları düşününce bile insan mutsuz olur. Saide, Adrasan'da ızgara köfte ve gözleme ağırlıklı menülere güzel alternatifler getiren, dürüst ve keyifli bir yer olmuş. Hemen sahilin arka sırasında yer alan Saide'yi yolunuz Adrasan civarına düşerse gönül rahatlığıyla deneyebilirsiniz.