YAZARLAR

İsyanın Şilicesi

Şili'de bu isyanın öncüsü öğrenci hareketinin en azından yaklaşık 10 yıldır farklı bir geleneği var. Basit bir gelenek bu. Karar verme haklarını başkasına devretmiyorlar. Bu yüzden okul boykotları iki yıl sürebiliyor ve sonra yeniden başlayabiliyor.

Şili yine ayakta. Dünyada resmî adıyla neoliberal travmanın ilk kurbanı olan ülkede her şeye rağmen sokaklar eylemlerden geçilmiyor. Her şeyi satılmış bir ülkenin her şeyine gelen zamlarına dur demek istiyorlar. -Kentin bir tarafından bir tarafına paralı yola girmeden gitmek için iddiaya girmişti Santiago Şili doğumlu iki arkadaş. Biz sadece yancıydık. Gülüyor ve birisi kaybettiğinde birlikte bira içiyorduk. Sonra bir diğeri direksiyona geçiyor, o da başaramıyordu. Bu sefer onun biralarını içiyorduk. Kıçlarına barkod basılmış market tavukları gibiydik. Nereden geçsek bipleyip para ödüyorduk.- Zamlar yüzünden önce öğrenciler ayaklandı. Son yıllarda çok sık yapıyorlar bunu. Çünkü solcu abilerini dinlemiyorlar pek. Kendi aralarında karar verip yol kesiyorlar mesela ya da boyalı torbalarla panzer camlarını boyuyorlar. Pembe panjurlu ev saksısına dönüyor panzer. Hantal ve aptal ama rengarenk bir demir çelik çuvalı oluyor ve kör. Etrafı görmüyor artık. Daha çirkin ve devlet görünüyorlar ya da her ikisi aynı şey işte.

Şili'de bu isyanın öncüsü öğrenci hareketinin en azından yaklaşık 10 yıldır farklı bir geleneği var. Basit bir gelenek bu. Karar verme haklarını başkasına devretmiyorlar. Bu yüzden okul boykotları iki yıl sürebiliyor ve sonra yeniden başlayabiliyor. İki yıl mezun vermiyordu okullar. Bayram gibi bir şey yani ve iki yıl... Fakat hemen endişelenmeyin. Bir şey olmuyor okullar mezun vermeyince. Sanki mezun verdiğinde ve devlet başkanları diplomalı olduğunda dünya başka bir şey olmuş da mezun veremezse her şey mahvolacakmış gibi. Eğer böyle olmasaydı neredeyse her devlet başkanı üniversite mezunu olan dünya bu kadar boktan olabilir miydi? Özgür olmayan bir şeyden özgür bir dünya çıkar mı? Bir de hangi üniversite diye sormak gerekiyor belki de. Şili’nin sosyalist başkanı Allende, Meksika’da Guadalajara Üniversitesi’nde bunu anlatıyordu. "Viva Meksika!”, “Viva Şili!” ve “Yaşasın birleşik Latin Amerika!” diye başlıyordu. Sonra; “Bu üniversitede yetişen birçok doktor neden sağlığın satın alındığını anlamıyor ve neden binlerce insanın bunu satın alamadığını! Birçok öğretmenin, binlerce çocuğun ve gencin okula neden gidemediğini anlamadığı gibi. Halbuki üniversiteler kapitalistler için profesyonel yetiştiren bir yer değil. Bunun için okumuyor burada insanlar. Köylü çocukları, işçi çocukları ve alt sınıftan gelenler, bir sosyal değişimin öncüleri olduğunuzu asla unutmayın” diyordu.

İsyan ne işe mi yarıyor? İsyan denilen şey bugün dünyayı hala yaşanır kılan ve şenlikli sokak okulları...


Metin Yeğin Kimdir?

Yazar, belgeselci, sinemacı, gazeteci, avukat, seyyah... CNN-Türk, NTV, Kanal Türk, Al Jazeera, Telesur televizyonlarına 200'e yakın belgesel ve kurmaca filmler yaptı. Türkiye'de Cumhuriyet, Radikal, Birgün, Gündem; dünyada Il manifesto, Rebellion gazetelerine köşe yazıları yazdı. Dünyanın sokaklarını anlattığı 10'dan fazla kitaba sahip. Dünyanın farklı yerlerinde yoksullarla birlikte evler inşa etti, bir sürü farklı işte çalışarak yazılar yazdı, filmler çekti. Birçok ülkede kolektif çalışmalara katıldı, kooperatif örgütlenmelerine öncü oldu. Ekolojik direnişlere katıldı, isyanlara tanıklık etti. Türkiye ve birçok ülkede öğretim üyeliği yaptı... Ve dünyayı değiştirmeye çalışmaya devam ediyor hâlâ...