YAZARLAR

En kötüsü başladı

TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ekonomi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1.6 büyüyebildi. Birinci çeyrekte yüzde 7.2, ikincide 5.3 olarak gerçekleşmişti. Dolayısıyla daralma hayli sert gerçekleşti. Asıl tablo ise detaylarda ortaya çıkıyor.

Bakan Berat Albayrak, dolar 6.5’lerden 5.50’ye düştüğünde “En kötüsünü atlattık” demişti. Ama büyüme rakamları gösterdi ki, Türkiye ekonomisi durgunluk dönemine girdi, yani krizin en kötü aşaması resmen başlamış oldu. Zira, AKP döneminde büyümenin üç motorundan ikisi, inşaat ve vatandaşın tüketimi durdu. Sadece üçüncü ayak olarak devlet harcaması aynı hızda devam ediyor.

TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ekonomi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1.6 büyüyebildi. Birinci çeyrekte yüzde 7.2, ikincide 5.3 olarak gerçekleşmişti. Dolayısıyla daralma hayli sert gerçekleşti. Asıl tablo ise detaylarda ortaya çıkıyor.

Madde madde inceleyelim:

*Tarımda büyüme yüzde 1 oldu. Büyümeye katkısı 0.12 puan. Sanayideki büyüme oranı yüzde 0.3. Onun katkısı da 0.05 puan. İnşaat sektörü ise adeta çöktü. 2017'nin aynı döneminde yüzde 18.8 büyüyen ve tüm bir ekonomik büyüme rakamını neredeyse tek başına yukarı çeken inşaat, üçüncü çeyrekte yüzde 5.3 daraldı ve oran bu kez 0.42 puan aşağı çekti. Hizmetler; finans ve kamu yönetiminden sonra en fazla büyüyen sektör. Ve büyümeye en fazla katkı yapan da o oldu zaten. Yüzde 4.5 büyüme ile 1 puan gibi yüksek bir katkı sundu. Yüzde 7.4 büyüyen finansın katkısı 0.27. Kamunun büyümesi ise yüzde 10.2 ve katkısı da 0.88 puan.

* Vatandaşın tüketiminde büyük bir düşüş dikkati çekiyor. İlk iki çeyrekte yüzde 9.1 ve yüzde 6.4 olan tüketim, yüzde 1.1’e kadar geriledi. Büyüme oranına 0.06 puan katkı yaptı. Devlet ise harcamada yine kısmadı. Bir önceki çeyrekte yüzde 7.8 artan devlet harcamaları, üçüncü çeyrekte de aynen devam etti ve yüzde 7.5 artarak büyümeyi 0.9 puan yükseltti.

* Krizin ağırlaştığının en önemli göstergelerinden biri ise yatırım harcamaları oldu. Üçüncü çeyrekte burada yüzde 3.8 gibi oldukça büyük bir daralma yaşandı ve büyüme oranına 1.11 puanlık negatif etkisi oldu. Yatırımlar cephesinden bakıldığında inşaatta yüzde 1.8, makine teçhizatta yüzde 8.5, üretilmiş mali olmayan aktiflerde yüzde 3.8 gibi önemli oranlarda daralma görülüyor.

* Kurun etkisi ise esas itibariyle ihracat ve ithalat verilerinde yaşandı. Özellikle üçüncü çeyrekte hızlı artan kur sayesinde ihracat yüzde 13.6 artarken, ithalat yüzde 16.7 azaldı. İhracatın katkısı 2.98, ithalatın katkısı da 3.78 oldu. Böylece ithalat da büyümeye artı katkı sundu. Ne var ki, bu denli büyük bir düşüş, özellikle ara malı, makine vb. ithalatına dayalı ana sektörlerdeki üretimin durma noktasına geldiğinin de bir işareti. Kısaca ithalat büyümeye artı katkı sunsa da gerçek hayattaki karşılığı oldukça kötü.

* Tabii bu arada kişi başına düşen milli gelir de dolar bazında 2010 yılından beri sürekli azalıyor. 2017 yılında TÜİK’in hesabına göre 10 bin 597 dolar olan kişi başına düşen milli gelir üçüncü çeyrek itibariyle 10 bin 173 dolara geriledi. 9 aylık büyüme oranı 4.5. Üçüncü çeyrek büyümesi ise mevsim ve takvim etkisinden arındırıldığında ekonominin yüzde 1.1 daraldığı görülüyor.

Eldeki öncü göstergelere bakıldığında da son çeyrek de yüzde 2-3, 2019’da ise yüzde 4-5 daralma sürpriz olmayacaktır.