Türkiye'nin ilk kadın doktoru Safiye Ali: Osmanlı sarayından Almanya'da adsız bir 'mezar'da noktalanan dolu bir yaşam

Türkiye'nin ilk kadın doktoru unvanını taşıyan Safiye Ali, yaşamını noktaladığı Dortmund'da, 69 yıl sonra bulunan mezarının başında anıldı. Dortmund Belediyesi anıt mezar yapma sözü verdi.

Google Haberlere Abone ol

Yunus Ülger

DUVAR- Almanya'nın Dortmund kentinin büyük bir parkı andıran Ana Mezarlığında bir avuç insan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Türkiye'nin ilk kadın doktoru Dr. Safiye Ali'yi 'mezarı' başında andı. Mezarı, tırnak içinde yazmamın sebebi, aslında bir mezarının olmaması... Safiye Ali'nin Alman eşi Dr. Ferdinand Krekeler ile birlikte gömüldüğü mezar 1987'de kaldırılmış, yeri düzlenmiş. Almanya'da mezarlar belli bir süre için veriliyor, sonra düzleniyor, üzerine başka insanlar gömülüyor... Safiye Ali'nin mezarı da, Google'ın doğum gününde hatırlatması üzerine tam 69 yıl sonra, geçen yıl doğum günü olan 2 Şubat'ta bulunmuştu.

 Essen Başkonsolos yardımcısı Efsane Tatar.

Anma töreninde Essen Başkonsolos yardımcısı Efsane Tatar ile kentteki Türkiye kökenli derneklerin temsilcileri Safiye Ali'nin mezarına çiçek bıraktı, dua etti. Efsane Tatar, Safiye Ali için anıt mezarın bir an önce yapılmasını arzu ettiklerini söyledi. Dortmund Belediye Meclisi üyesi Emre Güleç, Dortmund Belediyesi'nin anıt mezar sözü verdiğini, bir sonraki Dünya Kadınlar Günü'nde Safiye Ali'yi anıt mezarının başında anmayı ümit ettiğini belirtti.

ALMANYA'DA TIP ÖĞRENİMİ

Dr. Safiye Ali, 2 Şubat 1894'te İstanbul'da dünyaya geldi. Babası, Osmanlı sultanları Abdülaziz ve 2. Abdülhamit'in yaveri Ali Kırat Paşa'ydı. Amerikan Kız Kolejini bitiren Safiye Ali, doktor olmak istiyordu. Kolejin müdürü de, öğrencilerini doktor olmaları için teşvik ediyor, cesaretlendiriyordu. Safiye Ali'nin doktor olmasında okul müdürünün büyük katkısı vardı....

Ayrıca doktor ve sağlık elemanı yetersizliği sebebiyle savaşlarda yaralanan askerlerin ölmesi de Safiye Ali'nin doktorluğu tercih etmesinde büyük rol oynuyor.

Ne var ki, o zaman kadınların tıp öğrenimi yapmaları yasak. Bu yasak Safiye Ali'yi yıldırmıyor, zamanın Eğitim Bakanı Ahmet Şükrü Bey'in yardımıyla burs alıyor ve Almanya'nın Würzburg kentine tıp öğrenimi için geliyor. 1. Dünya Savaşı yeni bitmiş, genç bir kadın dilini bilmediği ve savaştan yeni çıkmış bir ülkeye tıp öğrenimi yapmaya geliyor. Bu cesareti ve azmi, Safiye Ali'nin bir doktor ve siyasi bir kişilik olarak ileride İstanbul'da yapacağı çalışmalarının da habercisi oluyor...

Safiye Ali, kısa sürede Almanca öğrenip tıp öğrenimine başlıyor, mezun olduktan sonra, kadın ve çocuk hastalıkları alanında uzmanlık öğrenimine başlıyor, bunu da başarıyla bitiyor. Bu sırada göz doktoru olan Ferdinand Krekeler ile evleniyor. Eşi, daha sonra Müslüman olup Ferdi Ali adını alıyor.

KADIN DOKTORA GÜVEN YOK...

Uzmanlık öğrenimini tamamladıktan sonra 1923'te, eşiyle birlikte İstanbul'a dönüyor ve muayenehane açıyorlar. Almanya'da kalma ve mesleğini burada sürdürme imkanı olmasına karşın o ülkesine dönüyor, çünkü en büyük arzusu ülkesinde doktorluk yapmak... Beş yıl kadar kendi muayenehanelerinde doktorluk yapıyor ancak kadın olduğu için kendisine güvenilmiyor, dolayısıyla işleri yürümüyor. Kendisine muayeneye gelen kadınlar, erkek doktorlardan daha düşük ücret veriyorlar. Ayrıca erkek doktorlar, kendilerine bir kadın doktorun rakip olmasını istemiyor.

Safiye Ali Dortmund'daki muayenehanesinin önünde. 

POLİTİK BİR DOKTOR

Safiye Ali, sadece mesleğini çok seven bir doktor değil, aynı zamanda politik bir kişiydi...

Kadın haklarının dar bir çevrede gündemde olduğu, 'feminizm' kelimesini daha kimsenin duymadığı bir dönemde kadın hakları alanında çalışmalar yapıyor. Kadın erkek eşitliğine inanmış, bunu her fırsatta savunan biri olarak Türk Kadınlar Birliği'ne üye olup derneğin çalışmalarına destek veriyor. Dahası milletvekilliğine de aday oluyor. En yoğun çalışmasını, kadınların fuhuşa zorlanmasına karşı yapıyor, buna karşı yapılan gösterilere katılıyor.

ÇOCUKLAR İÇİN GÖNÜLLÜ ÇALIŞMALAR

Kadın ve çocuk sağlığı alanlarında uzmanlaşan Dr. Safiye Ali, bu alanda birçok gönüllü çalışma yapıyor. Bir süre Fransız Kızılhaç'ı tarafından kurulmuş olan İstanbul'daki yardım kuruluşu Süt Damlası Bakımevi'nin yöneticiliğini yapıyor. Süt Damlası Bakımevi, anne sütünden kesilen ve steril süt içme imkânından mahrum olan çocuklar için kurulmuş. Süt Damlası Bakımevi'nin başına geçen Safiye Ali, gönüllü çalışmalarıyla bakımevine etkinlik kazandırıyor. Süt Damlası'ndaki çalışmaları kadınları emzirmeye teşvik etme, yetersiz beslenen çocukların sağlıklı beslenebilmeleri amaçlı eğitimler düzenlemeye yönelik.

Safiye Ali, bu çalışmalarının yanı sıra Türkiye dışındaki sağlık konularındaki toplantıları da katılıyordu. Ayrıca çocuk ve kadın sağlığı hakkında birçok kitap yazdı.

ALMANYA'YA DÖNMEK ZORUNDA KALDI 

Ancak Safiye Ali, bu verimli ve yoğun çalışmalarına karşın, 1930'lu yılların başlarında Almanya'ya dönmek zorunda kaldı çünkü doktor olarak işleri iyi gitmiyordu. Almanya'ya döndükten sonra eşiyle farklı kentlerde çalıştı ve sonra Dortmund kentine yerleşip burada muayenehane açtılar. Doktorluğunun yanı sıra üniversitelerde dersler de verdi. Kansere yakalanmasına karşın 2. Dünya Savaşı yıllarında mesleğini olabildiğince sürdürmeye çalıştı. 5 Temmuz 1952'de kansere yenik düşerek yaşama veda etti.