Türkiye FATF’ın kara listesine girer mi: Anılmak bile rahatsız edici

Kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede eksikleri olduğu gerekçesiyle FATF’in gri listesinde yer alan Türkiye’nin bu kez de kara listeye alınma ihtimali gündemde.

Google Haberlere Abone ol

Ogün Akkaya

ANKARA - Mali Eylem Görev Gücü (FATF), kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede eksikleri olduğu gerekçesiyle Türkiye’yi geçtiğimiz yılın ekim ayında gri listeye aldı. Bir yılı aşkın süredir gri listede bulunan Türkiye’nin adı bu kez kara liste için anılıyor.

CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, hazırladığı haftalık değerlendirme raporunda "Türkiye'ye uluslararası kara para soruşturması açılması veya FATF'in kara listesine alınma ihtimali ciddileşti" ifadelerini kullandı. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise bu ifadelere karşılık "Ülkemize yönelik bir kara para soruşturması açılması ya da ülkemizin FATF kara listesine alınması kesinlikle söz konusu değildir" dedi.

‘BAKANLIK ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE KAMUOYUNA AÇIKLAMALI’

Uluslararası Şeffaflık Örgütü Yönetim Kurulu Üyesi Oya Özarslan, Türkiye’nin kara listeye girme ihtimalini ve hali hazırda bulunduğu gri listeden çıkabilmesi için atması gereken adımları değerlendirdi.

FATF’in kara listesinde İran, Kuzey Kore ve Myanmar gibi ülkelerin yer aldığını söyleyen Özarslan, "Türkiye gibi bir ülkenin kara liste ile anılmaması gerekiyor. Türkiye’nin bu ülkelerle birlikte anılması bile rahatsız edici. Bakanlık bu durumu ciddiye alıyorsa FATF’e taahhütlerde bulunduysa ne gibi önlemler aldığını da adım adım şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklamalı" diye konuştu.

‘FATF’İN SORUNLU GÖRDÜĞÜ ALANLARDAN BİRİ SORUŞTURMALARIN AYRINTILI YAPILMAMASI’

Türkiye’de kara para aklama soruşturmalarının nasıl yönetildiğine ilişkin soru işaretleri bulunan birçok olayın gerçekleştiğini belirten Özarslan “FATF’in Türkiye’ye dair problemli gördüğü alanlardan biri soruşturmaların ayrıntılı ve düzgün bir şekilde yapılmaması. Özellikle kara para ve terör finansmanı soruşturmalarının ayrıntılı ve düzgün bir şekilde yapılmaması. Kara para aklama ile ilgili birçok olay gerçekleşti. Örneğin Sezgin Baran Korkmaz davası” dedi.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü Yönetim Kurulu Üyesi Oya Özarslan

FATF’in Türkiye’nin gri listeye girmesinden sonra hazırladığı takip raporunu hatırlatan Özarslan, Türkiye’nin yedi temel başlıkta daha ayrıntılı çalışacağını ve kara para aklama soruşturmalarını daha derin hale getireceğini taahhüt ettiğini söyledi. Türkiye’nin gri listeden neden çıkamadığına dair ise Özarslan şunları kaydetti:

“Türkiye’de uyuşturucu trafiği ile ilgili çok fazla haber görüyoruz. Birleşmiş Milletler’in raporunda Türkiye en çok eroin yakalanan ikinci ülke sıralamasında. Uyuşturucu kara para aklamak için kullanılan öncül suçlardan bir tanesi. Uyuşturucu üzerine soruşturmaların nasıl yapıldığını göremiyoruz. Şeffaf ve ayrıntılı bir süreç yürütülmüyor. Türkiye ile ilgili haberleri Meksika’da, Kolombiya’da, İtalya’da görüyoruz. Türkiye ayağı ne oldu bilemiyoruz. Bu bilinmezlik Türkiye ile ilgili soru işaretlerini artırıyor.”

‘TÜRKİYE’NİN RİSKLİ BÖLGELER ARASINDA YER ALMASI, YABANCI YATIRIMCININ İŞTAHINI AZALTTI’

Türkiye’nin gri listede yer alıyor olması aynı zamanda yabancı bankalar ve yatırımcılarla olan ilişkilerini de etkiliyor. Bu süreçte Avrupa tarafından planlanan bazı yatırımların iptal edildiğini söyleyen Özarslan, "Türkiye’nin riskli bölgeler arasında yer alması, Türkiye’ye gelen yabancı yatırımcının iştahını azalttı. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştan sonra Türkiye’ye gelen oligarklarla ilgili çok fazla haber olması Türkiye’ye kaynağı şüpheli paranın girdiği, girmeye devam ettiği şeklinde yorumlanıyor. Bu durum Türkiye’ye gelecek olan yabancı yatırımcıyı etkiliyor” diye konuştu.

‘GRİ LİSTEDEN ÇIKILMASI KISA VADEDE OLABİLECEK BİR ŞEY DEĞİL’

Türkiye’nin gri listeden çıkabilmesinin yargı bağımsızlığı ve yürütülen soruşturmaların usulüne uygun olarak yapılabilmesinden ve sorumluların yargı önüne çıkarılabilmesinden geçtiğini belirten Özarslan, "Bu kısa vadede olabilecek bir şey değil. Hemen Haziran 2023’e kadar Türkiye’nin bir ilerleme göstermesi lazım. Bu gibi soruşturmaların yapılması uzun zaman alır. Siyasi etkilerden uzak olarak yürütülmesi gerekir. Türkiye’de bu konuda problemimiz var. Yargının siyasi etkilere açık olması gibi bir problemimiz var. O yüzden çok olası görmüyorum” dedi.

‘TÜRKİYE BİRÇOK ÜLKEDE SUÇLU OLANLARIN CİRİT ATTIĞI BİR YER OLMAMALI’

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yürütülen soruşturmaların hangi aşamada olduğunun kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini ifade eden Özarslan, Türkiye ekonomisine dahil edilen kaynağı belirsiz para akışına dair ise şunları kaydetti:

"Kaynağı belirsiz, nereden nasıl geldiğini bilmediğimiz kirli para da Türkiye’ye giriyor olabilir. Türkiye’de kaçakçıların, suçluların paralarının cirit atmasını istemeyiz. Kirli para gerçekten buna uygun kanunsuz bir ortamı da yaratır. Türkiye hukuka uygun bir ülke olmalı. Birçok ülkede suçlu olanların, demokratik ülkelere giremeyenlerin, kara para aklayanların cirit attığı bir yer olmamalı. Kaynağı belirsiz paranın gelmesi bu konuda çok kaygı yaratıyor.”