TÜBİTAK Başkanı: Korona ilacı inşallah ağustosta

Türkiye'de üretilen iki korona virüsü ilacının ağustosta kullanıma sunulacağını söyleyen TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, yerli aşıda da üç çalışmanın öne çıktığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, yerli aşı ve ilaç çalışmalarına ilişkin, "Ülkemizdeki değişik firmalarımız tarafından var olan altyapılarda, bu yılın inşallah güz döneminden itibaren Türkiye'de geliştirilen aşıların üretimi mümkün olacak" dedi.

Gebze'deki TÜBİTAK Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü'nde yerli aşı ve ilaç çalışmalarıyla ilgili düzenlenen basın toplantısında, konuşan Mandal, Kovid-19 Türkiye Platformu'ndaki yenilikçi inaktif aşıların kullanımına 25 Nisan'da Ankara Şehir Hastanesi'nde başlandığını belirterek, şu anda faz 1 çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

"O da inşallah haziran ayının ortalarında faz 1 çalışmalarını tamamlayıp, faz 2 çalışmalarına başlama noktasında" diyen Mandal, 3. aşı adayının adenovirüs tabanlı olduğunu ifade etti. Mandal, bu aşının da Sputnik ve AstraZeneca olarak bilinen aşı grupları içinde yer aldığını, yine yenilikçi bir yaklaşımla bu aşının geldiğini bildirdi.

Mutantlara karşı kullandıkları tasarımla daha etkili yüksek tasarımın planlandığını dile getiren Mandal, "Bu çalışmamız bu hafta Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) tarafından değerlendirilme aşamasında. Bu da tamamlandığında bu aşımız da klinik çalışmalara başlamış olacak. Bu şekilde 3 tane çalışma. Gerçekten 3'ü de dünyadaki benzerlerinin taklidi değil yenilikçi bir yaklaşımla 3'ü için de geçerli ve bunun dışında diğer 4 aşımız da faz çalışmalarına başlamak için yoğun bir çaba içindeler. Örneğin bugün Selçuk Üniversitesinde çalışılan mRNA tipi aşımızla ilgili hocalarımız, öğrencilerimiz bu merkezimizi kullanıyor." diye konuştu.

'AĞUSTOSTA İNŞALLAH İKİ İLAÇ'

Kovid-19 Türkiye Platformu'nun amacının, "birlikte geliştirme ve başarma yaklaşımı kapsamında ortak altyapının kullanılması" olduğunu belirten Mandal, şunları söyledi:

"Tabii ki bu sürecin diğer aşaması olan ilaç ve tedavi yöntemlerinde de 2 yeni molekül, başka amaçlara yönelik kullanılan, başka hastalıklarda kullanılan molekül Covid-19 tedavisinde bu hafta faz 2 çalışmalarına başlıyor. Dolayısıyla faz 1'i atlayıp, direkt faz 2 çalışmalarına başlıyor. Bunlardan birisi Ankara Üniversitesindeki hocalarımızla geliştirilen 'Ribavirin' olarak ifade edilen bir tedavi yöntemi, ilaç tedavisi. Diğeri de Bahçeşehir Üniversitesindeki hocalarımızla geliştirilen 'Montelukast' diye ifade edilen yine bir ilaç. Dolayısıyla bu ilaçların da tasarımsal ve klinik öncesi aşamalarında mevcut tedavi yöntemlerine göre çok daha etkili olduğunu gözlemledik ve şu an bunların faz 2 çalışmaları başlıyor. Burada hedef ağustos ayında bu 2 ilacın da inşallah insanlarımızın kullanımına sunulmuş olmasını bekliyoruz."

'GELECEKTEKİ AŞILARDA DA KULLANILACAK'

Bu ağustos ayında tüm aşamaların tamamlanacağı bir ilaç ve aşı geliştirme merkezinin açılmasının mümkün olacağını dile getiren Mandal, bu merkezde yapılacak olan çalışmaların, sadece Covid-19 için değil, gelecekteki aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları için de tüm Türkiye'deki araştırmacıların kullanabileceği bir altyapı niteliğinde olacağını ifade etti.

'SOSYAL MEDYADA YANLIŞ ANLAŞILABİLİYOR'

Türkiye'deki firmaların aşı ve ilaç geliştirmek için büyük çaba içinde olduğunu belirten Mandal, şunları kaydetti:

"Bazen yanlış anlaşılabiliyor sosyal medya ortamlarında, 'Türkiye'nin aşı üretimi 2022'nin sonuna kadar mümkün değil' gibi. Böyle bir durum söz konusu değil. Ülkemizdeki değişik firmalarımız tarafından var olan altyapılarda bu yılın inşallah güz döneminden itibaren Türkiye'de geliştirilen aşıların üretimi mümkün olacak. Bu hem Kovid-19 Türkiye Platformu kapsamındaki VLP aşımız, yenilikçi inaktif aşımız, adenovirüs aşımız aynı zamanda da Kovid-19 Türkiye Platformu dışında çalışılan aşıların da yine ülkemizdeki firmalarımız tarafından bu yıl inşallah klinik fazları tamamlandığında üretimleri mümkün olacak. Bu süreçte gerçekten araştırmacılarımız, Türk bilim insanlarımız özellikle de öğrencilerimiz gece gündüz çalışıyorlar. Bugün hepimiz biliyoruz kısıtlamaların olduğu bir dönemdeyiz. Bu konuda hepimiz hassasiyet içinde, teşekkür ediyoruz." (HABER MERKEZİ)