TTB: Aşı belli durumlarda zorunlu olmalı

Omicron varyantının etkisiyle ölümlerin daha da artmasından endişe duyduklarını açıklayan TTB, salgına karşı önerilerde bulundu.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu, “Covid–19 salgın yönetimine kapsamlı bakış ve kritik öneriler” başlığı altında basın açıklaması gerçekleştirdi. Korona virüsü salgını yönetiminden, mevcut duruma ve acilen atılması gereken adımlara kadar bir dizi konunun ele alındığı açıklama, TTB Pandemi Çalışma Grubu üyesi Tomris Cesuroğlu tarafından yapıldı.

’ÖLÜMLERİN DAHA DA ARTMASINDAN BÜYÜK ENDİŞE DUYMAKTAYIZ’

Türkiye’nin Covid–19 salgınının gidişatı açısından, önemli bir dönüm noktasında bulunduğunu ifade eden Cesuroğlu, Omicron varyantına dikkat çekti, “Virüsün önceki türlerine göre çok daha hızlı yayıldığı bildirilen Omicron varyantı tüm dünyada yaygınlaşırken, korona virüsü enfeksiyonlarının hızlandığı yüksek riskli kış aylarına toplumun sadece yarısı tam aşılanmış bir şekilde girmekteyiz. Ağustostan beri yüksek seyreden resmi vaka ve ölüm sayıları ile Sağlık Bakanı’nın da gerçek tabloyu yansıttığını nihayet itiraf ettiği hesaplanan fazladan ölümlerin daha da artmasından büyük endişe duymaktayız” dedi.

’BELİRLİ MESLEK GRUPLARINDA VE KAPALI ALANLARDA AŞI ZORUNLU OLMALI’

Covid-19 salgınında gelinen noktada, toplumun en az yüzde 80’ini aşılama hedefine sadece insanların aşıya başvurmasını bekleyerek ulaşılmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Cesuroğlu, “Risk altındaki ve incinebilir grupları gözetecek şekilde aşıları ihtiyaç sahiplerinin ayağına götüren ve etkili iletişim çalışmalarını içeren kampanyaların yanı sıra, aşının belirli meslek grupları, çalışma ortamları ve toplumsal dolaşımda kapalı ve kalabalık ortamlara girişte zorunlu hale getirilmesini sağlayacak yasal düzenlemeler gerekmektedir” dedi.

’COVİD-19’A BAĞLI ÖLÜMLER GÜNDE 20’NİN ALTINA DÜŞÜRÜLMELİ’

Cesuroğlu, Aralık 2021 itibariyle gelinen noktada Covid-19’a bağlı doğrudan ve dolaylı sağlık kaybının ve ölümlerin önlenmesi için acilen şu hedefler doğrultusunda harekete geçilmesi gerektiğini aktardı:
1) Birinci hedefimiz, 2021 sonuna kadar Covid-19’a bağlı ölümlerin ülke çapında günde 20’nin altına düşürülmesi olmalıdır.
2) İkinci hedefimiz, 2021 sonuna kadar Covid–19 vaka yükünün, sağlık hizmetlerinin devamlılığını olumsuz etkilemeyecek şekilde düşürülmesidir.
3) Üçüncü hedefimiz ise, pandemi boyunca (sosyal, eğitim, vb. her alanda) hayatın mümkün olduğu kadar olağan işleyişine devam etmesidir.

’İŞYERLERİ YARIM KAPASİTE İLE ÇALIŞMALI, DÖNÜŞÜMLÜ MESAİ UYGULAMASI GETİRİLMELİ’

Omicron varyantının varlığında bu hedeflere ulaşılması için bir yandan toplumsal hayata somut ve tutarlı düzenlemeler getirilmesi gerektiğinin altını çizen Cesuroğlu, diğer yandan da belirli gruplara ve ortamlara yönelik aşılama kampanyaları ve düzenlemelerin yapılmasının önemine vurgu yaptı. Cesuroğlu’nun TTB olarak önerdikleri kritik uygulamalardan bazıları şu şekilde:
1- Covid–19 pozitif ya da yakın temaslı durumda olanların toplu ortamlara girmesini engelleyen HES kodu kontrolü tüm kapalı ortamlarda tam olarak uygulanmalı ve gerekli denetimleri yapmalıdır. Kapalı ve kalabalık ortamlara girmek isteyen 18 yaş üzeri yetişkinlerin Covid-19’a karşı yeterli düzeyde bağışık olduğunu gösteren bir sistem kurulmalıdır. Toplumun en az yüzde 80’inin aşılanması hedefine ulaşıncaya kadar virüsün yayılımının sınırlanması için, yeme içme ortamları, toplu taşıma ve iş yerleri gibi tüm kapalı ortamlarda kişiler arasında 1,5 metre mesafe tutulacak şekilde yarım kapasite çalışma sağlanmalı, işyerlerinde dönüşümlü mesai uygulamasına geçilmelidir.

'EK HASTALIKLARI BULUNAN ÇALIŞANLARA KIŞ AYLARI BOYUNCA ÜCRETLİ İZİN VERİLMELİDİR’

2- Sağlık kurumlarında, okullarda, üniversitelerde, adliye gibi kalabalık kamu kurumlarında, şehir içi ve şehir dışı toplu taşımada, restoran, kafe, vb. yeme içme hizmeti sunan yerlerde ve ibadet yerlerinde çalışanlar işyerlerinde çalışabilmek için tam olarak aşılanmış olma şartı getirilmelidir.
3- Fabrikalarda, büyük şantiyelerde ve organize sanayi bölgelerinde aşılama kampanyaları düzenlenmelidir. Şiddetli Covid–19 ile ilişkilendirilen ek hastalıkları bulunan çalışanlara aşıdan bağımsız en azından kış ayları boyunca ücretli izin verilmelidir.

'5–11 YAŞ GRUBU ÇOCUKLARA AŞILAMA HAKKI VERİLMELİDİR’

4- Eğitimin kesintisiz ve güvenli bir şekilde devam edebilmesi için 12–17 yaş grubu için uluslararası otoritelerden onay almış olan aşılar okullarda kampanya ile sunulmalı, bu sırada velilerin ve gençlerin endişelerini giderecek iletişim çalışmaları yapılmalıdır. 5–11 yaş grubu için uluslararası otoritelerden onay almış, çocuklar için uygun dozda aşılar Türkiye’de tedarik edilmeli, 5–11 yaş grubu çocuklara aşılama hakkı verilmelidir.

'HIZLI ANTİJEN TESTLERİ BİR AN ÖNCE ÜLKEMİZDE HİZMET SOKULMALI’

5- Dünyada yaygın olarak kullanılan hızlı antijen testleri bir an önce ülkemizde hizmet sokulmalı, yüksek riskli ortamlarda çalışanlara ücretsiz kullanma olanağı sunulmalı, belirtisi olmayan kişilerde tarama amaçlı kullanılması teşvik edilmelidir. Yakın temaslı öğrencilerin okula devam edebilmesi ve okul günü kaybının minimuma indirilmesi için de hızlı antijen testlerinden yararlanılmalıdır. Hızlı testler resmi laboratuvarlarda yapılan PCR testlerinin yerini asla almamalıdır.
6- Kalabalık ortamlar dışında açık havada maske uygulamasına gerek yoktur. Maske kullanımı ile ilgili esas denetimler özellikle kapalı ve kalabalık iç ortamlarda, örneğin toplu taşıma araçlarında yapılmalıdır.

'İLETİŞİM ÇALIŞMALARINDA BÖLGESEL UYGULAMALARA AĞIRLIK VERİLMELİ’

7- İletişim çalışmalarında, bölgesel uygulamalara ağırlık verilmeli, aşı kapsayıcılığının artırılması için aşılama konusundaki bilgiler hem yazılı hem sözlü iletişimde Kürtçe, Arapça ve diğerleri gibi Türkçe dışındaki anadillerde de sunulmalıdır.
8- Salgının toplumun tüm bileşenlerini içerecek şekilde koordinasyon içinde yönetilebilmesi için planlama, uygulama, denetleme ve değerlendirme çalışmalarına başta sağlık olmak üzere ilgili tüm meslek ve emek örgütleri ile akademisyenler dahil edilmelidir.
9- Salgın süresince iş yükleri ve yorgunlukları katlanarak artan, değer görmeyen ve baskılara maruz kalan sağlık çalışanlarının motivasyonlarının artırılması için kapsamlı bir program geliştirilmelidir.