Soylu 'çarşamba çok geç' demiş

Fatih Altaylı, pazartesi akşamı kendi programı olduğu için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya 'İsterseniz çarşamba olsun' önerisi yapıldığını ancak 'Çok geç' diyerek kabul etmediğini yazdı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün akşam Habertürk'te gündemdeki iddialara ilişkin konuştu. Ancak Soylu'nun genel olarak soruları yanıtlamak yerine kendi aktarmak istediklerini anlatması dikkat çekerken, programdaki gazeteciler de yoğun eleştiri aldı. Yayının TRT'deki programdan farkının kalmadığı yorumları yapıldı.

Habertürk yazarı Fatih Altaylı ise programın çarşamba olarak planlandığını ancak Soylu'nun kabul etmediğini belirterek, "Normalde Teke Tek’in olacağı gün ve saatlerde ekranda olmak isteyince ben de yayın saatimi Kübra Par’a vermekte tereddüt etmedim. Hatta kendisine yapılan 'O gün o saatte Altaylı’nın programı var, isterseniz çarşamba olsun program' önerisine “'Çarşamba çok geç' yanıtını verince 'Herhalde çok önemli şeyler söyleyecek' diye düşündüm" diye yazdı.

'SOYLU'NUN HEDEF KİTLESİ AK PARTİ VE MHP GENEL MERKEZİ'YDİ'

Fatih Altaylı 'Soylu'nun hedef kitlesi kimdi!' başlıklı yazısında şu yorumu yaptı: 

"Ben Soylu’nun niye bir programa çıkmak istediğini anladım.

Hedef kitlesine seslenmek istiyordu ama hedef kitle ne biz gazetecilerdik ne de siz izleyiciler.

Bu program izleyicilerin beklentisini karşılamak için değil, Soylu’nun ittifak içi mesajlarını verebilmesi için istenmişti besbelli.

Boşu boşuna milyonların izlemesine gerek yoktu.

AK Parti ve MHP genel merkezlerinde izlense yeterdi."

'AK PARTİ'DE DEĞİL BAZILARININ İPİ, AYAKKABI İPİ DAHİ ÇEKİLEMEZ'

'Tüm bu olan bitenlerden sonra AK Parti’de bazılarının ipi çekilir mi?' sorusunun da gündeme geldiğini belirten Altaylı, şu değerlendirmede bulundu:

"Net yanıt vereyim. Bugün AK Parti’de değil bazılarının ipi, ayakkabının ipi dahi çekilemez. Parti öylesine hassas, öylesine ince dengeler üzerinde duruyor ki, en küçük bir ip çekme, çok büyük bir gürültüye ve yıkıma neden olabilir.

Bir kabine değişikliğini bile kuyumcu terazisi ile hesaplayarak yapmak zorunda kalan ve onu bile tek seferde yapamayacak kadar dengelere duyarlı hale gelmiş bir partiden ip çekmesini beklemek aşırı bir beklenti olur. Parti içi dengelerin yanı sıra bir de ortaklık dengeleri hesaba katıldığında iş iyiden iyiye zorlaşır.

Süleyman Soylu, Davutoğlu dönemini boş yere örnek vermemiştir herhalde. 'AK Parti az kalsın HDP ve CHP ile ortaklık kuracaktı' sözü gereksiz yere söylenmiş bir söz değildir. İpin ucunu çok hassas bir yere bağlamıştır."