Che'nin 'motosiklet günlüğü'nde bugün ne yazıyor?

Ernesto 'Che' Guevara'nın arkadaşı Alberto Granado ve motosikletleri Poderosa ile yaptıkları Amerika kıtası yolculuğuna bugün çıksak nelerle karşılaşırız? İşte neredeyse yaklaşık 70 yıl sonra 'Motosiklet Günlükleri'nin rotasında bir seyahat...

Google Haberlere Abone ol

“Her şeyden çok benim düşçü ruhumla bağıntılı bazı kaygılarım vardı; tıp fakültesinden, hastanelerden ve sınavlardan gına gelmişti. Düşlere dalıp uzak ülkeleri boydan boya dolaştık, tropik denizlerde yol aldık ve tüm Asya'yı gezdik. Birden bire sanki düşlerimizin bir parçasıymış gibi öyle kendiliğinden bir soru çıktı ortaya: -Peki Kuzey Amerika'ya gitsek?, -Kuzey Amerika'ya mı? Nasıl?, -Poderosa'yla be adam!”

Arjantinli devrimci Ernesto 'Che' Guevara'nın arkadaşı Alberto Granado'yla Poderosa II, yani 'Güçlü' ismini verdikleri motosikletle Amerika gezileri işte böyle başlıyordu. Guevara'nın bu satırları, onun 'Che' olmasındaki belki de en önemli kilometre taşı olan gezisinin nasıl kararlaştırıldığını anlatıyor. Kendisi de bu yolculukta yaşadığı değişimi şöyle açıklıyordu: “Bu notları yazan kişi, yeniden Arjantin topraklarına ayak bastığında öldü... Artık içsel olarak aynı 'ben' değilim.”

Tıp fakültesinden olmasa da seçim gündeminden gına gelmişken, bu iki gencin 1951-52 yıllarında dolaştığı rotanın ayak izlerini bugün takip etmek belki iyi gelecektir. Bir 'e-seyahat' yaparak bugün özellikle Walter Salles'in filminden sonra 'Motosiklet Günlükleri' olarak hatırlanan bu geziyi fazla bilinmeyen noktalarıyla hem hatırlayalım, hem de takip ettikleri rotadan bugün geçsek nelerle karşılaşırdık onu görelim.

.

SARAYDAN BAŞLAYAN YOL

İlk durağımız elbette Arjantin, ancak Ernesto'nun memleketi Buenos Aires değil... Çalıştığı ticaret filosundaki işini kaybeden 'denizci' Ernesto, Cordoba'ya, sevgilisi Maria Carmen 'Chichina' Ferreyra'nın yanına gelir. Aynı şehirde, çocukluktan beri tanıştığı Alberto Granado'yla gezinin planını yapacaktır. Peki ama neresi bu Cordoba? Latin Amerika'da ismini İber yarımadasındaki imparatorluk kentlerinden alan pek çok şehirden biri olan Cordoba, ülkenin ikinci büyük kenti. Birinci ve ikinci paylaşım savaşlarından sonra çevre şehirler gibi Cordoba'nın da nüfusu Avrupa'dan gelen göçmenlerle birlikte artar. Hatta nüfusunun büyük çoğunluğunu bu göçmenlerin oluşturduğunu söyleyebiliriz.

Palacio Ferreyra (Ferreyra Sarayı)

Ernesto'nun sevgilisi Chichina'nın ailesine gelecek olursak, 'Ferreyra'nın kentte bilinen bir isim olduğunu söylemek çok da yanlış olmaz. Günümüzde sanat müzesi olarak kullanılan 'Palacio Ferreyra', ailenin varlığını gözler önüne seriyor. 1916 yılında inşa edilen köşkte Fransız mimar Ernest-Paul Sanson ve oğlu Maurice Sanson'un da emeği var. Arjantin'in özellikle varlıklı sınıflarında 'Avrupalı' bağlara vurgu biliniyor. Geçmişte Cordoba burjuvazisi içindeki bu özlemin Ferreyra Sarayı'nda somutlaştığını, bugün binanın internet sitesinde dahi okuyoruz.

İşin ilginç yanı Ernesto'nun da Chichina'yı bu köşkte ziyaret etmiş olması. Aşağıdaki resim Cordoba'daki Estancia Malagueno'da, 1951'de çekilmiş. Bu nadide fotoğraf da Ferreyra ailesinin arşivinden.

Ferreyra ailesinin arşivinden Che Guevera...

GEZİYE 'AŞK' PARANTEZİ

Cordoba'da Poderosa'nın selesine atlayarak Buenos Aires'e uğrayıp, Ernesto'nun ailesiyle vedalaştıktan sonra Arjantin'in 'Akdeniz'ine' doğru yola devam ediyoruz ve Miramar'a geliyoruz. Arjantin'in Atlantik Okyanusu'ndaki bu kente geldiklerinde Poderosa 1600 kilometreyi geride bırakmıştı.

Yolcuları Miramar'ın uçsuz bucaksız sahilinde dalgaları izlemeye dalarken Ernesto aklından şunları geçirir: “Bir kumulun üstüne oturmuş, değişik duygularla dalgaların iniş çıkışını seyrediyoruz. Deniz benim için hep, sırları asla ifşa etmeksizin, kendisine anlatılan her şeyi içine alan ve en iyi öğütleri veren -anlamını herkesin istediği gibi yorumladığı bir şakırtıdır bu- bir sırdaş, bir dosttu...” Fakat bu kent aynı zamanda Chichina'nın da tatillerini geçirdiği yerdir ve burası Ernesto'nun yolculuğunda 'aşk dolu bir parantez' olur. Planda iki gün konaklama varken yaklaşık sekiz gün burada kalınır.

'Chichina' Ferreyra...

Eğer imkan bulup da bu rotayı izlemeye koyulursanız, Miramar'da Ernesto'nun kaldığı yerde kalma şansınız mevcut. Che'nin rugby oynarken lakabı olan 'Fuser'i ismine taşıyan hostelde kalabilirsiniz.

Bu hostel, Ernesto'nun Miramar'daki günlerini geçirdiği yer. En azından söylenen o... "Fiyattan ne haber?" derseniz eğer, hostelin sitesindeki 2016-2017 tarifesine göre 340 Arjantin pezosunu gözden çıkarmanız gerekiyor, o da yaklaşık 12 dolar ediyor. Bu fiyatlar bir yana, Che'nin rotasının günümüzde nasıl 'endüstriyelleştiğini' ilerki duraklarda daha iyi göreceğiz.

Hostel Fuser

'ŞİLİ PUMASI' KAZASI

Yolumuzu Miramar'dan Batıya, And Dağları'na doğru çeviriyoruz ve Şili sınırındaki Bariloche'ye geliyoruz. Patagonya'da, dağların güzelliğini sergilemeye başladığı doğasını, “Çok çok eski ormanlarla çevrelenmiş büyüklü küçüklü göllerin yanından geçiyorduk. Doğanın güzel kokusu burnumuzu gıdıklıyordu, fakat garip bir şey oldu: göllerden, ormanlardan ve bakımlı bahçeleriyle tek başına evlerden usanmıştık” diye betimliyor Ernesto. Bu durak aynı zamanda Ernesto'nun Chichina'dan ilişkilerinin sonlandığına dair bir kart aldığı yer.

Nauhel Huapi gölü

Bariloche'de belki en bilinen yer Nauhel Huapi gölü. Bu gölün kuzeydeki en uç noktasına gelen gezginler henüz Bariloche'ye varmadan evvel sonu pek de hoş olmayan bir olay yaşar. Poderoso sürekli arızalanmakta ve seyahat baş ağrıtmaktadır. Burada tekerlek de patlayınca bir eve sığınılır. Gençliğinde motosiklet yarışçılığı yapmış bir Avusturyalı, gençlere boş duran samanlıklarında kalmayı teklif eder. Ev sahibinin “Şili pumaları vahşidir! İnsanlara korkusuzca saldırırlar, açık renkli dev yeleleri vardır” sözleri gençlerin gecesini diken üstünde geçirmesine neden olur. Şili pumasının saldırı ihtimalinden ürken Ernesto tabancasını başucuna koyar. Sabaha karşı kapıda bir tıkırtı duyulur: “Alberto yanımda soluğunu tutmuştu. Emniyeti açık tabancaya sarılıp, hayal meyal görünen ağaçların gölgesi önünde yükselen iki fosforlu gözün içine baktım. Bir panterin sıçrama gücüyle karanlıkta parıldıyorlardı; bu arada eğilmiş bedeninin kara gölgesi kapının üstünde göründü. Özkoruma güdüm mantığımı devre dışı bıraktı ve tetiğe bastım.” Ancak silah sesinin yankısının hemen ardından ev sahibinin çığlıkları duyulur: Vurdukları evin köpeği Bobby'dir. Bu olayın üzerine kendi deyimiyle 'Katil oldukları bir evde barınmayacakları için' yola devam ederler.

Şili puması...

Önceleri neredeyse tüm Amerika kıtasında yaşayan pumaların nüfusu bugün oldukça azaldı. Ancak yine de özellikle Güney Amerika'da, insan yerleşimlerinden uzak bölgelerde pumalara rastlanabiliyor. Öyle ki daha bu bahar Bariloche'deki Llao Llao Parkı'nda bir puma görüldükten sonra bölge insan ziyaretine kapatılmıştı. Haberi veren yerel bir gazetenin bu habere 'puma saldırdığında yapmanız gerekenler' başlıklı bir ilgili haber ekliyor olması durumun 'olasılığını' da gösteriyor.

Bariloche'yi ardımızda bırakmadan önce, kentten bir 'Che graffitisi' paylaşmak yerinde olur. Bölgede yaşayanlar için Che'nin ayrı bir anlamı olduğu kesin...

.

62 BİN TL'YE 'CHE' TURU!

Artık Şili'ye geçiyoruz. Elbette biz, -internet kotamız sayılmazsa- hiçbir ücret ödemeden sanal seyahatimize devam ediyoruz ancak, 'Che Turu' adı altında bisiklet turlarına katılıp, aynı rotayı izleyenler de yok değil. 'Bike Odyssey' isimli şirket sizi And Dağları'ndan aşırıp Bariloche'den Şili'nin başkenti Santiago'ya kadar bisikletle götürüyor. Yaklaşık bir ay süren yolculuk için gözden çıkarmanız gereken paraya gelecek olursak, sıkı durun: 11 bin 300 euro, yani yaklaşık 62 bin lira. Turun romantik bir 'Che' ismiyle pazarlanmasınaysa diyecek söz yok!

Her neyse, biz cepleri boş gezginlerimize dönelim: “Şimdi önümde geleceği görüyorum; Şili'nin dar şeridi, önümde uzanan yol...” Poderosa feribota yüklendikten sonra sırayla göllerden geçilir ve gümrük nöbetçisine de uğrandıktan sonra maceranın Şili perdesi açılır. Aslında bu sınırı geçiş, Ernesto için daha önceki duraklardan farklı bir anlam ifade ediyordu. Artık ülkesinden, çıkıp Amerika'ya açılıyordu ve Şili'de görecekleri onu bir hayli etkileyecekti. Şili'nin Arjantin'e göre özellikle o dönem daha yoksul bir ülke olduğunu da hatırlayalım. Ancak bu deneyimin detaylarına bir sonraki adımda bahsedeceğiz. Gençler öncelikle Osorno'yu görür. Burası günümüzde hâlâ aktif olan iki volkanla çevrelenmiş, yine doğal güzelliğiyle insanı cezbeden bir bölge. Ernesto araba kullanmayı, Osorno'ya giderken öğrenir:

“Köyle arazi arabasını Osorno'ya göndermek isteyen bir adam vardı. Biz de oraya gitmek istiyorduk; adam arabayı benim götürmemi önerdi. Alberto bana aceleyle, viteslere nasıl geçeceğimi gösterdi ve ben büyük bir ciddiyetle görevimin başına geçtim. Kelimenin tam anlamıyla zıplıyordum... Yol, Lago Osorno kıyısından, aynı adlı volkanın gözetiminde büyüleyici bir manzaranın ortasından geçiyordu, ne var ki dağlık yolda manzaranın tadına varabilecek durumda değildim.”

Che'nin tadına varamadığı manzara...

Tüm bu amatörlüğe rağmen arabayı sağ sağlim Osorno'ya götürürler. Yola çıkan bir küçük domuzcuksa araba kadar şanslı değildir. Che 'fren ve debriyaj meselesini tam beceremezken' yola çıkan bir domuzcuğa çarpar. Tüm bunlar olurken gerçekliğinden adeta şüphe edilebilecek Lago Osorno'nun keyfini çıkaramamak Che'nin de tadını kaçırmış olsa gerek...

CHE'Yİ HOR GÖREN KOMÜNİST!

Santiago'ya gelmeden önce Poderosa büyük bir kaza geçirir ve ikiye ayrılır. Gençler paralarının hepsini motosikletin tamirine harcasa da Santiago'da emektar araçla yollar ayrılır, yolculuk hem motorsuz hem de hiç olmadığı kadar parasız devam edecektir. Şili'nin pasifik kıyısını dolaştıktan sonra Peru'dan yönlerini önce Chuquicamata madenlerine çevirirler. Burada gördükleri, Ernesto için oldukça sarsıcı olacaktır. Chuquicamata, o günden bugüne dünyanın en büyük açık maden ocağı işletmesidir. Ernesto'nun ziyareti sırasında maden iki büyük ABD'li maden şirketinin, Kennecott ve Chileans'ın tekelindedir. Madene doğru giderken yolda birlikte seyahat ettikleri bir komünist işçi çift Ernesto'yu oldukça etkiler. Erkek işçinin yer yer gençlerle iğneleyici sözlerle konuşması da Che'nin notlarında karşımıza çıkıyor.

.

“İşçinin keskin yüz hatları, ona gizemli ve trajik bir ifade kazandırıyordu; basit ve güçlü diliyle, üç ay hapiste kalışını, örnek bir sadakatle kendisini izleyen aç karısını, merhametli komşunun evine bıraktıkları çocuklarını, iş arayarak dolaşıp durmasını, esrarengiz bir biçimde kaybolan, denize atıldıkları söylenen yoldaşları anlattı... Aslında sözleriyle asalaklığı -ki amaçsızca dolanıp durmamızı öyle değerlendiriyordu- küçümseyişini dile getirmek istiyordu: 'Gelin yoldaşlar, birlikte yiyelim, gelin, ben de avarenin biriyim.'”

Chuquicamata madenleri...

Che ve Alberto, bir gün boyunca uğraştıktan sonra madeni gezme fırsatını yakalar. Maden gezilir mi demeyin, sahiden görsel olarak etkileyici bir manzaraya sahip. Hatta eğer ziyaret etmek isterseniz bugün ülkenin ulusal maden işletmesi Codelco tarafından ücretsiz turlar düzenleniyor. Ulusal maden işletmesi dedik çünkü Chuquicamata 1960'larda ülkenin seçimle başa geçen sosyalist lider Salvador Allende'nin bakır madenlerinin kamulaştırılması hamlesinden sonra burası Codelco'nun sorumluluğunda. İlginç bir diğer noktaysa 1971 yılında Küba lideri Fidel Castro'nun da bu madene gelmesi. Castro burayı, 'Mısır'daki piramitlere' benzetmiş...

Castro Chuquicamata madenlerinde...

Gençlerin filmi yapılmadan önce bile 'film gibi' diyebileceğimiz yolculuğundaki bazı durakları geride bıraktık... Bir sonraki yazıda, Peru'ya, oradan da Kolombiya ve Venezuela'ya uzanıp Miami'de yolculuğumuzu noktalayacağız.

Kaynaklar ve daha detaylı bilgilerin yer aldığı linkler

1- Latinoamericana, Bir Motosiklet Gezisi Günlüğü 1951/52 – Ernesto Che Guevara

2- http://webs.ucm.es/info/bas/utopia/html/bioche06.htm

3- https://www.forensic-architecture.org/file/atacama/

4- https://562016739558899411.weebly.com/guevaras-travels-through-south-america.html

5- https://www.telesurtv.net/news/Diarios-de-motocicleta-El-viaje-que-forjo-al-Che-Guevara--20180104-0047.html

6- https://www.rionegro.com.ar/bariloche/advierten-por-un-puma-en-el-parque-llao-llao-de-bariloche-YG4800919

7- https://bikeodyssey.cc/tours/che/