'Seçmeli ders anadilde eğitim için ilk adımdır'

Kürt Dili Platformu ile Kürt Dil Hareketi'nin yanı sıra pek çok akademisyen, aydın, yazar ve milletvekili, sosyal medya üzerinden 'Anadiline ilgisiz kalma' diyerek Kürtçe seçmeli dersin tercih edilmesi için kampanya yapıyor. Kürt Dili Platformu Sözcüsü Şerefxan Cizirî, “Kürtçe seçmeli ders, Kürt çocuklarının kendi ana dilleriyle eğitim görmelerinin kapısını da açar" diyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - 2021-2022 eğitim ve öğretim döneminde okutulacak seçmeli dersler için başvuru süreci 4 Ocak'ta başladı. 22 Ocak'ta sona erecek olan süreç boyunca sosyal medyada Kürt ailelere 'Anadiline ilgisiz kalma!', 'Anadilini Seç' şeklinde çağrı yapılıyor. Kampanyaya birçok aydın, yazar, milletvekili ve akademisyen destek veriyor.

'ANADİLDE EĞİTİMİN KAPISINI DA AÇAR'

Kürt Dili Platformu sözcüsü Şerefxan Cizirî, platformun kuruluşundan beri Kürtçenin seçilmesi için çağrı yaptıklarını söyledi. Kürt aileleri ve öğrencilerin kendi dillerini seçmeleri gerektiğinin altını çizen Cizirî şunları söyledi: “Bu bir haktır. Aynı zamanda bir tercihtir. Kürt çocuklarının kendi anadilleriyle eğitim görmelerinin kapısını da açar. Seçmeli ders ilk adımdır. Bundan dolayı hassas davranmak gerekiyor. Biz bunu elimizin tersiyle itmekle yanlış yaptık bugüne kadar. Ama bundan sonra bu seçmeli derslere sahip çıkmak gerekiyor. Çünkü çocukların kendi diliyle okulda kısa da olsa eğitim görmeleri cesaret açısından da çok önemlidir. Kendimiz şahit olduk. Kürtçe eğitim görenler daha çok dil merakı uyandırıyor çocuklarda. Kürtçenin diğer diller gibi çok zengin olduğunu öğretiyor çocuklara. Bundan dolayı bu dersi bilinçli olarak seçin diyoruz. Biz çağrı yapıyoruz, kimseyi zorlamayız. Biz Kürtçe seçin dediğimiz zaman bazıları biz Türkçe'ye karşıymışız gibi algılıyor. Biz hiçbir dile karşı değiliz. Biz kendi dilimizi, evde ve sokakta konuştuğumuz, ninnilerle büyüdüğümüz, türkülerimizi dinlediğimiz, sohbet ettiğimiz, halay çektiğimiz hatta kavga ettiğimiz dilde çocuklarımızın eğitim görmesini istiyoruz. Hiçbir dil başka bir dilden üstün değildir. Her dilin kendine özgü bir değeri var. Her dil dünyaya açılan bir penceredir. Aynı zamanda bir süzgeçtir. Dünya hakkında edindiğimiz fikirlerin çoğu o süzgeçten geçiyor. Dünyayı yorumluyorsunuz ve duygularınızı dizayn ediyorsunuz. Kültürel değerlerinizi öğreniyorsunuz. Edebiyatınızı, şiirinizi ve tarihinizi bu dil vasıtasIyla öğreniyorsunuz. Annelerinin ve babalarının bize anlattığı hatıralarını hepsini bu dille öğreniyorsunuz. Bundan dolayı Kürt çocuklarının kendi dillerini seçmelerini söylüyoruz. Kuruluşumuzdan beri biz bunu hatırlatıyoruz ve diyoruz ki dilinizi seçin.” 

'KÜRTÇE SEÇMELİ DERSLER İSTİSMAR EDİLİYOR'

Kürtçe seçmeli dil konusunun bazı yerel yöneticiler tarafından istismar edildiğine dikkat çeken Cizirî, sözlerine şöyle devam etti: “Müdürler, Kürt ve Kürtçeye karşı olan bazı eğitimciler tarafından çok istismar edildi. Çocuklara, anne ve babalara doğru düzgün anlatmadılar. Bilinçli olarak yapılan bir şey daha var. Bazı sendikalar, seçmeli dersler için pankart asıyorlar her yere. Çocuklara seçin diyorlar. Bu güzel bir şey ama aynı zamanda 'dininizi ve dilinizi seçin' diyorlar. Bu yanlış bir tutumdur. Zaten liseye kadar din dersleri veriliyor. Kürtçe öyle bir şey değil ki. Kürtçe ile dini karışılaştırmakta doğru bir şey değil. Din kendi başına bir değerdir. Kimse kimseye dinini öğrenme diyemez. Peki sen Türkçe için aynı şeyi söylüyor musun? Arapça için de aynı şeyi söylemiyorsun. Ama Kürtçe olunca sanki ikisi birbirinin alternatifi gibi sunuluyor. Bu hem etik olarak hem eğitim açısından doğru değil. Hele öğretmenler yapıyorsa çok daha büyük bir hatadır. Eğer Kürtler bu konuda bilinçli bir tercih yaparlarsa ben umut ediyorum ki Kürtçenin eğitim dilinin önü açılır ve çok daha fazla öğretmene ihtiyacımız olur.” 

'BU BİR ZULÜMDÜR'

Bir dönem Mardin Artuklu Üniversitesinde ders verdiğini belirten Cizirî, mezun olan öğretmenlerin çoğunun boşta olduğunu söylüyor: “1500'e yakın öğretmen eğitimini bitirdi. Bunlar içinde benim bildiğim 50'ye yakın öğretmenin tayini yapılmış. Diğer 1500'ü, zevkle okuduğu bölümde yararlı olamıyor. Bu zulümdür. İhtiyaç olduğunu herkes biliyor. Bununla bir kısır döngü oluşuyor. Okula gidiyorsun öğretmen yok diyorlar. Öğretmen olmayınca ders kitabı olmuyor. Ders kitabı olmayınca kimse Kürtçe'yi seçmiyor. Bu kısır döngünün kırılması gerekiyor. Kürtçe öğretmenleri tayin edin, bu öğretmenler öğrencilere de velilere de düzgün bir şekilde anlatsın. Eğer olumlu bir ilşki kurulsa sayıların 100 bini de bulacağına eminim. Ama eğer siz bürokrat olarak bunu engelliyorsanız, okul idarecileri, milli eğitim, bunlar eğer bilinçli olarak engelliyorsa yanlış yapıyorlar. Yapmamaları gerekiyor çünkü bu bir haktır. Bazıları eleştiriyorsa gitsin hükümeti eleştirsin. Niye Kürt çocuklarını eleştiriyorlar? Bu reformu hükümet yaptı. Niye engel çıkarıyorlar. Bu ahlaki açıdan da kötüdür.”