İstanbul'da merdiven altı 'hacamat' hastaneleri!

İstanbul'da merdiven altı 'hacamat' hastaneleri gün geçtikçe artıyor. Binlerce insan çocuklarıyla birlikte bu merkezlerde hacamat yaptırıyor. Sağlık Bakanlığı yönetmeliğine aykırı bir şekilde İstanbul'un birçok ilçesinde merdiven altı 'hacamat' hastaneleri de açılmaya devam ediyor!

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul'un birçok ilçesinde merdiven altı 'hacamat' hastaneleri bulunuyor. Sağlık Bakanlığı'nın yapmış olduğu yasal düzenlemeye rağmen bugün ne yazık ki geleneksel yöntemlerle yapılan bu uygulamaların önüne geçilmiyor. Sayısız merdiven altı hacamat hastanesi tehlike saçmaya devam ediyor.

İstanbul'un Bağcılar ilçesi ve Fatih'te bulunan Karagümrük mahallesi 'hacamat' hastanelerinin merkezi konumunda. Özellikle İstanbul'un en kalabalık ilçelerinden Bağcılar, bu uygulamanın en çok yapıldığı yerlerin başında geliyor. Bu yerlerde bebeklere bile hacamat yapılıyor! Birkaç günlük araştırmamız sonucunda ulaşabildiğimiz 'Hacamat hastaneleri'ne giriyoruz. İlk durağımız Karagümrük'te bir binanın 3'üncü katı oluyor. Girişte bizi iki kişi karşılıyor. 'Hasta olup hacamat yaptırmak istediğimizi' anlatıyoruz.

50 TL'DEN BAŞLIYOR...

Kapıda bizi karşılayan iki kişi ayakkabılarımı çıkarmamı istedikten sonra içeriye 'buyur' ediyorlar. Kendilerine hacamat yaptırmak istediğimi bunun için ne yapmam gerektiğini soruyorum... Uzun zamandır bu işi yaptığını söyleyen kişi, 50 TL'ye hacamat yaptığını söylüyor; “Burada bizden iyi bulamazsınız. Uzun zamandır bu işi yapıyoruz. 50 TL'den 200 TL'ye kadar hacamat yapıyoruz.”

Söz konusu kişiye buranın ruhsatının olup olmadığını soruyorum: “Sağlık Bakanlığı izin vermiyor. Sertifika alabiliyoruz (Sertifikasının olup olmadığını söylemiyor) Ama bu ana kadar herhangi bir sorunla karşılaşmadık. Biz istediğimiz takdirde ruhsat alırız. Burası tertemiz hiçbir sorunla karşılaşmazsınız” Kendisine hacamat yapmak için süre istediğimi söyleyerek çevremdeki insanlara burayı önerebilmek adına birkaç fotoğraf çektikten sonra oradan ayrılıyorum.

Karagümrük'te daireden bozma bir 'hacamat hastanesi' 'müşterilerini' burada ağırlıyor...

'ARKADAŞLARIMIN ÖNERİSİYLE GELDİM'

Binadan çıktıktan sonra birkaç saat dışarıda bekliyorum. Bu sırada içeriden bir kişi çıkıyor. Kendisiyle tanıştıktan sonra burayı nasıl bulduğunu, güvenilir olup olmadığını soruyorum. İsminin Mehmet olduğunu söyleyen kişi süreci şöyle anlatıyor; “Geçenlerde bir arkadaşımla konuştum. O da kafasına hacamat yaptırmış. Hacamattan sonra rahatladığını söyledi. Bende de sinüzit var. Denemekte fayda var dedim. Buranın kartını arkadaştan alınca kendilerini telefonla arayarak burayı buldum. İlk kez hacamat yaptırıyorum. Ben de ilk başta senin gibi korktum. Ama korkulacak bir şey yok.”

Bir hacamatçı 'tedaviyi' burada yaptığını söylüyor...

TELEFONDA BEBEK SESLERİ...

Karagümrük'ten ayrıldıktan sonra Bağcılar'daki hacamatçılarla iletişim kuruyorum... Bağcılar'da bulunan yerinin adresini alıyorum ve Kirazlı 316'ncı sokakta bulunan yere geçiyorum. Bu sırada hacamatçıyla telefonla konuşurken arkadan bebek sesleri geliyor. Ara sokakta bir binanın alt katında bulunan hacamatçıyı nihayet buluyorum. Bizi burada yanında bir bebek olan 30'lu yaşlarda olan birisi karşılıyor. Kendisine daha önce çocuklarıyla birlikte burada hacamat yapan tanıdık birinin önerisiyle geldiğimi, hacamat yaptırmak istediğim küçük kardeşlerimin de olduğunu söylüyorum: “Burada her türlü yaş gruplarına hacamat yaptırıyorum. Elimde gördüğün 3 yaşındaki oğluma daha önce 3 kez hacamat yaptırdım” cevabını alıyorum.

'GAZETECİLER GELDİ BEBEKLERE YAPMIYORUM DEDİM'

Çocuklara hacamat yaptırmanın sakıncalı olup olmadığını sorduğumda ise hacamatçı şöyle cevap veriyor: “3 Yaşındaki çocuğuma hacamat yaptırıyorsam başkasının çocuğuna neden hacamat yaptırmayayım? 3 gün önce buraya birkaç kişi geldi. Tahminimce bunlar gazeteciydi. Çocuklara hacamat yapıp yapmadığımı sordular. Kendilerine güvenmediğim için sadece 18 yaş üstü hacamat yapıyorum dedim. Aslında bize kimse ses çıkartmıyor ama Sağlık Bakanlığı bilse sorun olur. Sertifika veriyorlar ama o sertifika da işe yaramıyor. Bir kupa 10 TL. Sen kararını verirsin. Kararını verdikten sonra et ve süt ürünleri tüketme 4 saat önce de hiç uyuma. Hacamat olduktan sonra da 24 saat boyunca et ve süt ürünlerini tüketme. İnşallah hiçbir şeyin kalmaz.”

Hacamatçı kapıda bizi uğurladıktan sonra dışarıdan fotoğraf çekmek için bekliyorum. Bu esnada birçok kişi hacamat yaptırmak için içeriye giriyor. Akşam saatlerinin gelmesini bekleyip hacamatçı kepenklerini kapattıktan sonra dükkanın dışarıdan fotoğrafını çekip buradan ayrılıyorum.

Bağcılar'daki hacamatçı kepenkleri kapattıktan sonra buradan ayrılıyoruz...

İSTANBUL TABİP ODASI: ÖNÜ KESİLMELİ!

Konuyla ilgili İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Samet Mengüç, “Tıbbın alternatifi olamaz” diyerek; “Bu tür uygulamaların hiçbirisini bilimsel ve kanıta dayanmadığı için kabul etmiyoruz” diyor ve ekliyor: “Son yıllarda çıkartılan sertifikalarla, merdiven altı diyebileceğimiz sağlık hizmetleri kabul edilemez. Hacamat, invazif (Cerrahi işlem gerektiren uygulama) bir girişimdir. Bunun önü açıldığı zaman toplumun sağlığını hızla kötüye götüren uygulamalar maalesef artıyor. Bunun çocuklarda uygulanması ayrıca risk taşıyor. Çocukta bir kan hastalığının olup olmadığı bilinmiyor. Buralarda enfeksiyon kapma riski çok fazla. Ölümcül olan enfeksiyonlara bile sebebiyet verebilir. Bu kadar riskli bir müdahale şeklinin denetimsiz yapılması asla kabul edilemez. Temel tıp eğitimi içerisinde yer almayan her sağlık uygulamasının önü kesilmeli. Eğer bir şey yapılacaksa önce tıp eğitim müfredatına dahil edilmeli.”

SAĞLIK BAKANLIĞI NE DİYOR?

Sağlık Bakanlığı Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Daire Başkanlığı, geçtiğimiz Haziran ayında Merdiven Altı Uygulamaların Tehlikesi başlığı altında kamuoyuyla şu bilgileri paylaştı;

- Uygulamalar sadece Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş eğitim kurumlarında sertifikalı eğitim almış ve sınavları başarıyla geçmiş tabipler, alanlarında uygulama yapmak şartıyla diş tabipleri ve uygulamalara yardımcı olmak amacı ile sağlık meslek mensupları tarafından yapılabilecektir. Böylelikle sağlık meslek mensubu olmayan kişilerin uygulama yapması hukuken yasak hale gelmiştir.

- Uygulamalar sadece Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş uygulama merkezi ve ünitelerde yapılabilecektir. Bu uygulama merkezi ve üniteler sadece Yönetmelikte sayılan sağlık kuruluşları bünyesinde kurulabilecektir. Bu nedenle sağlık kuruluşu olmayan yerlerde uygulama yapılmasının önüne geçilmiştir.

- Uygulama sadece tabiplerin teşhis ve yönlendirmesi ile yapılabilecektir. Tabip dışı personelin ve diğer sağlık meslek mensubu olmayan şahısların bu uygulamalar ile ilgili yönlendirme yapmasının önüne geçilmiştir.

-Geleneksel ve Tamamlayıcı tıp uygulama eğitimleri sadece Bakanlığımızca yetkilendirilmiş Üniversiteler ile Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna bağlı Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde yapılabilmektedir. Böylelikle merdiven altı eğitim verilmesi de engellenecektir.

- Uygulamalar sırasında kullanılması gerekli olan tıbbi ilaç ve cihazlar ile bitkisel ürünlerin ruhsatlandırılması süreçleri Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ile eşgüdümlü olarak yürütülmektedir. Böylelikle uygulamalar için kullanılacak bitkisel ürün ham maddeleri, homeopatik remedyler, apiterapi ürünleri, larvalar, sülükler ve diğer biyolojik ürünler ile ilgili düzenleme yapılmıştır.

- Klinik araştırma en önemli konulardan birini oluşturmaktadır. Kanıta dayalı tıbbın gelişmesi ve uygulamaların bilimsel dayanağı açısından önemli olan klinik araştırmalar gene Bakanlıkça yetkilendirilmiş Uygulama Merkezlerinde yürütülecektir. Böylelikle insanlarımızın bir açıdan daha zarar görmeleri engellenecektir.

- Bakanlık resen, şikayet üzerine ve yıllık periyodlarla uygulama yapılan yerleri ve kişileri denetleyecektir. Bunun dışında Bakanlığımızca tespit edilen yerler ve kişiler ile Bakanlığımıza şikayet üzerine bildirilen yerler ve kişiler denetlenmekte ve gerekirse adli/idari soruşturma başlatılmaktadır. Bu uygulamaları yetkisiz yapmanın adli para cezası ve hapis cezası karşılığı bulunmaktadır.

HACAMAT NEDİR?

Hacamat geleneksel yöntemlerle vücudun herhangi bir yerini (Sırt, bacak, kafa tası...) çizerek ve üzerine boynuz, bardak ya da şişe oturtarak kan alma yöntemi.