Kılıçdaroğlu: Gezi eylemi aydınlanma hareketidir

Gezi eylemlerini savunan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Gezi olayları, aslında bu ülkenin genç yetenekli okumuş ve hayatı sorgulayan gençlerin baskı rejimine karşı direnişidir. Gezi eylemini bir baskının ortaya çıkardığı aydınlanma hareketi olarak görmek gerekiyor. Saygıyla sevgiyle karşılamamız gerekiyor" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı eylemlerine desteğini bir kez daha dile getirdi, eylemlerde ölen gençlerin iktidarın baskıları yüzünden canlarından olduğunu söyledi.

Gezi davasında karar duruşması sürerken CHP'nin Meclis grubunda konuşan Kılıçdaroğlu, "Güzel bir ülkede yaşıyoruz. Beraber kardeşçe yaşamak istiyoruz. Farklı görüşmelerimiz olabilir, siyasi görüşlerimiz olabilir ama huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bütün vatandaşlarımızdan istirham ediyorum asla ama asla umutsuzluğa kapılmayın" dedi. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

'BU KADAR GÜZEL BİR EYLEMİ...'

"Demokrasi getireceğiz. Halkın oylarıyla getireceğiz. Halkımız, halkın çıkarlarını savunan, kararlı bir kişiyi, onurlu bir partiyi iktidara taşıyacağım diyecektir. Bugün önemli bir dava görüşülüyor. Gezi davası... Gezi olayları, aslında bu ülkenin genç yetenekli okumuş ve hayatı sorgulayan gençlerin baskı rejimine karşı direnişidir. Bizim gençlerimiz bir araya gelmekten keyif alıyorlar. Gençler bu ülkenin sorunlarıyla ilgileniyor mu diye düşünüyorken baktık daha iyi sorguluyorlar. Gezi eylemini bir baskının ortaya çıkardığı aydınlanma hareketi olarak görmek gerekiyor. Saygıyla sevgiyle karşılamamız gerekiyor. Bir dönemin savcılarının hazırladığı iddianamelerle, gençlerimiz sanatçılarımız akademisyenlerimiz yargılanıyor. Bunlar doğru değil, adalet kavramının içini boşaltmamak gerekiyor. Gezi olaylarının üzerinden çok zaman geçti, çok sayıda gencimiz canını kaybetti, bu gençlerimiz bu iktidarın baskıları yüzünden hayatını kaybetti. Bu kadar güzel bir eylemi darbe eylemi olarak tanımlamak doğru değildir."

'İNTİKAMLA YARGI OLMAZ'

"Osman Kavala 840 gündür tutuklu. AİHM'in kararı çıktı yanlış yapıyorsunuz dedi. AİHM'in kararını uygulayacak mahkeme bulamadık. Anayasa Saray iktidarı tarafından geçerli değil. Dolayısıyla hepimiz bu davanın adalet içinde sonuçlanmasını bekliyoruz. Her şeye rağmen adalet olmalı. Her şeye rağmen birlikte yaşamalıyız. İntikamla yargı olmaz. Bir hep beraber bu ülkede demokrasiyi savunacağız. Her düşünceye saygı göstereceğiz. Türkiye böyle güzel olur. Gençlere delikanlı diyoruz, bazen dozu aşabilirler. Yanlışları da olabilir ama bize düşen gençlerin gençliğini anlayışla karşılamaktır. Allah'ın bize verdiği en değerli hazine akıldır. Aklımızı kullandığımız zaman bütün bu sorunları aşabiliriz. Aklımızı kullandığımız zaman işsizliği yoksulluğu önleyebiliriz. Sorunları çözmenin yolu akıldır. Aklımızı birilerine kiralamayacağız, herkes hayatı sorgulamalı."

'GÖZÜN DOYMUYOR, 4-5 YERDEN AYLIK ALIYORSUN'

"Bugünkü Türkiye'den söz edeceğim. Vatandaş neden perişan? Emekli neden geçinemiyor? Neden işsizlik var? Neden sırtını saraya dayayanlar hapse girmeyenler hapse girmiyor da garibanlar giriyor? Neden görüşünü açıkladı diye üniversiteden yüzlerce akademisyen atılır? Bir alimin, bir bilginin dünya için ne kadar faydalı olduğunu biliyor mu? Yüz binlerce insan çöp konteynerlerinden geçinirken neden saraya yakın bazı kişiler ikişer üçer maaş alıyor? Gözün doymuyor, gidiyorsun 4-5 yerden aylık alıyorsun. Yüz binlerce insan çöp konteynerlerinden geçinirken neden saraya yakın bazı kişiler ikişer üçer maaş alıyor? Gözün doymuyor, gidiyorsun 4-5 yerden aylık alıyorsun. Saray'da yaşayanların Türkiye'sinde işsizlik diye bir dert yok. Saray'da yoksulluk yok. 50 bin dolarlık çanta ile yoksul evlerine ziyarete gidiyorsan kusura bakma sen alay ediyorsun demektir. Halkın yaşadığı Türkiye ile Saray'ın Türkiye'si beyaz ile kara gibi ayrışmış durumda. Saray sosyetesinin çocuklarının gelecek kaygısı yoktur. Saray sosyetesi TBMM'yi kendi çıkarlarına hizmet eden bir organ olarak görür. Vatandaşın beklediği TBMM'de kendi sorunlarının dile getirilmesi. Bununla saray sosyetesi arasında dünya kadar fark vardır. Saray sosyetesinde vergi vermek enayiliktir. Vergi vermemek için aile boyu Man Adası üzerinden vergi kaçırırlar."

"Suriye bataklığının bize maliyeti bir hayli ağır oldu. Bölgede vekalet savaşları yapılıyor, egemen güçlerin taşeronluğuna Saray sosyetesi soyunuyor. Sen (Cumhurbaşkanı Recpe Tayyip Erdoğan) gidiyordun mitinglere, senin kefen bezi giymiş yandaşların karşılıyordu seni. Kefen bezi giymiş yandaşları gönder Suriye'ye. Ver ellerine silahı gitsinler, gariban Mehmet'i neden gönderiyorsun?

Benimle ilgili olarak 500 bin liralık dava açmış. Avukatım geldi, "Biz de dava açalım mı?" dedi. "Açacağız" dedim. Biz de "500 bin liralık açalım mı?" dedi. "O kadar etmez" dedim. Adamına göre "5 paralık dava" açın dedim. Avukat arkadaş "5 para yok" dedi. Ne yapalım o zaman "5 kuruşluk olsun" dedim. O yüzden dava 5 kuruşluk açıldı. Değeri biraz yükseldi ama idare edeceğiz." (HABER MERKEZİ)