CHP sözcüsünden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tepki: Saygıları kalmadı

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 41 yurttaşın çığ altında öldüğü gün Kırıkkale’de miting yapıp, “milletin kafasına çay poşetleri attığını” belirterek, “Diriyi geçtik, ölülere bile saygıları kalmadı” dedi. Öztrak, İdlib’de 5 askerin şehit olmasıyla ilgili de “Maalesef sahada her an bir sıcak çatışma için tüm koşullar hazırlanmış durumda. Bir provokasyon, küçük bir kıvılcım sıcak bir duruma dönüştürüyor” ifadelerini kullandı.  

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Faik Öztrak, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öztrak'ın açıklamasından satır başları şöyle:

İNSANLAR PİSİ PİSİNE ÖLÜYOR: Son iki haftada ülkemiz ve milletimiz arka arkaya büyük felaketler yaşadı. Elazığ’daki depremde 41, Van’daki çığ felaketinde yine 41 yurttaşımız yaşamını yitirdi. Daha deprem ve çığ felaketinde yitirdiğimiz canların şokunu atlatamamışken, bu sefer İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yürekleri ağızlara getiren bir kaza ile canımız yandı. Pistten çıkan uçakta 3 yurttaşımız yaşamını kaybetti. Albert Camus, “Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın” demiş. Çok doğru söz. Bir ülkede insanlar pisi pisine ölüyorsa, insanların canının bir değeri yoksa o ülkeye “Gelişmiş ülkedir” diyebilir miyiz? Diyemeyiz.

ÖLÜYE BİLE SAYGILARI KALMADI: Daha önce şehit tabutlarının üzerine elini koyup nutuk atan Erdoğan, 41 yurttaşımızın çığ altında öldüğü gün de Kırıkkale’de miting yapıp, milletin kafasına çay poşetleri atıyordu. Bu sırada tüm kanallar ekranı ikiye bölmüş, bir yanda can pazarı yaşanan çığ felaketini gösteriyor, diğer yanda ise Erdoğan’ın fırlattığı çay poşetlerini gösteriyorlardı. İkinci çığ düşmüş, insanlar ölmüş, büyük acılar var. Bunlar ne Erdoğan’ın ne de yandaş medyanın umurunda. O parti mitingi her şeyden önemli. Böyle acı bir günde bile, partinin şapkasını çıkarmayacaksan ne zaman çıkaracaksın? Milletimiz böylesine bencil, kibirli, değerlerimizden kopmuş bir iktidarı daha önce hiç görmedi. Diriyi geçtik, ölülere bile saygıları kalmadı.

ALİ ERBAŞ PAPALIĞA ÖZENİYOR: (Öztrak, Kahramanmaraş’ta önceki gün bir Kur'an kursu açılışında konuşan Diyanet İşleri Bakanı Ali Erbaş'ın, “Bizim Kur’an kurslarımız, kötülüklerden insanları uzaklaştırmanın merkezleridir. Kur’an kurslarında bir tuğlası olana, cennette bir ev verilecek” açıklamasına da tepki gösterdi) Bu ülkede bir baba “Evlatlarım aç” diyerek yaşamına kıyıyorsa, herkes gibi o ülkenin Diyanet İşleri Başkanı da tüm işini gücü bırakıp buna kafa yormalıdır. Ama bu konularda tek kelam etmeyen Diyanet İşleri Başkanı anlaşılan Ortaçağ papalığına özenip, cennette emlak pazarlamaya girişmiş. Kimse kusura bakmasın; buna “Balık baştan kokar” denir. AK Parti’ye gönül veren kardeşlerimiz, elbette partinizi sevin. Ama gördüklerinizi de duyduklarınızı da lütfen vicdan terazisinde bir tartın.

İDLİB'DE BİR KIVILCIM ÇATIŞMAYA DÖNÜŞEBİLİR: Suriye ve İdlib’de tansiyon durulmuyor, giderek artıyor. Rus yetkililerle Ankara’da görüşmeler yapılırken, Suriye rejimi İdlib’de kontrolü altındaki alanları genişletiyor. Suriye topraklarındaki askeri tahkimatımız ise giderek artıyor. Maalesef İdlib’de 5 şehidimiz var. Maalesef sahada her an bir sıcak çatışma için tüm koşullar hazırlanmış durumda. Bir provokasyon, küçük bir kıvılcım sıcak bir duruma dönüştürüyor. Türkiye’nin İdlib’deki gözlem noktalarını saldırılara karşı koruması ayrı bir şeydir, bu bölgedeki bazı radikal unsurları korumak için çatışmaya girmesi ayrı bir şeydir. Türkiye’nin askeri yığınağı, sadece ve sadece kendi askerlerimizin ve sınırlarımızın güvenliği için yapılmalıdır.

FETÖ GÖKTEN İNMEDİ: Emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un düşüncelerini ifade etmesi üzerinden bir tartışma yürüyor. İktidar istiyor ki; “FETÖ’nün siyasi ayağı tartışılacaksa bunun miladı 17-25 Aralık 2013 sonrası olsun” öncesi, siyasi ayak tartışmalarına hiç konu olmasın. Ama kimya biliminin temel kanunlarındandır: “Hiçbir şey vardan yok olmaz, yoktan da var olmaz.” FETÖ 26 Aralık 2013’te birden gökten yeryüzüne inmedi. Öncesinde himaye gördü, askeriyeye, adliyeye, camiye ve devletin tüm kılcal damarlarına yerleştirildi. Bunların tümü bizlerin ve devlet organlarının uyarılarına rağmen yapıldı. Eğer FETÖ’nün siyasi ayağı gerçekten ortaya çıkarılacaksa Sayın Başbuğ önemli bir noktaya işaret etti.

AKINCI’NIN AÇIKLAMASI VAHİM: (KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın açıklamaları) Bugün bu ülkede Kıbrıs konusundaki duruşu en net olan parti CHP’dir. 1974’te biz neredeysek bugün de oradayız. KKTC Cumhurbaşkanı’nın sözleri büyük talihsizliktir ve son derece vahimdir. Konuşmasının içinde yersiz ve anlamsız bir biçimde Tayfur Sökmen’in adını geçirmesi kabul edilebilir bir husus değildir. Sayın Sökmen, Atatürk’le birlikte Hatay davasını sonuçlandırmış kişidir. KKTC bizim gözümüzde bağımsız bir devlettir. Bugün de KKTC’nin ilhakından falan bahsetmeye başlarsanız, bu kabul edilebilir bir husus değildir. Olsa olsa seçim baskısı nedeniyle tarih bilincinden yoksun sarf edilmiş sözlerdir. (ANKARA/AA)