İmamoğlu: Ne ABD'ye güveniyoruz ne Rusya'ya

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ı ziyaret ederek bir konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Suriye konusunda "Ne ABD'ye güveniyoruz, ne Rusya'ya güveniyoruz. Kaosu temsil ediyorlar" dedi. İBB Başkanı Haydarpaşa ve Sirkeci gar ihalesinin kısa süre öncesine kadar Okçular Vakfı’nın genel müdürlüğünü yapmış Hüseyin Avni Önder’e verilmesini de eleştirerek, "Kim olduğu belli olmayan bir adama, İstanbul’un en kıymetli 2 noktasını ne amaçla teslim ettiğinizi millete açıklayacaksınız" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’a tebrik ziyaretinde bulundu. Ziyaretin ardından Belediye Meydanı'nda Bolululara bir konuşma yapan İmamoğlu, Sirkeci ve Haydarpaşa gar ihalesinden İBB iştiraklerinin çıkarılmasını eleştirdi. İmamoğlu Suriye konusunda da açıklamalar yaparak, “O cephede, o süreçte teröre karşı mücadelede ne yazık ki masaya oturduğumuz ülkelerin kaos politikalarına da güvenmiyoruz. Ne ABD’ye güveniyoruz, ne Rusya’ya güveniyoruz. Bugüne kadar kaosu temsil etmişlerdir. Suriye’nin topraklarının altındaki petrolü düşünenlerin, üstündeki milyonlarca Suriyeliyi düşünmeyenlerin bize hiçbir faydası olmaz” diye konuştu.

'ŞEHRİN HANGİ NİMETİ VARSA 16 MİLYON PAYLAŞSIN İSTİYORUZ'

İmamoğlu, “Bolu’yu, İstanbul’u ve tüm Türkiye’yi geleceğe hazırlayan, insanları barıştıran, kucaklaştıran yöneticilere ihtiyaç var. Bireysel çıkarlardan uzak, ‘Benim adamımın olsun, benim çocuğumun olsun, kızımın olsun, oğlumun olsun’… Asla ve asla böyle bir şey yok. Yaşadığım şehrin 16 milyon insanı benden hizmet, eşitlik, kardeşlik, huzur ve adil paylaşım bekliyor. Bir şehrin hangi nimeti varsa, 16 milyon paylaşsın istiyor. Doğa korunsun istiyor. O şehrin bütün güzellikleri açığa çıksın istiyor. Maneviyatına, tarihine değer veren bir yönetici olsun istiyor, bir avuç insana değil” dedi.

'MASAYA OTURDUĞUMUZ ÜLKELER KAOSU TEMSİL ETMİŞLERDİR'

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ı işaret ederek, “Her ikimiz de Cumhuriyet Halk Partiliyiz” diyen İmamoğlu, “Ama hepimizin zihninden çıkarmaması gereken bir şey var: Partiler araçtır. Esas olan millete hizmettir. ‘Memleketimizin, milletimizin, ülkemizin kurtuluşu için partime davet ediyorum’ demek, yanlıştır. Doğru olan; milli davada, milli süreçlerde birlikte olmaktır. Bakın, silahlı kuvvetlerimiz, ülkemizin güneyinde ülkemizin huzuru için mücadele ediyor. Yanındayız, arkasındayız. Orada şehit olan her askerimiz için yüreğimiz yanıyor. Allah onları esirgesin. Bu duyguları söylerken, kaygı duyduğumuz şeyler de elbette var. O cephede, o süreçte teröre karşı mücadelede ne yazık ki masaya oturduğumuz ülkelerin kaos politikalarına da güvenmiyoruz. Ne ABD’ye güveniyoruz, ne Rusya’ya güveniyoruz. Bugüne kadar kaosu temsil etmişlerdir. Suriye’nin topraklarının altındaki petrolü düşünenlerin, üstündeki milyonlarca Suriyeliyi düşünmeyenlerin bize hiçbir faydası olmaz. Bu kaostan dolayı da kaygılıyız. Elbette bir dış politika meselesi, elbette ki milli bir dava. Ama biz bu anlarda birleşmeli, konuşmalı, ortak akılla kol kola, omuz omuza, akılcı dış politikalar olan bir millet olmalıyız. Bunu yaparken bu işin partisi olur mu Allah aşkına? Partiye ya da partimizin liderine hizmet etmeyen, ülkesine hizmet eden iki belediye başkanı olarak sizleri selamlıyoruz. Ve bundan asla vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

'DÜN YAPILAN USULSÜZ İŞLEMİN FARKINDAYIM'

İmamoğlu Haydarpaşa ve Sirkeci gar ihalesinden İBB iştiraklerinin çıkarılarak eski bir İBB çalışanı da olan Okçular Vakfı’nın kısa süre öncesine kadar genel müdürlüğünü yapmış Hüseyin Avni Önder’e ait Hezarfen Danışmalık Limited Şirketi’ne verilmesine de değinerek, sözlerini şöyle noktaladı: “Sorumluluğumun büyüklüğünün farkındayım. Onun için dün yapılan usulsüz bir işlemin karşısındayım. Kim olduğu belli olmayan, daha düne kadar 2-3 bin lira maaşla çalışan bir adama, İstanbul’un en kıymetli 2 noktasını ne amaçla teslim ettiğinizi millete açıklayacaksınız. Ben, bu meselenin sadece İstanbul’un meselesi olmadığını bildiğim için Bolu’da da söylüyorum. Bu ve bunun gibi meseleler, ahlaki ve kamu çıkarının korunduğu meselelerdir. İdari, hukuksal, kamusal prensipler meselesidir. Orada buna ses çıkarmadığınız zaman Türkiye yozlaşır. Ülkedeki kamu çıkarının yozlaşması demek, ülkeye olan güveni azaltır. Ülkeyi idare edenlere olan güveni azaltır. Bu hukuksuzluklara, bütün belediye başkanlarımız karşı çıkacak. Sizi asla yanıltmayacağız. Hep beraber çok çalışacağız. Yeni bir dönem başlıyor. Halkını düşünen, siyaset üstü davranan, politik bir takım manevraları yok sayan, ahlaklı, nitelikli bir dönemi başlatıyoruz. Duyan, duymayana söylesin. Memleket değişti kardeşim, değişti. Memleket ve yurdumun insanı, güler yüzlü yöneticiler istiyor. Bağıran, çağıran yöneticiler istemiyor. Barıştıran, uzlaştıran, kardeşliği önde tutan yöneticiler istiyor. Ya bu şekilde olursunuz ya da olmazsanız millet size şekil verir kardeşim. Onun için, bu güzel görevi yerine getirirken bu ruhtan hiç kopmayacağımıza söz veriyoruz.” (HABER MERKEZİ)