Hayır ve Ötesi'nden ihlal raporu

Hayır ve Ötesi, 16 Nisan referandumu raporunu açıkladı. Raporda çeşitli ihlal iddiaları yer aldı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR -  16 Nisan referandumuna ilişkin hazırladığı raporu basın toplantısıyla duyuran Hayır ve Ötesi, organizasyonu, seçime ilişkin bir raporu kamuoyuyla paylaştı.  İstanbul Taksim’de bulunan Makine Mühendisleri Odası’nın lokalinde düzenlenen, Melis Akyürek, Damla Atalay, Güler Ümüt ve Doğan Ergün tarafından basın toplantısıyla duyurulan raporda; Hayır ve Ötesi’nin seçim günü 15 bin gönüllüyle faaliyet yürüttüğü ve şu ana dek toplam kullanılan oyların yüzde 25’ini oluşturan tutanakların, Hayır ve Ötesi’nin veri sistemine kaydedildiği bilgisine yer verildi.

Birgün'de yer alan habere göre, referanduma ilişkin tespitler sıralandı.

961 SANDIKTA BLOK EVET OYU: Hayır ve Ötesi’nin raporunda, başta Urfa’nın Akçakale, Viranşehir, Hilvan, Muş’un Hasköy, Yozgat’ın Çekerek ve Sakarya’nın Akyazı ilçeleri başta olmak üzere 961 sandıkta blok olarak Evet oyu kullanıldığı kaydedildi. Ancak 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde bu sandıklarda ihmal edilemeyecek derecede muhalefet oyu olduğu vurgulanarak (AKP ve MHP dışındaki Hayır eğilimindeki partilerin oyları kastediliyor), yaşanan durumun ‘hayatın olağan akışına ters’ olduğunun altı çizildi.

961 SANDIĞA İNCELEME YAPILDI: "Yapılan incelemelerde, yukarıda söz konusu edilen ve oyların tamamı EVET çıkan 961 sandığın yüzde 30'unda, seçmenlerin tamamının yani yüzde 100’ünün firesiz sandığa gittiği anlaşılmaktadır. Tüm seçmenin firesiz oy kullanmış gibi görüldüğü sandıklarda bulunan seçmenlere ulaşılarak oy kullanıp kullanmadıklarının belirlenmesine yönelik çalışma devam etmektedir.”

SEÇMEN SAYISINDAN FAZLA OY: Raporda 7 bin 48 seçmen sandığında, sandığında, kullanılan oy sayısının ilgili sandıktaki seçmen sayısına eşit olduğu veya sandık görevlileri de dikkate alındığında, seçmen sayısı ve sandık görevlileri toplam sayısından da fazla olduğu ve bu sandıklardan 2 bin 397’sinde seçmen sayısından fazla oy kullanıldığı bilgisine yer verildi. Toplam 1 milyon 672 bin 249 kişiden hiçbirinin seçmen listelerinin kesinleştiği 10 Mart 2017 gününden bu yana hayatını kaybetmemiş ya da asker olarak silah altına alınmamış olmamasının mümkün olamayacağını ifade eden Hayır ve Ötesi, yapılan araştırmalar sonucunda ise bir skandalın ortaya çıkardığını şu sözlerle duyurdu:

KANUNLARA AYKIRI DAVRANILDI: Yüksek Seçim Kurulu seçim esnasında yayınladığı bir karar ile “dışarıdan getirildiği ispatlanamayan mühürsüz pusulaların” geçerli sayılacağını ilan etmiştir. Bu şekilde seçim kanununda kesin bir dille bildirilen “mühürsüz pusula ve zarflarla kullanılan oylar iptal edilir” hükmü açıkça ihlal edilmiştir. YSK Başkanı bu durumun daha önceki seçimlerde de uygulandığını savunarak AKP tarafından yapılan itirazı kabul ettiklerini bildirmiştir. Ancak aynı referandumda yurtdışı 472 no’lu sandıkta AKP’nin itirazı üzerine mühürsüz pusulalarla kullanılan oyların yine YSK tarafından iptal edildiği ortaya çıkmıştır.

Sayısız sandıkta TERCİH yerine EVET şeklinde hazırlanmış mühürlerle oylar kullandırılmış, itirazlar sonucu kimi sandıklarda değişiklik yapılmış olsa bile bu mühürle kullanılan oyların tamamı geçerli sayılmıştır. Referandumdan aylar önce TERCİH mührünün kullanılacağı kararı YSK tarafından ilan edilmiş ve tüm seçim merkezlerine bildirilmiş olmasına rağmen EVET tercihine açıkça yönlendirme yapan ve yanıltan bu mühürleri kullanıma sokan görevliler hakkında herhangi bir işlem yapılmamıştır.

Özellikle doğu ve güneydoğu illerinde 'Gizli Oy Açık Sayım' esası 'Açık Oy Gizli Sayım' şekline dönüştürülmüş, silahlı güvenlik güçleri vatandaşların oy kullanımına açıkça müdahale etmiştir. Örneğin Muş İli Hasköy ilçesi Dağdibi köyünde, Rıdvan Işık isimli kişi 1031 numaralı sandıkta sandık görevlisi olduğu halde seçime uzun namlulu silahla katılmış, oy kullanma esnasında vatandaşların fotoğrafını çekmiş ve sosyal medyadan sandık tutanağı görüntüsü ile birlikte yayınlamıştır. Söz konusu sandıkta geçerli 292 oyun 290'ı EVET olarak tutanağa geçmiştir. Bu sandıkta 1 Kasım seçimlerindeki oy dağılımı AKP 108, CHP 3, HDP ise 109 oy şeklinde gerçekleşmiştir.

YEDEK PUSULALAR: Seçimlerde kanunla belirli seçim alanlarının dışında YSK tarafından bastırılmış sayısız pusulanın kontrolsüz biçimde elden ele dolaşmış olmasının nasıl mümkün olduğu açıklanmalıdır.

2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura tek adayla gidilebilme ihtimaline karşı hazırlanmış olan birebir aynı pusulaların bu referandumda kullanıldığı iddiaları açıklığa kavuşturulmalıdır. YSK başkanının açıklamasına göre bu referandum için yedeklerle birlikte 73 milyon adet bastırılan pusulalar yönetmeliğe uygun olarak her seçim merkezine eşit oranda gönderilmemiştir. Pusulaların paketlendiği ve kargo edildiği Ankara Yarı Açık Ceza İnfaz Kurumu’na hangi merkeze kaç adet yedek pusula gönderileceği, hangilerine hiç gönderilmeyeceği önceden bildirilmiştir.

Söz konusu yedek pusulaların muhalefet partilerinin seçim takibi yapmasının mümkün olamadığı veya engellendiği bölgelere yoğun olarak gönderildiği değerlendirilmiştir. Bu bölgelerde sandık kurulları ve AKP teşkilatları marifetiyle sandıklardan baskın EVET sonuçları çıkarıldığı kanaati ağır basmaktadır. Yüksek Seçim Kurulu, seçim tutanaklarının formatını referandumdan 2 hafta önce 'sadeleştirme' adı altında değiştirerek yedek oy pusulalarının takibini imkansız hale getirmiştir. Bu durumda şaibenin boyutu 18 milyon oydan daha fazlasına işaret etmektedir. Yüksek Seçim Kurulu yedek oy pusulalarının akıbetini ve sayılarını acilen açıklamak zorundadır.

'REFERANDUM İPTAL EDİLMELİ'

Mühürsüz pusulalar konusuna bahis 2,5 milyon oya ana muhalefet partisinin itirazı YSK tarafından reddedilmiştir. Başlı başına bu durum bile referandumun iptali noktasında yeterli sayılması gerekirken yukarıda bildirdiğimiz diğer vakalarla birlikte ele alındığında 16 Nisan 2017 tarihli halk oylamasının geçersiz sayılması her türlü hukuk zemininde kaçınılmazdır.

16 Nisan 2017 tarihli anayasa referandumu, tüm ülkede iktidar partisi ve Yüksek Seçim Kurulu marifetiyle baştan aşağı tezgahlanmış, tarihin en büyük seçim hilesiyle gerçekleştirilmiştir. Ülkemizde demokrasinin temel taşlarından biri olarak kabul edilen seçimlerin ve halk oylamalarının her türlü şaibeden ve şüpheden arındırılmış olarak, tam sandık güvenliği ile gerçekleştirilmesi tüm yurttaşların hakkıdır.

Bu hakkın tesis edilemediği açıkça görülmekte olup Referandumun iptal edilmesi ve yenilenmesi haklı bir talep olarak ortaya çıkmaktadır. Tüm ülkede, binlerce gönüllü ile yaptığımız sandık güvenliği çalışmasının işaret ettiği sonuç budur.