'CHP neden AK Parti demeye başladı?'

CHP Genel Başkan Yardımcısı, Selin Sayek Böke, 'CHP neden AKP yerine AK Parti demeye başladı" sorularına da cevap verdi: Bizim dilimiz konusunda bir sıkıntımız yok

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Türkiye referanduma giderken gözlemlerini anlattı. Böke, "CHP neden 15 yıl sonra AKP yerine AK Parti demeye başladı" sorularına da cevap verdi.

İktidar çevrelerinden yükselen "CHP 15 yıl sonra AKP yerine AK Parti demeye başladı, bunu ‘hayır’ oylarını artırmak için yapıyorlar" yönündeki eleştirilere yanıt veren Böke, şöyle konuştu:  "CHP her zaman bir ana muhalefet partisine düşen yükümlülükle üzerine düşen görevi yerine getirmiş ve bir iktidar adayı olarak da çözüm üretmiş bir partidir. 7 Haziran'da asgari ücrete yönelik eleştirileri dile getirdik, bizim dile getirmemizle bir nebze düzeldi.  Zamlarla elden alındı ama hiç olmazsa bir adım atıldı. Taşeron sorunu CHP'nin pozitif dille yaptığı siyaset nedeniyle çözülmedi ama hiç olmazsa gündemde tutuluyor. Bizim dilimiz konusunda bir sıkıntımız yok. Dili konusunda sıkıntısı olanlar bir kez daha yine sanki başkalarının dilinde sorun varmış gibi yansıtıyorlar. Bugünden yarına değişim için hayır, bugünden yarına demokratik cumhuriyet için bizim mutlaka çok konuşmamız gerekiyor. CHP umut diliyle devam edecek."

Aynı zamanda ekonomist olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Böke, işsizlik oranının arttığına dikkat çekerek, yaklaşık 3 milyon 600 bin kişinin işsiz ve 3 milyon kişinin de iş umudunu yitirmiş durumda olduğunu anlatırken şöyle devam etti: "Referandum sandığında soru aslında şu; bugün var olan Saray düzeni bu fiili durum devam etsin mi, buna bir hukuk yazılsın mı, yoksa bunun yerine Türkiye'de istihdam yaratan demokrasi ve hukukla güçlendirilmiş herkesi içine alan bir ekonomik düzen mi kurulsun. 2.5 yıldır yaşadığımız saray düzeni 770 bin kişiyi işsiz bıraktı. Bunlardan 470 bini kadın neredeyse 120 bini de genç. Bugünkü düzen hem kimseye iş yaratmıyor hem de iş yaratmadığı düzende en çok kadını ve genci dışlıyor. 'Hayır' dediğiniz zaman bu 'hayır' işsizliğe bir 'hayır' olacak. Bu 'hayır' kadını, genci dışlayan düzene 'hayır' olacak ve böylece biz bundan sonra hukukun demokrasinin olduğu kuralların keyfi değil bir düzen içinde kurumlarca belirlendiği bir demokrasiyi inşa edeceğiz ki ekonomi olabilsin. Bugün bu hukuksuzluk bu keyfilik işsizlik yaratıyor. Bunların değişimi için bir 'hayır' oy uyetiyor. Sandığa gitmek çok önemli sandıkta hayırlara yol açacak oy kullanmak çok önemli. Değişim sizinle başlıyor. Değişim için önce umut gerekiyor. Ben biliyorum ki aydınlık yarınları yazacağız."