Türk: Türkiye 1876 öncesine dönüyor

Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk, AK Parti'nin anayasa değişikliği teklifi ile Türkiye'nin, Padişah'ın elinden kanun yapma yetkisinin alındığı 1876 yılının gerisine gideceğini söyledi. Eski Bakan, “Bu Türk demokrasisinin sonunu getirecek bir düzenlemedir” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - AK Parti'nin Anayasa değişikliği teklifinde tartışma konusu başlıklardan biri olan yedek milletvekilliği ilk kez gündeme gelmiyor. 1960'lı yıllarda tartışma konusu olan teklifin sahibi Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk.

Türk, bu önerinin gündeme gelme nedenini Gazete Duvar'a anlattı. 1961 Anayasası döneminde çok sık ara seçim yapılması zorunluluğu ortaya çıkınca Meclis üyeliklerinin boşalmasının ara seçimlerle veya yedeklerle doldurulması konusunda bir inceleme yaptığını anlatan Türk, daha sonra yaptığı çalışmayı Parlamento için önerdiğini söyledi.

Türk'ün çalışmasına göre ölüm veya istifa gibi nedenlerle üyeliklerde boşalma olduğunda AK Parti'nin teklifinde olduğu gibi bir yedek listesi olmadan aynı partiden listedeki bir sonraki isim 'tabii üye' olarak YSK tarafından çağrılır.

“Yedek” sözcüğünün incitici olduğunu anlatan Türk, o dönemki tekliflerinde bu ifadenin yer almadığını “bir sonraki tabii üye” gibi bir ifade kullandıklarını söyledi.

“Amacımız ara seçimi tamamen kaldırmak değil azaltmaktı” diyen Türk bir seçim çevresinin tamamen boşalması durumunda yine ara seçimin öngörüldüğünü anlattı. AK Parti teklifinde tamamen ara seçimin kaldırıldığını anlatan Türk, “5 yılda hiç seçim yapılmaması amaçlanıyor. Oysa toplumdaki değişimlerin Meclis'e yansıması açısından ara seçim olmalıdır” dedi.

Yedek üyeliğin cinayetlere yol açacağı iddialarını gerçekçi bulmayan Türk, İl Genel Meclisi, Belediye Meclislerinde yedek üye olduğunu hatırlattı.

Yedek milletvekilliğinin bazı yönleriyle düzeltilirse uygulanabileceğini anlatan Türk'ün aslı eleştirileri ise diğer maddelere oldu. Seçilme yaşının 18'e indirilmesi için “Fantezi” diyen Türk, “Doğru değil. Meclis'e gelecek insanın yükseköğrenimini tamamlamış olmasını öngörmeliyiz” dedi. Türk'ün diğer eleştirileri ise şöyle:

HERŞEYİN BAŞKANI OLMAK İSTİYOR: 5 yılda bir Cumhurbaşkanlığı seçimiyle Milletvekili seçimlerinin aynı gün yapılması Başkanlığın partili olması şu sonucunu getirir. Şimdi partili Cumhurbaşkanı seçim kampanyasına girecek. Recep Tayyip Erdoğan AKP'nin başında seçim kampanyası yürütecek. Bu durumda Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletinin birliği nasıl temsil edilir? 61 Anayasası ile Cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğinin kesilmesi keyfi yapılmadı, belli deneyimlerin ürünü. Ama şimdi her şey Tayyip Erdoğan'a göre düzenleniyor. Bu Anayasanın arkasında tek kişi var, Recep Tayyip Erdoğan. O da hem devletin, hem AKP'nin başı olmak istiyor. Her şeyin başkanı olmak istiyor.

BUNUN ADI DEMOKRASİ DEĞİL DİKTA: Bütün yetkilerin tek bir kişinin elinde toplanması demokrasi olmaz. Bunun adı dikta olur. Cumhurbaşkanı kararnameler aracılığıyla kanun yapacak. Kararnameleri Meclis'e sunması da söz konusu değil. Bu yasama yetkisinin de Cumhurbaşkanına verilmesi demek. Ama Anayasa'ya göre yasama Türk milleti adına TBMM'nindir ve devredilemez.

TÜRK DEĞİL ERDOĞAN TİPİ BAŞKANLIK: Cumhurbaşkanı yürütme ve yasamanın yanı sıra dolaylı da olsa tüm yargı üyelerini de kendi belirliyor. Bu erklerin tek elde toplanması demektir. Böyle bir demokrasi olamaz. Bu Türk tipi de değil. 140 yıllık yazılı anayasa geleneğimizde böyle bir şey yok. Bu Tayyip Erdoğan tipi bir başkanlıktır. O nedenle Meclis'te sağduyunun egemen olacağını düşünüyorum. Hükümet üzerindeki güvenoyu, gensoru gibi tüm denetim mekanizmaları kaldırılıyor. Meclis tamamen devre dışı. 'Meclis'i güçlendirdik' sözü yalan, tam bir kandırmaca. Bu tek bir kişinin diktatörlüğüdür. Bu çıkarsa Türkiye'de demokrasinin sonu olur.

140 YIL GERİYE GİDİYORUZ: Türkiye 1876'da Meşrutiyet rejimine geçti. O Kanuni Esasi'de padişahın yetkileri sınırlandı, kanun yapma yetkisini bıraktı. Şimdi Cumhurbaşkanına kararname ile kanun yapma yetkisi vererek 1876'dan daha geriye gidiyoruz. 140 yıl öncesinin gerisine gidiyoruz. Bu Türk demokrasisinin sonunu getirecek bir düzenlemedir.

Etiketler TBMM Ankara başkanlık