'Muhbirlik' düzenlemesi için gözler Erdoğan'da

Beştepe'nin onayından sonra kamuda ‘muhbirlik’ düzenlemesi hayata geçecek. İşleme konulmayan ihbarlar içinse yargı yolu açılıyor.

Google Haberlere Abone ol

Hülya Karabağlı  [email protected]

ANKARA - TBMM’de kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayını bekleyen 80 maddelik torba yasa düzenlemesi 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kamudaki ‘muhbirlik’ furyasına yasal boyut kazandıran düzenlemesiyle tartışılacağa benziyor. "Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun"da yapılan değişiklik, ‘ihbar’ konusunu yeniden düzenledi. Buna göre şikâyetçi adı bulunmayan ve somut belgelere dayanmadığı gerekçesiyle idare tarafından işleme konulmayan dilekçeler de yargıya götürülebilecek.

Düzenlemeyi Duvar’a değerlendiren CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz “Muhbirlik sistemi yasal bir sisteme kavuşuyor gibi” dedi ve “Makul şüpheyi daha ileri boyuta götürerek, muhbirlik, hatta ücretli muhbirlik denilebilecek bir sürü şeyi ülke gündemine taşıdılar” ifadesini kullandı.

YASA FİİLEN HAYATTA 

CHP’li Durmaz, Türkiye’nin 15 temmuz sonrasındaki durumuna bakıldığında yasanın daha onaylanmadan hayata geçirildiğini söyledi. Kamuda, bireysel husumeti olanlar, kendine ikbal sağlamak isteyenlerin 'Fethullahçı Terör Örgütü'nü gerekçe göstererek birbirleri hakkında karalama kampanyasına girdiklerinin gözlendiğine dikkat çekti.

İŞLEME KONULMAYAN ŞİKAYETLERE YARGI YOLU 

TBMM’deki görüşmelerde muhbirlik tartışmasına neden olan düzenleme torba yasada, "4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun"da değişiklik öngörüyor. Kanununun 9. maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesine, "Cumhuriyet Başsavcılığı veya şikayetçi" ibaresinden sonra gelmek üzere "izin vermeye yetkili merciler tarafından verilen işleme koymama kararına karşı da şikayetçi" ibaresi ekleniyor. Yani, şikâyetçi, idari mercinin verdiği işleme koymama kararına karşı Danıştay’a veya bölge idare mahkemesine itiraz etmesinin yolu açılıyor.

MÜLKİYE MÜFETTİŞİ NE DEMİŞTİ? 

İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Cumhur Çilesiz, komisyonda işleme konulmayan ihbar mektupları ile ilgili düzenlemenin gerekçesini açıklarken memurların görev suçlarından dolayı yargılama sürecinin başlamasının ihbar ve şikâyetin belli şartları taşımasına bağlı olduğunu söylemişti.

“Şikayetin soyut ve genel olmaması, kişi ve olayın belirtilmesi, iddianın ciddi bulgu ve belgelere dayanması ve şikayetçinin ya da muhbirin adı soyadı, ikamet adresinin bulunması’’ olarak  belli şartların ne olduğunu  sıralayan Çilesiz,  düzenlemenin bu durumda şikayeti alan cumhuriyet savcısı veya idari makama başvuruyu işleme koymama yetkisi verdiğini  buna karşı bir itiraz yolunun olmadığına dikkat çekmişti. Çilesiz, madde ile işleme koymama kararlarına karşı itiraz yolunun açıldığını  açıklamıştı.

Bunun  memura güvencesizlik olarak yorumlanmaması gerektiğini savunarak, “Yani bir de işin tersini düşünmek lazım, vatandaşımızın da şikâyet hakkını vesairesini de düşünmek lazım. Burada biz şikâyetçiye bir hak tanıyoruz. ‘Bu ciddiye alınacak bir şikâyettir, bu ön inceleme dediğimiz süreci başlat’ diyecek yargı’’ demişti.

Çilesiz milletvekillerinin sorularına , “Soruşturma izni verilmesine ilişkin karara karşı, hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisi, soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı cumhuriyet başsavcılığı veya şikâyetçi -buraya giriyor- işleme koymama kararına karşı ise, şikâyetçi itiraz yoluna gidebilir” açıklaması yapmıştı.

MUSA ÇAM DA İTİRAZ ETMİŞTİ 

CHP’li Musa Çam  da komisyonda Kadim Durmaz’la birlikte düzenlemeye “Yani böylelikle kamu çalışanı daha güvencesiz hâle geliyor, soruşturmalar açılacak istediği gibi, yani eskiden imzasız gelen mektuplar bununla beraber dikkate alınacak ve bunlar kapsamında soruşturmalar açılacak, gelen müfettişler fezlekeleri tutacaklar, gönderecekler, devlet memuru gitsin mahkemelerde aklansın yani. Böyle bir güvencesizlik. Devlet memurları bu şekilde güvencesiz bırakılacak’’ demişti. (DUVAR)