Özel sektörde en büyük eylem süreci öncesi son uyarı

Özel sektörün en büyük toplu iş sözleşmesi olan metal işkolundaki görüşmelerde anlaşma sağlanamaması üzerine Türk Metal sendikası, MESS Başkanlığı ve temsilciliklerine siyah çelenk bıraktı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türk Metal Sendikası ile Metal Sanayii İşverenleri Sendikası (MESS) arasında devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden sonuç alınamaması nedeniyle işçiler bugün protesto eylemleri düzenledi. İşveren tarafının yüzde 12 zam teklifine karşı İstanbul’daki MESS Genel Merkezi ile Ankara, İzmir ve Bursa’daki bölge temsilciliklerine eş zamanlı siyah çelenk bırakıldı.

Eylemlerde, sendika şube başkanları tarafından basın açıklaması yapılarak, talepler bir kez daha dile getirildi. Türk Metal'in sürece ilişkin açıklaması şöyle:

"130 bin metal emekçisini ilgilendiren, Türk Metal–MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri, 12 Ekim’de başladı. Biz, 12 Ekim’de masaya, vefakâr Türk Metal üyesinin bizzat hazırladığı taslağı koyduk. O taslak, üyemizin alınteriyle yazılmıştır. İçinde sadece hakkını isteyen Türk Metal emekçisinin haklı talepleri vardır. Masadaki o taslak, bizim emanetimizdir. Çünkü Türk Metal üyesinin alınteri, işi, aşı, ekmeği bize emanettir. Herkes bilsin ki; Biz o emanete bugüne kadar halel getirmedik, bundan sonra da getirmeyiz. Bu yolda kimseye boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz.

GÖRÜŞME MASASINDAN HAYAL KIRIKLIĞIYLA KALKTIK

Biz, iyi niyet ve umutla oturduğumuz o görüşme masasından, gerçek bir hayal kırıklığı ile kalktık. Sanki karşımızda, iyi günlerimizdeki “sosyal ortağımız” MESS yoktu da, işyerlerindeki huzuru bozmaya çalışan, iş barışının dibine dinamit koymaya çalışan başkaları vardı. Biz, sadece ve sadece hakkımızı talep ederken, biz, sadece ve sadece insan onuruna yakışır bir yaşam talep ederken, MESS bize bunları çok gördü. İşte bugün bunun için buradayız. Bize, insan onuruna yakışır bir yaşamı çok görenleri uyarmak için buradayız. Onlara sesimizi duyurmak için buradayız, buradan sesleniyoruz: Beyler, bütün dünya salgın yüzünden evine kapandığında, korkudan sokağa bile çıkamaz olduğunda, biz işimizin başındaydık. Eğer unuttuysanız hatırlatalım: En zor, en ağır, en imkânsız koşullarda bile ürettik.

ARTIK YETER DEMEYİ BİLİRİZ

Yeri geldi, beraber çalıştığımız kardeşimizi toprağa verip, tezgâhımıza geri döndük. Geri döndük ve çalıştık, ürettik, sizlere kazandırdık. O günleri unutmayın, biz, o en karanlık günlerde çalıştığımız gibi, mücadele etmeyi de, galip gelmeyi de, 'Yeter artık, yeter!' demeyi de iyi biliriz.

Büyük umutlarla başladığımız görüşmelerden, büyük hayal kırıklığı ile ayrıldık. Bizim istediğimiz yüzde 29,57’lik zam talebimize karşı, MESS’in bize reva gördüğü sadece ve sadece yüzde 12 olmuştur. Gerisini de enflasyona bağlamış, geçmiştir. Bununla da kalmamış, bütün yeni taleplerimizi geri çevirirken, bize çalışma hayatımızı cehenneme çevirecek düzenlemeleri dayatmıştır. İşte MESS’in bize layık gördüğü çalışma yaşamı budur. İşte bu yüzden, biz de uyuşmazlık tutanağını tuttuk, masadan kalktık. İyi günlerimizde sürekli olarak 'sosyal ortak' olduğumuzu hatırlatan MESS, sıra zamma gelince bizi unutmuş görünmektedir. Ama biz ona kendimizi hatırlatmasını biliriz, hem de iyi biliriz. Şimdi sıra buna gelmiştir ve işte onun için buradayız. Buraya kendimizi hatırlatmaya, zor günlerde kimin ürettiğini, salgında kimin işyerlerine sahip çıktığını hatırlatmaya geldik. MESS Genel Merkezi’ne, MESS Temsilciliklerine koyduğumuz çelenkleri her gördüklerinde, bizi hatırlayacaklar. Ne zaman “İş Ekmek Yoksa Barış da Yok” sesini duysalar, bizi hatırlayacaklar. Çünkü bilsinler ki; 'İş Ekmek Yoksa Barış da Yok, Yok Yok!'

BU BULUŞMA BİR UYARI, 20 ARALIK'TA İŞYERLERİNDE EYLEMLER BAŞLAYACAK

Bu buluşma, MESS’e yaptığımız bir uyarıdır. Hem de dostça bir uyarıdır. Eğer bu uyarımızı dikkate almazlarsa, bizi yine duymazdan gelirlerse, sesimizi biraz daha yükselteceğiz. Bu sefer üretimdeki gücümüzden gelen sesimiz duyulacak. Mesela 20 Aralık’tan itibaren mesailer kalkacak. Bakalım o zaman kim üretecek. Durmayacağız, işyerlerinde eylemler başlayacak. Mesela, üyelerimizin çalıştığı işyerlerinde protestolar ve basın açıklamaları yapacağız. Yer gök bizim sesimizle inleyecek. Ama MESS o sesleri bile duymazsa, işte o zaman, sözleşme takvimi gereği kritik zamanlar başlayacak. O aşamada izleyeceğimiz yol haritasını, genel başkanımız çizecek ve 25 Aralık’ta kamuoyuna ilan edecek.

Onun için, buradan MESS’e yeniden çağrı yapıyor ve diyoruz ki; Bizi iyi dinleyin. Cefakâr Türk Metal üyesine, vefakâr metal emekçisine kulak verin. Alınterimizin karşılığını verin.

İşyerlerinde hissedilen gerilim huzursuzluğa dönüşmeden, gelin, uzattığımız eli sıkın. Hakkımızı verin; işyerinde barışı, üretimde huzuru koruyalım. Gelin, yol yakınken dönün. Yoksa… Yoksa biz hazırız. Hakkımızı alan kadar mücadele etmeye kararlıyız. Bizi test etmeye kalkanlara da şimdiden hodri meydan diyoruz: Alayına hodri meydan, alayına hodri meydan.

MÜCADELEYE HAZIRIZ

Uyuşmazlık tutanağının tutulduğu gün, yani MESS’in uzlaşmak istemediğini ilan ettiği, bizi hafife aldığını, görmezden geldiği gösterdiği gün, genel başkanımız bize, “O zaman siz de mücadeleye hazır olun” emrini verdi. Biz de buradan ona sesleniyoruz: Genel Başkanım, biz hazırız! Ne diyorsan onu yapmaya, nerede diyorsan orada olmaya hazırız. Gözümüzü kırpmadan mücadeleye etmeye, sonuna kadar gitmeye hazırız.

Sana söz veriyoruz: Türk Metal üyeleri olarak, metal işçileri olarak sonuna kadar yanında olacağız. Her zaman bir yumruk gibi bir ve beraber olacağız. Ve biliyoruz ki; Sonunda kazanan biz olacağız, biz olacağız, biz olacağız!"

75 MADDEDE TARAFLAR UZLAŞAMADI

Otomotivden beyaz eşya üretimine kadar metal işkolundaki 130 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri, 12 Ekim'de başlamıştı. Türk Metal Sendikası ile Metal Sanayii İşverenleri Sendikası arasındaki 5 görüşmede 49 maddede anlaşma sağlandı. Ancak 75 maddede taraflar uzlaşamayınca arabulucu süreci başladı. (EKONOMİ SERVİSİ)