Özel okul öğretmenleri: Aç gezelim istiyorlar

DUVAR - Artan enflasyon ve zamlar nedeniyle işverenlerin düşük maaş artışlarına karşı Türkiye’nin pek çok yerinde işçileri eylemde. Özel okul öğretmenleri de yüzde 10’luk zammı kabul etmeyerek sesini duyurmaya çalışan işçiler kervanına katıldı.

Bahçeşehir Okulları öğretmenlerinin ardından Uğur Okulları ve Sınav Okulları’nda çalışan öğretmenler de harekete geçti.

MAAŞLAR ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA KALDI

Art arda gelen zamlar, yılsonu enflasyon rakamları bütün sektörleri olduğu gibi özel okullarda çalışan öğretmenleri de etkiledi. Asgari ücretin 4 bin 253 TL olarak belirlenmesiyle özel okul öğretmenlerinin maaşı ya asgari ücrete denk geldi ya da altında kaldı. Maaşlarına iyileştirme bekleyen öğretmenler yüzde 10’luk zam oranıyla karşılaştı. Yıllardır aynı kurumda çalışan ve maaşı asgari ücretin altında kalan öğretmenlerin maaşı asgari ücrete yükseltildi. Asgari ücrete eş değer maaş alan öğretmenler ise asgari geçim indiriminin kaldırılarak aldıkları yüzde 10’luk zammın maaşlarına sadece 100-150 TL olarak yansıdığını dile getirdi. Kurum sahibi, ekim ayında yapılacak yüzde 35’lik zammın yüzde 10’unun ‘iyileştirme’ olarak ocak ayından itibaren verilmeye başlandığını açıkladı.

‘ZAM DİYE 130 LİRA YATIRMIŞLAR’

6 yıldır aynı kurumda çalışan bir öğretmen, kurum sahibinin ‘Ya kabul edersiniz ya da istifa edersiniz’ tavrıyla öğretmenlere baskı kurduğunu dile getirerek şunları söyledi: “Sözde yüzde 10’luk zam. AGİ kaldırıldı. Zam yok sadece asgari geçim indirimini ödemiş oldular. Düzeltme gelmezse sözleşmeyi imzalamayı düşünmüyoruz. Noterden kâğıt yollayıp ‘istifa edin’ diyorlar. İstifa edersem de tazminatımı alamam.” 5 yıldır aynı kurumda çalışan bir başka öğretmen ise, “Sosyal medya hesaplarından kurumun hesabını paylaşmamız için baskı yapıyorlardı. Sosyal medya kullanmayan öğretmenlere de Twitter hesabı açtırıp özellikle paylaşım yaptırıyorlardı” diye konuştu.

Uğur Okulları’nda çalışan bir öğretmen, “Bize ‘zam yaptık’ dediler. Bir baktım, zam diye 130 lira yatırmışlar. Asgari ücrete çalışıyoruz. Müdürden toplantı talep ediyoruz. Müdür bizden kaçıyor. Aç gezelim istiyorlar” ifadelerini kullandı.

‘BURADA YAPILAN BİR KANDIRMACA’

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali, özel okullarda öğretmenlerle sözleşme yenileme döneminin şubat-mart ayları olması nedeniyle sorunlar yaşandığını anlattı. Öğretmenlerin ekim ayında zamlı maaşlarını almaya başladıklarını ifade eden Edebali, kurum sahiplerinin ‘Bizim böyle bir zorunluluğumuz yok. Ekim ayında biz bu anlaşmayı yapıyoruz’ diyerek yasanın arkasına saklandıklarını dile getirdi. Edebali, “Burada yapılan resmen bir kandırmaca. Ekim ayında yapılacak yüzde 35’lik bir zammın yüzde 10’unu yansıtma. Bunu da iyileştirme adı altında veriyorlar. AGİ de kaldırıldı” dedi.

‘3 KANUNA BAĞLI ÇALIŞAN TEK MESLEK GRUBUYUZ’

“Özel öğretim kurumları olarak Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı çalışıyoruz ama aynı zamanda üç kanuna bağlı çalışan tek meslek grubuyuz” diyen Edebali, özellikle İş Kanunu’na bağlı çalışmanın güvencesizliğe neden olduğunu söyledi. Bakanlığın denetim boşluğunun olduğunu ifade eden Edebali, şöyle konuştu: “Kıdem hakkımız belirsiz, hatta yok bile. Çünkü 10 aylık sözleşmelere dahi çalışabiliyoruz. Öğretmen açısından yoksullaşmadan, değersizleşmeden bahsedebiliriz. Pandemiden bu yana sorunlar daha da arttı. Düşük ücretlerle çalışma, uzun mesai saatleri, mobbing gibi durumlar özel okul öğretmenlerini harekete geçirmeye itti.”

Yoğun performans bekleme, ücretsiz etüt dersleri, sürekli veli aramaları, öğrenci kayıt aldırma gibi mobbing uygulamalarının özel okullarda yaşandığını belirten Edebali, “Süreli sözleşmeyle çalışıyoruz. Bu yarınsızlık demek. Öğretmen ‘bir sonraki sene sözleşme imzalayacaklar mı?’ kaygısıyla baş başa kalıyor. Kurum sahipleri de bunun farkında. Sözleşmeleri kısmi süreli sözleşmelere döndürmek istiyorlar ya da asgari ücretten maaşları yatırıp sözleşmedeki ücreti geçen kısmını elden talep etmek istiyorlar. Elden geri isteyen kurumlar hakkında çok şikâyet var” diye konuştu.

‘TABAN MAAŞ UYGULAMASI BELİRSİZLİKLERİ GİDEREBİLİR’

Millî Eğitim Bakanlığı tarafından çıkarılan Öğretmen Meslek Kanunu’nda yüzbinlerce özel öğretim kurumu öğretmenlerine yer verilmediğini hatırlatan Edebali, 2007’de Özel Öğretim Kurumları Kanunu’ndan kaldırılan taban maaş uygulamasının belirsizlikleri gidereceğini söyledi. Öğretmenlerin hakları için mücadele ederken bile iş kaygısı yaşadığına değinen Edebali, konuşmasına şöyle devam etti: “Kurum sahipleri kendi yarattıkları imajın, büyünün bozulmasını istemiyorlar. Bugün birisi çalışır, seneye başka birisi çalışır gözüyle bakıyorlar. Fakat sömürünün açıktan teşhiri kurum sahiplerini rahatsız ediyor. Çünkü öğrenci kayıtları, kurumlar için her şey. Kepçeyle veliden alıp öğretmene kaşık ile veriyorlar. Öğretmeni konuşturmak istememelerinin nedeni bu.”

‘KISA ÇALIŞMA ADI ALTINDA TAM MESAİYLE ÇALIŞTIK’

Özel okul öğretmenleri, salgın nedeniyle uzaktan eğitimin yapıldığı dönemde kısa çalışma ödeneği üzerinden hak mağduriyeti yaşadı. Öğretmenlerin bu sürede sigortasız çalıştırıldığını dile getiren Edebali, “Geriye dönük hak talep etmemeye ilişkin bir kâğıt imzalatılmak isteniyor. Kısa çalışma adı altında tam mesaiyle çalıştık. Sendika olarak elimizde bunla ilgili deliller var. Kurum sahiplerine sesleniyoruz. Yarattıkları adaletsizlikler elimizde delil olarak bulunuyor ve bu haklarımızı talep edeceğiz” dedi. Edebali, özel okul öğretmenlerine örgütlü mücadele etmeleri için şu çağrıda bulundu: “Özel okul kurumlarının çoğu ara tatile öğretmenlerine bu hakkı vermek istemediler. Mücadele ettikten sonra öğretmenler ara tatil haklarına ulaştılar. Öğretmenlerin ‘sendikalı olursam işten atılırım’ diyebileceği bir durum söz konusu değil. Sendikayla birlikte hareket ettiğimiz zaman sonuç alabiliyoruz” diye konuştu. (YURT HABERLER)