YAZARLAR

Muhalefet kazanırsa ülkeyi 6 lider mi yönetecek?

“Altılı masa” iktidarın sık kullandığı, masaya oturanların da çok rahatsız olmadığı ifadeyle “6 benzemez”den oluşuyor. Bu durum zenginlik olarak görülse de önümüzdeki süreçte görüş ayrılıklarının yaratacağı krizler sürpriz olmayacak.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Mutabakat Metni’ne imza atan 6 siyasi partinin ittifak arayışı sürüyor. Geçen şubat ayından bu yana düzenli olarak toplanan 6 lider, birlikteliklerini “iş birliği” olarak tanımladı. Son toplantıda ülkenin temel meselelerinde ortak tutum ve söylem içinde olduklarını göstermek amacıyla 10 maddelik bir tutum belgesi de açıkladılar. İş birliği sürecinin temel ilke ve hedeflerine dair belge, “manifesto” hatta” iş birliğinin anayasası” değerlendirmelerine neden oldu. Tüm partiler açıklanan metni gelişen iş birliği sürecinin geleceği açısından olumlu bulsa da seçimin kazanılması durumunda nasıl bir yönetim yapısının oluşacağı, yetkilerin nasıl paylaşılacağı ile ilgili görüş ayrılıkları yaşanıyor.

Altılı masa toplantısı sonrası partisinin bir programında konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, kamuoyunda sürekli tartışılan “Cumhurbaşkanı adayı kim olacak” sorusuna tepki gösterdi, “Yeni Cumhurbaşkanı ya altı liderden biri olur, ya dışarıdan biri olur. Ama ister içeriden, ister dışarıdan olsun, ilkeler konusunda onun taahhüdünü isteriz, yetmez, 6 lider o cumhurbaşkanlığı döneminde garantör olur. Ortak aday kim olursa olsun Türkiye’yi 6 genel başkanın ortak iradesi yönetecektir, bunun için gerekli yasal düzenlemeler yapılacaktır” dedi.

GELECEK PARTİSİ’NDE NELER KONUŞULUYOR?

Davutoğlu açıklamadı ancak Gelecek Partisi kulislerinde seçim takvimi belli olduğunda açıklanacak ortak adayın yanı sıra yine seçim öncesi mevcut iş birliğine dayanarak cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanların isimlerinin de açıklanması gerektiği görüşü dile getiriliyor. Ayrıca seçilecek cumhurbaşkanının yetkilerini diğer genel başkanlarla paylaşacağı bir mekanizma kurulması gerektiği ifade ediliyor. Bunu savunanlar, “Cumhurbaşkanı kararnamesinin, cumhurbaşkanlığı ortak kararnamesine dönüşmesi gerekiyor. Seçilecek cumhurbaşkanı ya siyasi parti liderlerinin onayını almalı ya da -en doğrusu- cumhurbaşkanı yardımcıları ile birlikte karar verdiği bir mekanizma yaratılmalı” diyor.

CHP’LİLER NE DİYOR?

CHP’li yetkililere göre de masaya oturan 6 siyasi partinin geçiş sürecini ele alması, bu partilerin genel başkanlarının seçimin kazanılması durumunda alacakları pozisyonların önceden konuşulması doğal bir durum. Bu kapsamda, “Genel başkanların cumhurbaşkanı yardımcısı, bakan ya da milletvekili olma talepleri değerlendirilir” deniliyor. CHP’li yetkililer, “Bu konular ele alınacak, kesinlikle uzlaşı da olacaktır. Çünkü bizim amacımız, kaç bakanlığı alacağız, kaç müdürlüğü alacağız, kaç milletvekili çıkaracağız değil. Çökmüş bir sistemi değiştirmek için her şeye karşı tahammüllü olacağız” değerlendirmesini yapıyor.

İYİ PARTİ ŞERH DÜŞÜYOR

İYİ Parti ise sürece daha farklı bakıyor. Altılı masadaki bazı partilerin iktidara gelinmesi durumunda nasıl bir yönetim mekanizmasının kurulacağı ve bu mekanizmanın kimlerden oluşacağı ile ilgili kararın seçim öncesi verilmesi gerektiği yönündeki bakışlarına düşülen şerhler var. Burada işaret edilen partiler daha çok Gelecek ve DEVA Partisi. İYİ Partili bir yetkili, “Bazı genel başkanlar bu işi domine etmek istiyorlar. Seçim öncesi tüm bunlar masada netleştirilmeli yönünde bir bakışları var. Açıkçası seçimden önce rollerinin belli olduğu bir model istiyorlar” diye anlatıyor.

Bu görüşe karşı düşülen şerh de tam bu noktada dile getiriliyor. Deniliyor ki, seçim sonuçları belli olmadan görevler için isimlendirme yapmak milli iradeye yanlış yapmak olur. Elbette bu masa nasıl bir yönetim anlayışı olacağına dair prensipleri ortaya koyacak. Ama yönetimde yer alacak isimlerin tanımlanması her şeyden önce seçim sonuçlarına, bu sonuçlarla ortaya çıkacak parlamento aritmetiğine göre olur. Muhalefet seçimi kazandığında bunun yönetime nasıl yansıyacağını da milli irade kararlaştırmış olacak…

GÖREVLENDİRMELER İÇİN İKİ GÖRÜŞ VAR

Şu an altılı masadaki tüm partiler kendi içinde parlamenter sisteme geçiş sürecinin yol haritası, cumhurbaşkanının yetkilerinin nasıl sınırlandırılacağı, yetki devrinin nasıl yapılacağı üzerine çalışma yapıyor. Çalışma kapsamında cumhurbaşkanının değişmesi durumunda görev süresi cumhurbaşkanına bağlı kurum, kuruluş, ofis, kurul başkanı ve üyelerle ilgili de değişiklik hazırlıkları yapılıyor. Cumhurbaşkanı değiştiğinde cumhurbaşkanı danışmanlarından Beştepe’deki ofis ve kurullardaki kişilere, Diyanet İşleri Başkanı’ndan Varlık Fonu yönetimine kadar iki bine yakın üst düzey kadroda değişim gündeme gelecek. Bu isimlerin nasıl bir sistem içinde belirleneceği de elbette altılı masada olacak. Ancak bu konuda da partilerde farklı görüşler mevcut. Bir görüş, seçim öncesi bu konuda da isimlendirmenin yapılması gerektiğini savunurken bir başka görüş yine seçim sonuçlarında ortaya çıkacak Meclis aritmetiğinin belirleyici olacağına dikkat çekiyor.

“Altılı masa” iktidarın sık kullandığı, masaya oturanların da çok rahatsız olmadığı ifadeyle “6 benzemez”den oluşuyor. Bu durum zenginlik olarak görülse de önümüzdeki süreçte görüş ayrılıklarının yaratacağı krizler sürpriz olmayacak. Ancak masanın bugüne kadar yaptığı 4 toplantıya bakıldığında liderlerin ortaya çıkan görüş ayrılıklarını değerlendirip orta yol arayışını zorlayacaklarını da söylemek mümkün.