YAZARLAR

Merdan dik durdu, tahliye oldu

Gazeteci Merdan Yanardağ, bugün Çağlayan Adliyesi’nde yapılan duruşmada AKP’nin basını susturmak ve toplumu sindirmek için böyle bir dava açtığını söyledi. Yanardağ, totaliter bir rejimin inşasına karşı çıktığı için yargılandığını ifade etti. Dik duran bir savunma yaptı, tahliye oldu. Ayşenur Arslan da, dünkü gözaltı girişimine karşı “Ne olacak, Mücella Yapıcı’nın yatağı boş, gider yatarım” dedi, tutuklanmadı. Boyun eğmeyen gazeteciler kazanır…

Tele-1 Genel Yayın Yönetmeni, gazeteci Merdan Yanardağ, bugün (4 Ekim 2023) Çağlayan Adliyesi 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim önüne çıktı. Hakkında “Terörü, suç ve suçluyu övmekten” yargılanıyordu.

Merdan Yanardağ, mahkemedeki savunmasında "Bu dava basın özgürlüğünü ortadan kaldırma, Türkiye'yi baskıcı ortama sürükleme davasıdır. Benim tutuklanmam, bağımsız medyaya gözdağı vermek içindir. Toplumu sindirmek içindir” diye konuştu.

Tele-1’in AKP’nin politikaların eleştirdiğini ifade eden Yanardağ, yaptığı programda terörün övülmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, 50 dakikalık programda 62 saniyelik bir bölümün bağlamından koparılıp montaj video olarak kullanıldığını söyledi.

“Tutuklanma sürecimde Nazi hukuku uygulandı. Ama ben cumhuriyet mahkemelerinde yargılandığıma inanmak istiyorum" diyen Yanardağ, fiilden değil failden yola çıkıldığını belirtti. Yanardağ ayrıca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bir kısmına düşman hukuku uygulandığına ve millet görülmediğine vurgu yaptı.

'FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA'

Merdan Yanardağ’ın duruşması öncesinde gazeteci arkadaşları, basın kuruluşları yöneticileri ve CHP başta olmak üzere sol siyasi partilerin temsilcileri de adliye önünde toplandılar.

Merdan Yanardağ’a Özgürlük Platformu adına bir konuşma yapıldı. Bu arada birçok Tele-1 izleyicisi de adliyedeydi. Toplanan kalabalık, “Hak, hukuk adalet”, Faşizme karşı omuz omuza”, “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek”, “Merdan Yanardağ yalnız değildir” şeklinde sloganlar attılar.

Mahkeme başkanının sınırlı sayıda kişinin alınması talimatı üzerine duruşma salonu önünde kargaşa yaşandı. İzdiham nedeniyle 1 saat 20 dakika gecikmeli başlayan duruşmada, Merdan Yanardağ'a ilk söz verildi. "Bu dava Türkiye'nin demokratikleştirilmesi mücadelesi verenlere gözdağıdır" diyen Yanardağ, amacının herhangi bir terör örgütünü övmek olmadığını ifade etti.

101 GÜN SONRA ÖZGÜRLÜK

İddianamede, Merdan Yanardağ hakkında 10 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyordu. Gazeteci Yanardağ’ın savunmasından sonra avukatları söz aldı.

Daha sonra savcı esas hakkındaki mütalaasını sundu ve Yanardağ’ın tutukluluğunun devamını talep etti. Mahkeme Başkanı, Yanardağ'a son söz hakkı verdi. Yanardağ, "Bu bir düşünce özgürlüğü davasıdır. Anayasal bir hakkı savcılık gasp edemez. Savcı, Türkiye'de anayasal özgürlüklerin daraltılmasını, totaliter bir rejime geçmesini talep ediyor" diye konuştu.

Kararını açıklayan mahkeme, Merdan Yanardağ’a 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla birlikte tahliye edilmesini hükmetti. Böylece Yanardağ, 101 sonra özgürlüğüne kavuşmuş oldu.

AYŞENUR ARSLAN DA DİK DURDU

Merdan Yanardağ, mahkemedeki savunmasında dünya görüşüne uygun bir tavır gösterdi, dik durdu ve tahliye oldu.

Halk TV programcısı Ayşenur Arslan hakkında da dünkü programında söylediği sözler nedeniyle soruşturma başlatılmıştı. 1 Ekim’de İçişleri Bakanlığı önündeki terör eylemi üzerine bir gazeteci olarak sorgulama yapan Ayşenur Arslan, evine gelen emniyet güçlerince gözaltına alınmak istendi.

Ayşenur Arslan, “ Terörü övmek asla söz konusu değil. Ben süreci sorguladım. O konuşmamda açıkça da terörü lanetledim” diye konuştu.

Arslan, “İfadeye çağıracaklar, anlaşılan. Giderim ifademi veririm. Ben gazeteciyim yaptığım şey sorgulamaktı. Ha sonra nereye düşer. Mücella Yapıcı’nın yatağı boş, Silivri’ye giderim. Bol bol kitap okurum.” dedi.

Ayşenur Arslan, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Görüldüğü gibi “dik duran” gazeteciler, onuruna ve haber namusuna sahip çıkan gazeteciler önünde sonunda kazanacaklardır. Tarih boyun eğemeyenlerin onurlu mücadelesi örnekleriyle doludur…


Atilla Özsever Kimdir?

1967 yılında Kara Harp Okulu’nu bitirdi. 12 Mart (1971) döneminde piyade üsteğmeni iken siyasi görüşleri nedeniyle ordudan çıkarıldı. 2.5 yıl cezaevinde kaldı. Daha sonra iktisat öğrenimi gördü, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yüksek lisans yaptı, doktorasını İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde tamamladı. 1974 – 2002 yılları arasında gazetecilik yaptı. 2003- 2011 yılları arasında da Maltepe Üniversitesi’nde kadrolu öğretim üyeliği görevinde bulundu. 2011 yılından itibaren de çeşitli üniversitelerde çalışma ekonomisi ve medya alanında dışarıdan dersler veriyor. “Tekelci Medyada Örgütsüz Gazeteci” ve “Mesele Teslim Olmamakta” isimli iki kitabı ile çeşitli kitap ve dergilerde yer alan makaleleri bulunuyor.