Yesemek Açık Hava Müzesi 'Hasankeyf' olmakla karşı karşıya

Gaziantep Yesemek Açık Hava Müzesi dünyanın en büyük ve en eski heykel atölyesi. Evrensel bir değer özelliğini taşıyan Yesemek, UNESCO geçici listesinde yer alıyor. Fakat Yesemek, 4 km uzağa yapımı başlanan sulama gölet inşaatı nedeniyle ciddi bir tahribatla karşı karşıya… Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, “Hem ulusal hem de uluslar arası bir değer olan Yesemek, bu inşaat projesi ile tehdit altında” diye konuştu.

Google Haberlere Abone ol

Burcu Özkaya Günaydın

GAZİANTEP- Gaziantep'in İslahiye ilçesi sınırları içinde bulunan ve UNESCO Dünya Geçici Mirası Listesi’nde yer alan Yesemek Açık Hava Müzesi, 4 kilometre uzaklıkta inşa edilen sulama göleti nedeniyle tehlikede. Konuyu Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin ile konuştuk.

Yesemek’in tarihinin 13. yüzyıla dayandığını, önemli bir keşif ve tarihi kaynak olduğunu belirten Engin, “Hititlere kadar gidiyor kökeni. Tahminimizden 200-300 yıl daha eski. Önemli bir keşif oldu. Hangi dönem hangi siyasi otorite soruları soruldu önce. Yarım kalmış bir kent projesi olduğunu anladık. Hitit İmparatorluğu'nun çökmesini gösteriyor. Burası dünyanın en büyük ve en eski heykel atölyesi. Göbeklitepe ikincidir dünyada, Yesemek ise ilktir. Bu anlamda da önemlidir.”

Prof. Dr. Atilla Engin

'10 YILLIK EMEK BİR GÜNDE BİTİYOR' 

1. derece arkeolojik SİT alanı olan Yesemek Açık Hava Müzesi’nin hemen yanı başında inşaatı süren sulama göleti projesi sebebiyle, 742 metrekarelik alana izinsiz girildiğini vurgulayan Engin, “742 metrekare demek en az 10 yıl bu bölgede kazı yapılmış anlamına geliyor. 10 yıllık emek bir gölet inşaatıyla yok oluyor. Buradan 21 adet de heykel çıkarılmış. Toprakta kültür varlıkları, heykel parçaları bulduk. Kültür varlıklarına zarar verilmiş.”

'SİT ALANINA İNŞAAT YAPILAMAZ'

Gölet baraj yapılmasına karşı olmadıklarını ama nereye yapıldığının önemli olduğunu söyleyen Engin, 1. derece SİT alanında yapılan inşaat çalışmasının kanunen de suç kapsamına girdiğini söyledi. Yüzde 20’si tamamlanmış inşaata Kültür Bakanlığı’na bağlı birimlerin savcılığa suç duyurusunda bulunmasının ve kazı çalışmasına katılan arkeologların müdahale etmesi gerektiğinin altını çizen Atilla Engin şöyle konuştu: “Barajın, göletin kültür varlıklarını yok edecek bir yere yapılmasını doğru bulmuyorum. Burada arkeologların da ihmali var. Kültür varlıkları çıkarılırken zarar verilmiş arkeologların burada müdahale etmesi gerekirdi. Müdahale etmemiş ve tahribat izlenmiş.”

Engin, Yesemek’in 2012 yılında UNESCO’nun geçici listesine girdiğini ve kalıcı listede yer alması için çalışmalar yapıldığını belirtti: "Gölet inşaatı zaten Yesemek’e zarar vermiş. 36 metre bir gölet duvarı yapmak istiyorlar. Bu Yesemek’e ve arkeolojik peyzaja zarar verir. Biz UNESCO kalıcı liste için arkeolojik peyzajı öne çıkarmak istiyoruz. Bu durum kalıcı listeye girme önünde engel teşkil ediyor. Başlamış olan gölet projesi devam ederse keşfedilen tamamlanmamış kenti su altında bırakıyor."

KENT KONSEYİ TAKİPTE... 

Yesemek’in hem bölge hem de insanlık için önemli bir evrensel değer olduğunu söyleyen Engin, açığa çıkan tamamlanmamış, Hitit uygarlığının en büyük kentiyle birlikte Yesemek’e ilginin artacağını, Göbeklitepe gibi Yesemek’in de hem bölge hem de ülke için turizm cazibe merkezi olacağına vurgu yaptı.

Gaziantep Kent Konseyi de dokuz kişiden oluşan komisyonuyla Yesemek’in takipçisi olacak. 19 Ağustos tarihinde çalışmalara başlayan komisyon, inşaat faaliyetlerinin durdurulması için kamuoyunu bilgilendirme çalışması yapacak.

Geçici Miras Listesine giren Yesemek, dünyanın en büyük ve en eski heykel atölyesi ve taş ocaklarından... Yeni arkeolojik keşiflerle birlikte Yesemek’te Hitit uygarlığının tamamlanamamış en büyük kentlerinden biri olduğu açığa çıkartıldı. Yesemek’te yüzlerce aslan ve sfenks heykeli ile onlarca tanrı kabartması ve farklı eser, günümüze kadar gelmiş durumda. (DUVAR)