Onlar susmadı, susamadı

Susamam’da yer alan isimler: Fuat, Ados, Beta, Ozbi, Deniz Tekin, Server Uraz, Sehabe, Aga B, Yeis Sensura, Aspova, Defkhan, Mirac, Mert Şenel, Kamufle, Sokrat St, Tahribat-ı İsyan...

Google Haberlere Abone ol

Müziğin işlevi sadece dinleyiciye keyifli dakikalar geçirmekle sınırlı değil, sanatın, müziğin dili tüm duyguları harekete geçirecek güce sahip. Özellikle de müzik, yaygınlık açısından sanat dalları içinde toplumu en çabuk yoldan etkileyen, dolayısıyla anında etkileşimin alındığı bir alan. Müziğin toplumsal, kültürel ve politik düşüncelerin, inançların yayılmasında önemli bir etkisi, işlevi var. O yüzdendir ki, hem dünya tarihinde hem de Türkiye tarihinde siyasi otoriterlerin, yöneticilerin müzik, sanat üzerinden kendi ideolojilerini yaymaya çalışması ve baskıcı rejimlerin bir takım müdahalelerle yönlendirme çabaları her zaman oldu.

Ama müzik de, müzisyenler de, sanat da, sanatçılar da direnmekten hiç vazgeçmedi. Uzlaşanlar da oldu pek tabii. Biz uzlaşmayanların yanında olduk. Sanatın, müziğin işlevini hatırlayarak. Susamam diyenleri dinledik. Onlar, “Hayat zaten çok zor, o yüzden müzik seni eğlendirsin, gerçeklikten uzaklaştırsın istiyorsun. Ama biz müziğin bir şeyleri değiştirebileceğine inanıyoruz. Bizimle gel…” dediler; Şanışer önderliğinde on yedi müzisyenin seslendirdiği Susamam adlı ortak çalışmada.

Rap müzisyenleri sözü ağızdan ağza, sesi kulaktan kulağa yaydılar. Dipten gelen bir dalgayla içinde bulunduğumuz bu karanlık ortama bir nevi müzikle müdahalede bulundular. Aslında sadece siyasi ortama değil, popüler kültürün dayatmalarına da karşı çıkarak müziğin işlevini hatırlattılar. Bu bir bakıma taşları yerine koyma, bir bilinç oluşturma çabası. Bunun içinde hatırlamaktan kaçındıklarımız, unuttuklarımız, dünya üzerinde yaşadığımız ve yaşattığımız tüm şiddeti , haksızlığı tekrardan anlatma derdi de var. İnsanın insana, hayvana, doğaya, kadına, çocuğa, hayata verdikleri her türlü tahribata karşı bir uyarı, ayağa kalkma hamlesi susmamak.

Aynı meseleyle eş zamanlı çıkan Ezhel’in Olay adlı şarkısı ve videosu da bu bilincin bir parçası. Bir bakıma yakın geçmişte yaşadığımız ne varsa kronolojik bir şekilde dökülmüş her iki çalışmada da. Elbette duyduklarımız, izlediklerimiz sert ve rahatsız edici. Gerçekler de! O yüzden Susamam çalışmanın girişindeki “müzik ve eğlence” vurgusunu dikkatli okumak gerek. Rap müziğin görünür olması ve popülerleşmesiyle birlikte “bu müziğin özü değişir mi “ sorusuna bir cevap olarak da bakılabilir. Bu müziğe yabancı olan, onların adını yaptıkları diss’lerle duyan bir kesim için de rap müzisyenlerinin müzikteki tavırlarını anlaşılır kılabilir. Kaldı ki “diss atmak” bir yergi barındırıyor özünde. Aynı zamanda eğlence ifadesinin popüler kültür ve müziğe yönelik göndermesi de var.

Popüler kültürün, zaman içinde değişim geçirmesi, bu minvalde üretim ve tüketimin sistem tarafından kontrol edilmesi, kültürün ve müziğin şekillendirmesine yönelik bir çıkış onların ki. Dolayısıyla dayatılan kültürün, eğlence sektörünün de önemli bir malzemesi popüler müzik. Eğlencenin sürmesi, sistemin sürmesi, gerçeğin üzerinin örtülmesi demek. Onlar susmadı, susamadı. Gerçeği tüm çıplaklığıyla, estetize etmeden, metafor kullanmadan işaret ettiler. O yüzden çok geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı bu şarkı. Susamam’da öne çıkan birlik olma duygusu da önemliydi. İşin açıkçası rap müziğin özünde olan kolektif ruhu daha da büyüterek, sokağın sesiyle geldiler. Muhtemelen bu ses ileriki dönemlerde rap camiasında daha da gürleşecek. O halde müzik devam etsin, hiç susmadan…