Pinhani: Amaç Ezhel'e ceza değil, topluma ayar vermek

Alternatif rock müzik grubu Pinhani, yeni single'ı 'Kendinden Usandırma' ile müzikseverlerle buluştu. Gazete Duvar'a konuşan grubun vokalisti Sinan Kaynakçı, geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan rap müzisyeni Ezhel'e destek verdi. Kaynakçı, “Türkiye'de en ağır suçlar cezasız kalırken toplumu terbiye etmek adına ünlü isimlerin her eylemi en ağır şekilde cezalandırılıyor. Ezhel de bundan nasibini aldı. Aslında amaç Ezhel'e ceza vermek değil, topluma ayar vermek” dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - 'Dön Bak Dünyaya', 'Hele Bi Gel', 'Ne Güzel Güldün' parçalarıyla tanınan rock grubu Pinhani, şimdi yeni single'ı Kendinden Usandırma ile dinleyici karşısında. Grubun yenilikçi bir müzikal anlayışla hazırladığı parça, uzun ilişkilerde yaşanan zorlukları konu ediniyor. Kendinden Usandırma, diğerlerinden farklı olarak piyano soloları ile öne çıkıyor. Pinhani'ye piyanosuyla katkı sağlayan isim ise Çağrı Sertel. Vokalist Sinan Kaynakçı ve bas gitarist Selim Aydın'la yeni single'larını, müzik serüvenlerini ve siyasetin müziğe etkilerini konuştuk. Ülkenin siyasi atmosferinden en çok yeni üretimlerin etkilendiğini söyleyen Kaynakçı, “Gündem o kadar dolu ki, müziğin sesini duyurmak çok zor” diye konuşuyor.

Yeni single'ınız Kendinden Usandırma'nın nasıl bir hikayesi var?

Sinan Kaynakçı: Uzun ilişkilerde bakıma, ilgiye çok ihtiyaç var. O ilgiyi dileyen bir şarkı 'Kendinden Usandırma'. İnsan ilişkilerinde telafi pek mümkün değil, ama kısmen tamir edilebilen şeyler var. O sayede ilişkiler yıllarca sürüyor veya kişiler o ilişkiye hapsolarak sürdürüyor. Herkesin yaşadığı durumlar aslında Kendinden Usandırma'nın hikayesi.

Son albümün yayınlanmasının üzerinden çok zaman geçmedi fakat bu parça yeni albümün habercisi diyebilir miyiz?

Selim Aydın: Bizim işimizin en önemli parçası müzik üretmek. Müzik üretmeye de devam ediyoruz, bunun habercisi. Daha bir çok albüm yapmak istiyoruz, bunun da habercisi. Ama kim bilir nereye kadar gidebileceğiz, oradan haber yok!

Bu geleceğiniz konusunda kaygı duyduğunuz anlamına mı geliyor?

Selim Aydın: Geleceği görmek mümkün değil, kaygıdan ziyade bir bilinmezlik var. Ama kaygı da yok değil...

Ülkenin siyasi atmosferi müziğinizi nasıl etkiliyor?

Sinan Kaynakçı: Eminim tüm müzisyenleri olumsuz etkiliyordur ama en çok yeniler olumsuz etkileniyor gibi geliyor bana, ya da yeni olan tüm üretimler. Çünkü gündem o kadar dolu ki, müziğin sesini duyurmak çok zor. Müzik dergileri de kapandı. Müziğe yer veren birçok program sona erdi. Biz şanslıyız, en azından zamanında müziğimizi kısmen tanıttık, onun sayesinde hayatta kalabiliyoruz.

Çağrı Sertel piyanosuyla yenilikçi bir işe imza atan Pinhani, Çağrı Sertel birlikteliğiyle ilgili neler söyler?

Sinan Kaynakçı: Çağrı'yla birlikte yayınladığımız ikinci şarkı bu. İkisinde de kırk yıldır bizimleymiş gibi çaldı. Ne kadar teşekkür etsek az. Eylemlerimiz sürecek. Çağrı'nın katkısı çok büyük, keşke vakti çok olsa da her konser bizimle çalsa.

Yeni albümün konsepti belli mi?

Selim Aydın: Albümlerimizde bir konsept olmuyor, o sırada elde olan en güzel bestelerimizi kaydedip seçiyoruz. Elimizde bu sefer de çok sayıda yeni şarkı var. Onları kaydedeceğiz ağır ağır. Sadece 'Canlı Yayın' konsept bir albümdü, onda da eski yıllarda yayımlanan 'Çekirdek Sanat Evi' kayıtlarını taklit ettik.

'TAM TEÇHİSATLI KAMERAMAN CEVAT KELLE GİBİYİZ'

Klarnet, tulum, kemençe, elektro gitar, saksafon gibi pekçok enstrümana hakimsiniz. Bu enstrümantal zenginliğin somut benzetmesini yapacak olsanız bu ne olurdu?

Sinan Kaynakçı: Her şarkı farklı müzik aletlerini gerektiriyor. Biz de gerektikçe ekliyoruz. Birden fazla alet çalmama rağmen hiçbirine çok hakim değilim. Ama çaldığımız şarkıları o enstrümanlarla yeteri kadar iyi çalabiliyorum. Zaten esas yapmak istediğim de bu. Somut benzetme de tam teçhizatlı kameraman Cevat Kelle olsun!

'On Türkü' albümü ile türküleri genç dinleyicilere tanıtmanın dışında ne amaçladınız?

.

Selim Aydın: Genç ve yaşlı yabancılara tanıtmayı da amaçlıyoruz ama o konuda pek yol aldığımızı söyleyemem. Burada çok yoğun bir konser trafiğimiz var ve diğer hedeflere gitmemiz pek kolay olmuyor. Belki ileride hem fırsat buluruz, hem de albüm kendi kendine ilerler.

Yabancıları hedef almanızın sebebi nedir?

Sinan Kaynakçı: Türkiye'de çalmadığımız şehir kalmadı, burada yapmamız gerekenleri yaptık, bundan sonra tekrar edebiliriz tabii. Ama bir yandan da yeni hedefler koyduk, Türkiye'nin dışında da müzik yapabilmek... Türküler ise bizim çaldığımız şeyler içinde yabancıların en ilgisini çekecek şey.

'TÜRKÜ ALBÜMÜNDEN ÇOK KÜFÜR YEDİK'

Türkü albümünden nasıl dönüşler aldınız?

Sinan Kaynakçı: Türkü albümü riskli iş. Çok küfür yedik. Ama yapacak bir şey yok. Türk insanı yapıcı eleştirmeyi bilmiyor. Bir şeye ya bayılıyor, ya hakaret ediyor. Bu yüzden riskli işlerden kaçacak değiliz. Çok beğenenler de oldu. Bizim gibi bir ekipten beklenmeyen bir iş yaptık. Bu önemli bir şey, beklenenleri zaten yapıyoruz.

Son dönemde türkü coverları oldukça revaçta. Bunun sebebini nasıl açıklarsınız? Müzikte de her şeyde olduğu gibi geçmişe dönüş mü var? 

Selim Aydın: Çok sebebi var ama en büyük sebep insanların bildiği şarkıları daha çok dinlemesi, bilmediğine kolay kolay bulaşmaması. Türküler anonim, izin almadan alıp çalıyorsun, insanlar da dinliyor. Basit bir şey, ama elbette kendi şarkılarının yaptığı etkiyi yapmıyor.

Günümüzde türküler kadar iyi şarkı sözleri çıkmadığına dair eleştiriler var. Şarkı sözü yazarlığının bol olduğu bu süreçte konuya sizin yorumunuz ne olur?

Selim Aydın: Türkülerin bir çoğu anonim, demek ki türküyü yazan kişi öldükten uzun bir süre sonra dahi akıllarda kalacak kadar iyi yazılmış, yani bir çeşit doğal seleksiyondan geçmiş, akılda kalmayan türküler ise yok olmuş. Günümüzde yazılan herhangi bir şarkı artık aynı testten geçmiyor.

Sinan Kaynakçı: Türküleri yazan kişilerin dünyasıyla bugünkü dünya çok farklı, dertler farklı, insanlar farklı. Sanatın birçok dalının altın dönemi değil şu anki dönem. Bu topraklarda binlerce cami var, son elli senede yapılmış kaç tane güzel cami var? En güzelleri eskiden yapılmış olanlar, hem de bugünkü teknik imkanların daha geniş olmasına rağmen. Bugün neden o sözlerin çıkmadığının sebebini açıklamak kolay değil ama bir çok konuda böyle olduğuna göre şarkı sözlerinin de mevcut ortamdan etkilenmesi normal.

'AMATÖRLÜĞÜ ATAMIYORUZ'

Pinhani'yi Pinhani yapan en önemli özelliği nedir?

Sinan Kaynakçı: İlk başta amatördük, hala da biraz amatörüz, tam anlamıyla da amatör ruhluyuz, belki de o yüzden amatörlüğü tam atamıyoruz. Ama artık amatörlüğü terketmenin zamanı geldi geçiyor. Bir de yaptığımız işi sadece kendi faydamız için yapmıyoruz, başkasına fayda getirmesini de istiyoruz. Konser bulamayan insanlara müzik götürüyoruz. Onlar da bizi ayrı bir yere koyuyor.

Bu 14 yılın size kazandırdıkları ve kaybettirdikleri neler?

Selim Aydın: Ne kaybettiğimizi görmek zor. Bu işi yapmasaydık daha güzel bir hayatımız olabilirdi, ama sanmıyorum. Çok ünlü olmasak da biraz ünlüyüz, bu yüzden az da olsa rahatımızı kaybettik. Kazandırdığı bir çok şey var. Gençken hayal ettiğimiz pek çok şeyi yapmayı başardık. Bu insanda manevi bir tatmin yaratıyor. Bu yüzden mutluyuz.

'SAHTEKARLIKTA EN İLERİ ÜLKE TÜRKİYE'

Türkiye şartlarında müzik yapmanın zorlukları neler?

Sinan Kaynakçı: Türkiye her konuda dünyanın en medeni ülkelerinden daha kötü şartlar sunuyor insana, müzikte de böyle. Ama bizden daha geri kalmış ülkelerde müzik yapmak çok daha zor. Ayrıca Türkiye'de nüfus çok büyük ve nüfusa oranla iyi müzisyen çok az. Bu da işimizi çok kolaylaştırıyor. Sadece sahtekarlık konusunda Türkiye en ileri olan ülkelerden biri, bu da her işi zorlaştırıyor zaten.

Sahtekarlıktan kastınız nedir?

.

Sinan Kaynakçı: Türkiye'de konser ve tiyatro organizasyonuyla ilgilenen insanların çoğu aslında dolandırıcı. Çoğunun bilinen ama ispatlanmamış bir çok dolandırıcılığı var, insanlar çaresizlikten bu kişilere işlerini teslim etmeye devam ediyor. Bu kişiler sektördeki emekçiler (şoförler, sesçiler vs) başta olmak üzere her işlerinde insanlara vermeyi taahhüt ettikleri paranın bir kısmını cebe atıyorlar. Bunu bize de yapanlar oldu, hala da nadiren oluyor. Olmaması için olabildiğince dikkatli davranıyoruz ama yine de oluyor. Normalde ilgilenmemiz gereken detaylarla bu dolandırıcılar yüzünden yeterince ilgilenemiyoruz. Biz güçlü olduğumuz için başımıza az geliyor ama emekçilere, garibanlara çok yapılıyor.

Onların dolandırılması da sektöre olumsuz yansıyor, birçok şoför ya da sesçi aldıkları araba ya da malzeme için kredi ödüyor ve dolandırılınca batıyorlar. Sektördeki mekan işletmecileri de o kadar olmasa da sorunlu. Hepsini geçtim, Türkiye sınırlarında bir turne aracıyla yanaşıp kazıklanmayacağınız lokanta hemen hemen yok, kazıklamayanların tam listesi bizde mevcut(Gülüyor).

Geçtiğimiz günlerde rap müzisyeni Ezhel'in şarkı sözleri gerekçesiyle tutuklanmasına yorumunuz nedir?

Sinan Kaynakçı: Birkaç şarkısı dışında çok iyi bilmiyorum şarkılarını. Ama ne yazarsa yazsın, bir insanı tutuklamak bu kadar sıradanlaşmamalı. Türkiye'de en ağır suçlar cezasız kalırken toplumu terbiye etmek adına ünlü isimlerin her eylemi en ağır şekilde cezalandırılıyor. Ezhel de bundan nasibini aldı. Aslında amaç Ezhel'e ceza vermek değil, topluma ayar vermek. Toplum da her geçen gün siniyor maalesef.